"Arabaya biniyorsun." dedi abim parmağıyla arabayı işaret ederek. Ama ben itiraz ediyordum.
"Ama Yoon-"
"O heriften sana ne!"
"Ama canını yaktın."
Abim sabır dilercesine kafasını havaya kaldırınca fazla üstelemeyip arabaya bindim. O da sürücü koltuğuna geçmişti. Abim arabayı çalıştırıp sürerken konuşmaya başladım.
"Nereye gideceğiz? Daha doğrusu gidecek bir yerimiz var mı?"
"Merak etme. Benim evime gideceğiz."
"Sen... Yoongi'yi nereden tanıyorsun?"
Abim derin bir iç çekti. Tereddüt ediyor gibiydi.
"Bunu sana anlatamam."
Israrcı bir tavırda konuştum.
' Anla~t. '
Abim derin bir nefes aldı ve ağzını açtı. Ama konuşmadan geri kapattı. Bir süre öyle bekledik. Ben tam konuşacaktım ki o konuşmaya başladı.
"Benim babam ve onun babası eskiden çocukluk arkadaşıymış. Çok iyi anlaşıyorlarmış. Hatta şirketlerini birleştirmişler. Hatta aynı gün ortak düğün yaparak evlenmişler. Daha sonra Sanırım 29 yaşlarında beraber tatile çıkmaya karar vermişler. Babamız da o zamanlar araba kullanmaya yeni yeni alışıyormuş. Kullanmak istememiş ama Yoongi'nin babası çok ısrar etmiş ve arabayı babamıza kullandırtmış. Tabi durum malum. Kaza yapmışlar. Babamız zor da olsa kurtulmuş ama Yoongi'nin babası vefat etmiş. O sırada tabi çocuğu da varmış. Yoongi... O bunu bilmiyordu. Şirketin başına o geçti ve biz ikimiz ortak olduk. Ama o daha gençti. Sanırım 21 yaşındaydı. 23 yaşına kadar babasının kalp krizi geçirip öldüğünü sanıyordu. BU olanları bizim ailemiz ve onun annesi biliyordu. 1 yıl daha şirketi ortak geçindirdik. Daha sonra aramız da anlaşmazlıklar oldu ve şirketleri ayırmak zorunda kaldık. Ayırdıktan 3 ay sonra onların şirketi iflas etti ve annesi bu durumda sadece bizi sorumlu tuttu. Ağzını tutamayıp olan biteni Yoongi'ye anlattı ve evden kaçtı. Yoongi bu olayı öğrenince üzerindeki şoku 4 ay atlatamadı. Psikolojik tedavi gördü. Kendine yeni yeni gelmeye başlayınca onun en çok değer verdiği kişiyi kaybetmesine sebep olduğumuz için bizim en çok değer verdiğimiz kişiyi yani seni elimizden aldı. Aslında seni daha çabuk bulabilirdik ama olaya polisi karıştırmak istemedik. Önceki olaylardan dolayı. Ama neyse ki seni buldum! Herkes senden vaz geçmişti. Öldüğünü falan sanıyorlardı. Ama benim azmimi bilirsin!"
Şaşkınlığımı üzerimden atmaya çalışarak konuştum.
"Abi bu olanlara inanmıyorum."
Ağzım cidden bir karış açılmıştı. Bu olanlar çok... Çok saçmaydı.
"Geldik Seulgi."
Kafamı iki yana sallayıp arabadan indim ve geldiğimiz eve baktım. Şirin bir yerdi.
.
.Yarın İnkılap sınavım var. Benim için dua edin 🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pain || myg
FanfictionSeulgi, bir intikam uğruna hayatını mahveden Yoongi'ye dışından nefret kusarken, içten içe yanlış duygular besliyordu.