Abimi görmemle zaten yeterince şaşırmıştım. Bir de Yoongi'nin ona vurup onu bayıltmasıyla şaşkınlığım iki katına çıkmıştı.
"Hık- Yoongi o-onun hık- canını nasıl ya-karsın?"
Bir yandan yerde yatan abimin kanayan kafasını tutarak ağlarken bir yandan da Yoongi'ye bağırıyordum.
Abimi yerden kaldırmaya çalıştım ama olmamıştı. Yoongi'ye baktığımda ise hiç istifini bozmadan beni izliyordu. Sinirle bağırdım.
"Yardım etsene!"
Omuz silkti ve umursamazca cevap verdi.
"Kendi bayılttığım kişiyi neden kendim iyileştireyim?"
Omuzlarımı düşürdüm ve zor da olsa abimi yerden kaldırıp koltuğa yatırdım. Tabi bunu yaparken belim kopmuştu.
"Uyansana!"
Bir yandan abim Won'u tokatlarken bir yandan bağırıyordum. Yoongi ise gülüyordu.
"Öldüreceksin."
Yoongi'nin dediği şeyle sinirle ona döndüm ve anırmaya devam ettim.
"Ne duruyorsun o zaman! Yardım etsene!"
Yoongi omuzlarını silkti ve ellerini ön cebine koyarak kahkaha atmaya devam etti. Yok bu böyle olmayacak.
Zaten sinirliydim bir de Yoongi ile uğraşamazdım. Ellerimi havada birleştirirken konuşmaya başladım.
"Ne olur abime yardım et. Ne istersen yapacağım."
Dediğim şeyle Yoongi'nin yüzündeki sırıtma büyüdü.
"Ne istersem mi?"
Kendimden Emin bir şekilde kafamı aşağı yukarı salladım.
"Sonradan oyun bozanlık yaparsan bozuşuruz ama."
"Söz veriyorum." dedim güven verici bir sesle.
Yoongi bıkkınlıkla nefes verip abimi benim yarısına yatırdığım koltuğa iyice yerleştirdi ve ilk yardım malzemeleri getirip bana uzattı.
"Geri kalanı sende. Benim değil senin ilk yardım sertifikan var. Benim yardımım buraya kadar."
Sinirle ayağımı yere vurdum ve konuşmaya başladım.
"Ne yani bunun için mi kabul ettim ne istersen yapacağımı? Ben de onu uyandıracaksın sanmıştım!"
"Ne yapayım kızım?! Başına geçip ' Hokus Pokus ' diyerek mi kaldırayım onu?"
Alayla karışık söylediği cümle daha da sinirlenmeme sebep olmuştu.
"Hiç güleceğim yoktu ya."
"Komik olsun diye söylemedim ki."
Derin bir nefes aldım ve sakin olmaya çalışarak abimin kafasındaki yaraya pansuman yaptım. Ama kanaması durmuyor Yoongi nasıl vurduysa!
"Angut herif! Adamın beyninde kan kalmadı nasıl vurdun! Senin yapacağın işe tüküreyim ben pezevenk!"
"Omo! Sakin ol! Ben yapmasam o yapacaktı."
Yoongi'nin dediği şeyi duymazdan gelerek işimi yapmaya devam ettim. Ama cidden merak ettiğim bir şey vardı.
Abimin burada ne işi var?
Beni almaya kalkışsa onunla gider miyim?
Yoksa Yoongi'yi aileme tercih mi ederim?
Burayı nasıl bulmuş?
Abim Yoongi'yi nereden tanıyor?
Yoongi abimi nereden tanıyor?
Yoongi neden abimin kafasına sopayla vurdu?
Neden Yoongi sopayla abimin kafasına vurdu?
Ne gibi bir anlaşmazlıkları var?
Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
Lan ben ne diyorum?
Neyse, neyse.
Abimin kafasına pansuman yaptıktan sonra her ne kadar temmuz ayında olsak da abimin üzerine yorgan örttüm ve odama çıktım.
Kendimi yatağa bırakırken kendi kendime söylendim.
"Abim çok değişmiş. Biraz boyu uzamış ve broznlaşmış. Gözlerinin altı hafif şişmiş ve yüzünde görülemeyecek kadar minik kırışıklıklar oluşmuş."
Onu gerçekten özlemişim. Ama yarın sabah onu direk sorguya çekeceğim. Abim ile gitmem mi gerekiyor? Peki Yoongi ne olacak?
.
.Vallaha hasta hasta yazdım berbat oldu ama sizi yb siz bırakmak istemedim. Lütfen beni affedin 🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pain || myg
FanfictionSeulgi, bir intikam uğruna hayatını mahveden Yoongi'ye dışından nefret kusarken, içten içe yanlış duygular besliyordu.