Gözlerime işkence eden güneşle zorla yattığım yerden kalktım. Neredeyse sürünerek lavaboya gittim ve yüzümü yıkadım. Gözlerim zorla açılmıştı. Odama geri dönüp yamuk tipimi düzelttim. Yoksa Yoongi benden korkardı.
Merdivenlerden zıplayarak aşağı indiğimde koltukta oturan Yoongi'ye bakıp gülümsedim. O da bana sıcak bir gülümseme gönderdi eve eliyle yanına gelmemi söyler gibi bir hareket yaptı.
Uyuşuk adımlarla yanına gittiğimde gülümseyerek alnıma bir buse kondurmuştu. Ardından bir fikir öne sürmüştü.
"Film izleyelim."
.
."Y-Yoongi kapat şunu!"
Ellerimle yüzümü kapatıp Yoongi'nin göğsüne sanki mümkünmüş gibi daha da sokuldum. Yoongi ise kahkaha atıyordu. Neden korku filmi izleme teklifini kabul etmiştim ki sanki?
"Yah! Ağlıyor musun sen?"
"Ne alakası var ya."
Yoongi filmi kapatınca ellerimi yüzümden sildim ve göz yaşlarımı sildim. Yoongi gülümseyerek bana sarılınca ben de vakit kaybetmeden kollarımı ona sardım.
Abi kardeş gibiydik. Ve bu benim hoşuma gidiyordu.
Ayrıldığımızda karnıma giren sancıyla kaşlarımı çattım. Mide bulantısı gibi değildi bu . Resmen midem batıyordu. Ağrı çoğalmaya başlayınca gözlerimi yumarak ellerimi karnıma koydum.
"Yoongi karnım ağrıyor."
Gayet sakin söylediğim cümleye karşın Yoongi endişeli gözlerini bana dikti ve nefes almadan konuşmaya başladı.
"S-seulgi iyi misin? Sana ilaç getirebilirim. Ya da dur aç karınla ilaç içme sana yemek hazırlayım. Aishh! H-hastane! Evet, evet hastane. Kalk Seulgi! Koş hastaneye gidiyoruz. Dur bir dakika nasıl koşacaksın s-"
"Yoongi tanrı aşkına sus artık. Tamam iyiyi-"
Gözlerimi sımsıkı yumdum. Elimi karnıma götürürken bağırmaya başlamıştım.
"Seulgi hastaneye gidiyoruz."
Dedi ve beni bir çırpıda kucağına aldı. Ben ise ağlamaya başlamıştım. Hemen arabanın kapısını açtı ve beni arka koltuğa yatırdı. Kendisi de sürücü koltuğuna geçip son sürat arabayı sürmeye başladı.
Hastaneye vardığımızda vakit kaybetmeden beni sedyeye aldılar. Yoongi ise endişeyle hastane oturaklarının birine oturdu. Yarı açık gözlerimi ona diktiğimde ameliyathane kapısı çoktan kapanmıştı.
.
."Endişelenmeyin. Sadece gıda zehirlenmesi. Midesini yıkadık. Endişelenecek bir şey kalmadı."
Yoongi endişeli gözlerini yere dikti ve derin bir nefes verdi. Rahatlamışa benziyordu. Gülümseyerek ona baktım. Cidden çok endişelenmişti.
"Teşekkürler doktor bey."
Hastaneden çıktığımız gibi arabaya bindik ve son sürat eve geldik. Çünkü saat çok geç olmuştu ve ikimizin de uykusu gelmişti.
Eve geldiğimizde Yoongi de ben de direkt kendimizi odamıza atmıştık. İkimizin de uyuyacağına adım gibi emindim. Çünkü ben uyuyacaktım. Yatağıma girdim ve yorganı yüzüme kadar çektim. Tam mayışmıştım ki kapım tıklanmıştı.
Kafamı merakla kaldırıp kapıya baktım. Yoongi kapıyı yavaşça aralayarak içeri girdi ve yanıma sırnaştı. Ardından gülümseyerek konuşmaya başladı.
"Kendimi yalnız hissettim de."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pain || myg
FanfictionSeulgi, bir intikam uğruna hayatını mahveden Yoongi'ye dışından nefret kusarken, içten içe yanlış duygular besliyordu.