' Sevgilim, aşkım, ilkim her şeyim... Bilmiyorum nasıl veda mektubu yazılır, bilmiyorum canından çok sevdiğin cananına hoşça kal denir, ben daha önce hiç kimseye veda etmedim. Veda edenler hep başkaları oldu. Önce babamı sonra annemi kaybettim hayatta ki tek tutunur dalım sen kalmıştın... Şimdiyse sana veda etmek zorundayım. Ah bir bilse ne çok canım yanıyor... Keşke diyorum her sabaha keşkelerimle uyanıyorum. Keşke böyle olmak zorunda olmasaydı. Keşke sana veda etmek zoruna kalmasaydım. Keşke beni sevmekten vazgeçmeyip kalbinde düşürmeseydin... Onca keşkeme seni sığdıramıyorum... Bu yüzden affet beni bu mektubu okuduğundan senden çok uzakta başka bir şehirde olacağım. Affet çünkü o duruşmaya katılıp seninle aramızda o bağı koparamayacağım. Buna gücüm yetmez... Aras biliyorum çok saçmalayıp aklını karman çorman ettim. Bana biraz zaman tanı. Bir süre yalnız kalmak istiyorum. Senden tek istediğim bu süreçte bizi ailemizi bir daha düşün ve lütfen ardımdan gelme. Ben geleceğim. Kürkçü misali tekrar dizinin dibine gelip başımı çok sevdiğim dizine yaslayacağım. Lütfen o güne kadar bu sevdandan vazgeç! Beni merak edersen de ben kuzenimin yanına İzmir'e gideceğim. Rica ediyorum peşim sıra gelme. Her şeye rağmen seni seviyorum her zaman da seveceğim. ARYA...
Okudum bir kez daha okudum, sonra bir daha okuyup idrak etmeye çalıştım. Beynim durmuş gibiydi. Hala konduramıyorum. Benim Arya'm gitmezdi. Burada kalacak bensiz kalsa da evimizde yaşayacaktı. Boşansak bile gözlerimin önünde olacaktı. Ben ona dokunamasam da uzaktan gözlerimle sevecektim. Allah'ım görecektim on bir şekilde her gün görecektim. Şimdi benden gitmişti. Bu ani gidişini nasıl hazmederdim.
Dün... Dün ya dün beraber gece yarısına kadar oturmuş muhabbet etmesek de sessizliğimizi dinlemiştik. Sabahsa kalkıp bana enfes bir kahvaltı hazırlamış sonra da Allah'a emanet ol demişti. Hiç benden gideceğini sezmemiştim. Ben... Ben onu görmeden yapamam ben onu görmeden hayatta kalamam. Ben Arya olmadan bir hiçim... Elimdeki mektuba bakarken bir yandan da titrek elimle telefonumu çıkartıp Arya'yı aradım. Beni bir iki derken sürekli meşgule alıyordu. Bende mesaj attım. Okuyacağından emin olduğum için mesaj attım.
Beni sevmiyorsan da düşüncelerime saygı duy ve bir daha beni arama...
Bir daha arama yazmıştı. Bir daha arayıp sorma. Ben sesini duymazsam ne yapardım? Şimdi nerde nasıl diye düşünmekten kafayı yerdim. O gözlerim dolunca elimle yüzümü silerek ayağa kalktım. "Sen istedin lan sen istedin. Ayrılalım dedin, boşanalım dedin, dedin de dedin." Kız haksız mı gitmekte haksız mı? Yine de benden daha mert her şeye rağmen bunca kaprisime rağmen benden vazgeçmedi son bir çırpınış kaçıp senden kurtuldu. Ben kurtulmuştu... Elimdeki mektupla mutfağa geçip su içmek istedim. Boğazım kuruluğuna bir tek suyu iyi gelecekti.
Mutfağa geçtiğimde kendime su alacaktım ki gözüme iki bidon turşu çarptı. Dün gece bunun burada olmadığına emindim. Elimle turşuya bakarken gözlerim dolmuştu. "Güzel karım..." Giderken bile beni düşünmüş... "Ah bilsen bu ahmak adam seni ne kadar çok seviyor..." Elimle gözyaşlarımı sildim.
Ağlıyor muydum? Ağlıyordum ya beni deli gibi seven bir karım vardı. Dizlerimin bağı çözülünce sırtımı tezgaha dayayarak yere oturdum. Elimdeki mektubu bir kez daha okuduğum karımın sevgisine bir kez daha şahit oldum. Severek ayrılmak diye buna denmez miydi? "Söz veriyorum Arya söz veriyorum. Peşinden gelip seni daha çok azap içinde bırakmayacağım." Kendi acımı hak ettiğim gibi kendim tek başıma çekeceğim. Ellerimle son kez gözyaşımı silip Uğur'u aradım. Uğur açtığında direk konuya girerek "Gitti... Arya benden gitti." Demiştim.
"Gitti mi? Arya mı gitti? Aras nasıl nereye gitti. Yarın sizin duruşmanız yok mu?"
"Canım yanıyor Uğur sanki birleri kalbimi hançerliyormuşçasına canım acıyor..."
"Tamam, sen nerdesin ben yanına geleceğim."
Uğur'a gelme yeni evlendin karının yanında kal desem de bir inat geleceğini söyleyince evdeyim dedim. Ben bitmiştim. Sanki dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyordum. Kendimi bir kasırganın ortasına düşmüşte bir yandan şimşekler bir yanda da gürültüsüyle yalnız kalmış gibi hissediyordum. Bir çara yerden güç alarak ayağa kalktım. Karımın kurduğu turşuyla bakarken deli git ayaklarına kapan kısırım lan ben de diyordu... Diyordu demesine de karımın sevgisi ortaydaydı. Beni bu denli çok severken benden kopmaz yalnızlığımızla mutlu olmaya çalışırda olmazdı...
Ağzımı açıp neden diyeceğim sırada susup kelimeleri yuttum. İsyan etsem ne değişecekti. İsyanımın kime ne faydası olurdu. Elimin tersiyle yüzümü silerek bir güç salona geçtim. Her yerde karımın izleri kokusu vardı. Anlaşılan Arya'sızlığa alışmam hiç kolay olmayacaktı. Alışabilir miydim onu da bilmiyordum. Kendimi koltuğa bırakınca Uğur kapı zilini çalana kadar boş gözlerle duvara baktım. Kapıya gidecek gücüm bile yokken kimin geldiğine bakmadan kapıyı açıp ardıma bakmadan dosdoğru salona az önceki kalktığım yere kendimi bıraktım.
"Aras..." Uğur'un sesiyle başımı kaldırmakla kalmayarak bana sorgu dolu gözlerle bakan adama elimdeki mektubu uzatarak okumasını bekledim. Uğur karşıma oturup bir çırpıda mektubu okumuştu. Mektup bitince ise bana bir küfür savurup "Senin akınla tüküreyim bu devirde böyle eşe sahipsin ve utanmadan karşımda aşk acısı mı çekiyorsun? Aras kendine gel siktir boktan bir doktora gidip kısırım diyorsun sonra da karından boşanıyorsun. Lan kaçıncı yüzyıldayız. Madem çocuğun olmuyor git evlatlık al neden kendine bile bile acı çektiriyorsun seni geçtim yazık değil mi bu kıza... Kızın senden başka kimi var?"
"Benim kimim var? Söyle benim onda başka kimim var. O kadın benim diğer yarım can parçam. Ben çok istiyorum ondan ayrı düşmeye... Kendime acı çektirmekten zevk mi aldığımı sanıyorsun? Uğur sende bir gün aşık olursan şu bi çare kalbin neler çektiğini hangi nedenlerle bu yola başvurduğunu anlayacaksın. Sevmeyen adam beni anlayamaz anlıyorum dese inanmam..."
"Şimdi de bana mı saracaksın. Karıma ölüp bitmiyorum diye aşkı bilmez mi sanıyorsun?"
"İnsanlar için tatmadıkları duyguların ahkamını kesmek çok kolay diyorum..."
"İnan şu halinle seninle kavga etmeyeceğim. Hadi kalk madem hala boşanmak istiyorsun karını alıp evine getirelim. Yarın duruşmanız var."
"Yarın duruşmaya katılmayacağım. Orada yazılan gibi sabırla Arya'nın bana gelmesini bekleyeceğim. Gelince de gerisine bakarız..."
"Sen boşanmamak için kendine bahaneler arıyorsun. Madem öyle yalnızlığınla kal da aklın başına gelsin."
"Benim aklım gayet yerinde... Sadece biraz zamana hazmetmeye ihtiyacım. Arya'nın söylediğini yapıp onsuz kalmaya çalışacağım. Baktım olmuyor baktım onsuzluğa katlanamıyorum. Ona hayatının en büyük bencilliğini ben yaparak kısır olduğumu söyleyeceğim. Öleceksek de yalnız ama beraber öleceğiz. Benim son kararım bu karımın bana gelmesini sabırla bekleyeceğim."
ASIL, BİZİM ARAMIZDA GÜZELDİR HASRET VE ASIL BİZ BİLİRİZ KEDERİ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHMAK KOCAM 🚬
Genç Kurgu# 1 - rastgele Her erkek can yakar mı?... Baktım sana.. Kızgın değilim, kırgın değilim, dargın değilim.. Kısacası artık ben sana "hiç bir şey" değilim!