16

1.6K 90 29
                                    

Sabah uyandığımda Yoongi kahvaltı yapıyordu. Abim ise halen uyuyordu. İyi de saat öğlen oldu! Uyansana be adam.

"Yoongi abim uyanmıyor ölmüş olmasın?"

Dediğim şeyle Yoongi alayla sırıtmaya başladı.

"Belki de onu tokatlarken öldürmüşsündür."

Bu ihtimali göz ardı ederek abimin nabzını kontrol ettim. Gayet de atıyordu. Abimi hafif dürtmeye başladığımda rahatsızca kıpırdanarak bana kıçını döndü ve uyumaya devam etti.

"Abi uyan!" diye bağırırken bana çevirdiği kıçını çimdiklemeyi unutmuyordum. En sonunda bağırarak yerinden sıçradı.

"Ne var!"

"Abi..." dedim ve ikimizin de hiç beklemediği anda ona sarıldım. O da hemen kollarını bana doladı. Sanırım beş dakika boyunca ayrılmadık.

"Seni nasıl özlemişim."

"Ben de."

Zor da olsa birbirimizden ayrıldığımızda ilk ben konuştum.

"Annem, Babam... Onlar ne yapıyorlar? İyiler mi? B-"

Abim net bir sesle cevap verdi.

"Onlar seni çoktan unuttu. Diğer abin Dae Sub evlendi ve yurt dışında yaşamaya başladı. Annemle babam yeni çocuk yaptılar. Şu an beş aylık. Senin yeni bir kız kardeşin var.  Adı Ae Cha."

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Cidden abim neyse de artık yaşı geldi evlenmiş olabilir. Ama annem ve babam? Onlar nasıl beni umursamadan yerime geçecek bir çocuk yaparlar? Ne kadar acımasızca!

"Ama sen gelmişsin abi. Teşekkür ederim."

Gözümden akan yaşları umursamayarak abime yeniden sarıldım. Yoongi ise sadece bizi izliyordu.

"Seulgi Tanrı aşkına gidelim şurdan. Sen bu kadar zamandır nasıl yaşıyorsun bu adamla?"

Şaşkınca abime döndüm.

"Sen tanıyor musun?"

Kafasını sinirle aşağı yukarı salladığında Yoongi'nin yutkunduğunu hissettim.

"Sen onunla çıkıyorsun değil mi?" 

Diyerek parmağıyla Yoongi'yi gösterdiğinde tereddütle kafamı aşağı yukarı salladım. Kızmasından korkuyordum.

"Seni ondan soğutup buradan kurtarabilirim."

"Nasıl yapacaksın onu?"

Abim sorduğum soruyu duymamazlıktan gelip Yoongi'y dönüp alaylı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Anlatayım mı?"

Yoongi yutkunurken kafasını hızlıca iki yana sallayınca şüpheyle ona baktım.

"Bilmediğim şeyler var sanırım. Anlat bana, abi."

Abim tam konuşacakken Yoongi'nin sesini duymasıyla sırıtmaya başladı. 

"A-anlatma!"

Yoongi'yi ilk defa böyle çaresiz görüyordum. Ama bu kadar itiraz ediyorsa bilmem gereken bir şey sanırım. 

"Anlat." dedim net bir sesle.

Abim keyifli bir şekilde anlatmaya başladı.

"Senin kardeşin gibi olan hani o kız var ya adı neydi... Ihm... Hah! Eun Sang."

Gözlerim dolarken kafamı sallamıştım. Eun Sang benim yedi yıllık kardeşim gibi olan bir arkadaşımdı. Ama bir gün kaçırıldı yıllarca onu bulamadık. İleriki zamanlarda haberde onun öldürüldüğünü gördüm. Katilin kim olduğu bilinmiyordu ama her kimse Eun Sang'ın... Göğsünü parçalayıp göğüs kafesini ikiye ayırmıştı.

"İşte o kızı kaçırıp o hale getiren kişi..." Bir an duraksadı ve keyifle konuşmaya devam etti "Min Yoongi."

Gözlerim zaten dolmuştu. Son kelimeyi duymamla dayanamadım ve gözyaşlarımı bıraktım. Eun Sang öldükten sonra dört ay psikolojik tedavi görmüştüm ben. Çok zor zamanlar geçirmiştim ve bunun sebebi şu an deliler gibi sevdiğim erkek arkadaşım Yoongi'ydi. 

Sinirle karışık hayal kırıklığı ve korku içerisinde Yoongi'ye döndüm ve bağırmaya başladım.

"Bana da mı böyle yapacaktın? Seni seviyorum diye kandırıp öldürecektin? Ne kadar zavallısın!"

"Seulgi..."

"Sus Yoongi. Bana bunları yaptığın yetmemişti sanki bir de salak gibi sana aşık oldum! Hayatımın darbesini yediğim olaya sen sebep oldun ve bana da aynısını yapmak için kaçırıp seni seviyorum diye kandırdın. Sence de bu yaptıkların yetmez mi?"

Yoongi kafasını eğip susmayı tercih etti.

"Abi... Ne olur gidelim buradan."

Abim beni duyar duymaz kolumdan tutup kaldırdı.  Bizim kalkmamızla Yoongi de birden ayaklandı.

"Won, sen gidebilirsin ama Seulgi hiç bir yere gitmiyor."

Abim sinirle kolumu bıraktı ve Yoongi'nin üzerine doğru yürümeye başladı. Tam önünde durduğundaysa meydan okurmuşcasına konuştu.

"Sen hala konuşacak cesareti nereden buluyorsun Yoongi? Seni şu an şurada bitirsem kimsenin haberi olmaz."

Yoongi de alayla sırıttı daha sonra birden sırıtması gitti ve ciddileşerek bağırmaya başladı.

"Lan sen daha akıllanmadın mı?"

Abimin bunu duymasıyla Yoongi'ye kafayı gömmesi bir oldu zaten. Yoongi bu ani hareketle yere düşerken abim bağırmaya bir yandan da Yoongi'yi tekmelemeye başladı.

"Akıllanmadım lan! Ne yapacaksın?"

Biraz daha tekmeledikten sonra beni sertçe kolumdan tutup evden çıkarttı.Arkama baktığımdaysa Yoonginin yarı açık pişman gözlerini görmüştüm.

.
.

Seulgi'nin abisi Kim Woo Bin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seulgi'nin abisi Kim Woo Bin

pain || mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin