Jimin sakin adımlarla yanıma geldi ve oturdu. Umutsuz bir şekilde bana baktı ve konuşmaya başladı.
"O kızı gerçekten tanımıyorum. Ben kim olduğunu gerçekten bilmiyordum. Sanırım seni benim evime gelirken görmüş beni seven kızlardan biri. Seni benim sevgilim sanmış ve kıskanmış olabilir. O yüzden böyle bir şey yapmış olabilir. Beni affedebilecek misin?"
Gözlerinin içine bakarak biraz düşündüm ve cevap verdim.
"Neden bana açıklama yapıyorsun? Ben senin hiçbir şeyinim yani. En fazla arkadaşınım. İstediğin kızla beraber olabilirsin bu beni ilgilendirmez."
Jimin'in yüzü düşerken konuşmaya başladı.
"Doğru sen benim arkadaşımsın ama gene de aramızın böyle saçma bir şey için bozulmasını istemiyorum. Tekrardan özür dilerim."
Göz devirdim ve Jimin'e tebessüm ederek ona sarıldım. Bir an şaşırsa da o da bana sarıldı. Sarmaş dolaş olmuştuk. O sırada Yoongi kapıdan çıktı ve bize bağırmaya başladı.
"Lan siz ne yapıyorsunuz! Jimin sen beni delirtecek misin?! Çek elini benim olanın üzerinden!"
Jimin yavaşça ellerini bedenimden çekerken göz göze geldik. Ben ona masumca bakarken onun gözlerinde hayal kırıklığından başka bir şey görmemiştim.
Yanımdan kalktı ve içeri girmeden bana baktı ve konuşmaya başladı.
"Ah, demek Yoongi ile çıkıyordun. Neyse ki erken öğrendim. Yoksa güzel bir dayak yiyebilirdim."
Jimin içeri girince ben hala arkasından bakıyordum. Yoongi ise söylenmeye başlamıştı.
"Gene ne diyor bu hergele? Aishh! Hadi Seulgi gidiyoruz."
Yoongi beni kolumdan tutup kaldırınca kafamı çevirmek zorunda kaldım. Yoongi beni arabaya bindirmiş kendisi de yanıma binmişti. Eve doğru gidiyorduk.
Arabada sadece radyo sesi duyuluyordu. İkimiz de konuşmuyorduk. Sonunda Yoongi konuşmaya başlamıştı.
"Benimle mutlu musun?"
Hiç tereddüt etmeden cevap verdim.
"Sen mutlu musun?"
Yoongi kafasını aşağı yukarı sallayınca gülümsedim ve konuşmaya başladım.
"O zaman ben de mutluyum."
Dediğim şeyle Yoongi bana bakıp gülümsedi ve arabanın direksiyonunu bırsakıp yüzümü ellerinin arasına aldı ve anlıma minik bir buse kondurdu.
"Yoongi dikkat et! Arabadayken böyle şeyler yapmamalısın!"
Yoongi somurtarak direksiyona geri döndü.
"Tüm romantikliği bozdun ya."
Ben gülümserken o da gülümsemeye başlamıştı. Cidden... Yoongi'nin ilk defa böyle içten gülümsediğini görüyorum.
.
."Yoongi! Beni alışverişe götür!"
Avazım çıktığı kadar merdivenlerden Yoongi'ye bağırıyordum. Ama beyefendi inat etmiş beni evden çıkarmıyordu. Sanırım bir haftadır onu ikna etmek için her yolu denedim. Aegyo falan yapıyorum gene de kabul etmiyor.
"Yoongi!"
"Anırma ordan gel aşağıda konuşalım!"
Koşar adımlarla merdivenlerden indim Ve Yoongi'nin yanına oturdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
pain || myg
FanfictionSeulgi, bir intikam uğruna hayatını mahveden Yoongi'ye dışından nefret kusarken, içten içe yanlış duygular besliyordu.