'' Belli ki bu genç adam korkularını saklamayı iyi biliyor.Peki ya sen Samantha ? ''
dedi Savunma ögretmeni ellerimi tutarak.
'' Size bir korkum yok dedim.Onu bırakın ''
'' Ne biçim öğretmensiniz siz ? Bize hiçbir şeyi zorla yaptıramazsınız ''
dedim ani çıkışarak.Bu okulun normal bir öğretmeni yokmuydu acaba ?
'' Ohh tatlım ben bir öğretmen değilim ''
dedi elini yüzüme sürerek.İğrenerek yüzümü çektim.Etrafıma baktım.Herkes bizi izliyordu.Kimse bir şey demiyordu.
'' Niye bir şey demiyorlar ? ''
'' Hipnotize büyüsü '' dedi Peter.
'' Kimsiniz siz ? Ne istiyorsunuz bizden ? ''
'' Germus'un hizmetkarı diyelim.Ayrıca sizden ne istediğime gelirsek.Çok bir şey değil tatlım.Kehaneti önlemek istiyorum sadece. ''
dedi ellerimi sandalyeye bağlayarak.Ayaklarımıda bağladıktan sonra elleriyle kıvılcım çıkardı.Kolumu tuttu ve 8 rakamını açtı.Elinde bulunan kıvılcımı rakama bastırdı.Sonrası acı.Çok fazla acı çekiyordum.Vücudumda hissedilen acıdan dolayı bağırıyordum.Peter'a baktım.Gözümden bir damla yaş geldi.Ses duyamıyordum ama Peter'in seni öldüreceğim gibi şeyler dediğini dudaklarından okuyabilmiştim.Sonunda yere yığılıp kaldığımı hatırlıyorum.Son gördüğüm şey Peter'in Savunma öğretmeninin boğazını duvara yaslı şekilde sıktığıydı.
***
Sesle gözümü açtım.
'' Şimdi sıra sende Geleceğin varisi. ''
Peter kafasında bir yarayla elleri bağlı bir şekilde sandalyede bağlıydı.Açıkcası ölümü bekliyor gibiydi.Bana yapacağının aynısını ona yapacak gibi gözüküyordu.Tabikide buna izin vermiyecektim.Benim çektiğim acıyı onunda çekmesini istemiyordum.Belki o dayanabilirdi ama ben onun bağırışlarını görmeye dayanamayabilirdim.Kıvılcım yapıp ipleri çözebilirdim.Daha önce savaş eğitimi dersinde yapamamıştım.Peter'a baktım.Yapmak zorundaydım.Ellerimi birbire ovuşturdum ve yaptım .Mavi bir ışık oluştu.Elimi ipe sürttüm ve ayak bileğimdeki ipe . işe yaramıştı.İpler çözüldü.İşin önemli yanı bundan sonra napacağımdı.Savunma öğretmeni eliyle kıvılcım yarattı ve Peter'in kolundaki 7 rakamını açtı.Bir şeyler yapmalıydım.Kolunu kurtarıp elini tuttum.Kollarımızdaki 8 ve 7 rakamlarının yüz yüzye gelmesini sağladım.
'' Ona dokunamazsın '' dedim nerden geldiğini bilmediğim bir cesaretle.
'' Bu cesaret bir çaylak için fazla değil mi ? '' dedi.
Doğru söylüyordu.Elini bile neden tuttuğumu bilmiyordum sadece içimden bir ses tutmamı söylüyordu.Ama taviz vermeyecektim.Elini Peter'in koluna getirdi.Ama dokunamadı geri savruldu.
'' Sana dokunamayacağını söylemiştim ''
dedim kendimden emin bir tavırla.
'' Demek kehanet gerçekleşecek ''
dedi koluma bakarak.Neden bahsettiğini bilmiyordum.Koluma baktım.Kolumdaki 8 rakamı parlıyordu.Kırmızıya dönük pembe bir şekilde.Kolumu geri sakladım.
'' Neden bahsediyorsun ? ''
'' Demek Jailon gezegeninin varisleri sizlersiniz demek bu doğruymuş''
deyip kayboldu.İçeri Hemen Müdür Arthur ve diğer öğretmenler girdi.Sonra gözlerim karardı.Ahh hadi ama sürekli bayılmak zorunda mıydım ?
***
'' Çocuklar büyük bir tehlike içerisinde Arthur onları tehlikeye atamayız ''
dedi ince bir sesle Müdür yardımcısı Elanor
'' Bunun bende farkındayım Bayan Elanor.Ama onlar beklenen kişiler tarihte yüzyıllar önce yazılı olan kişiler.''
dedi ısrarcı bir şekilde Müdür Arthur
'' Onlar daha çocuk ''
dedi telaşlı bir şekilde Bayan Elanor ve devam ettirdi.
'' Henüz bir savaşa hazır değilller ''
Yerimden zorlukla kalktım.Bayan Elanor endişeli bir şekilde yanıma geldi.
'' Henüz yaraların iyileşmedi tatlım.Yatmalısın ''
'' Peter'ı görmek istiyorum '' dedim hırkamı giyerken.
'' Amaa... ''
'' Size Peter'ı görmek istiyorum dedim ''
Bayan Elanor emin olamayarak başını salladı ve konuştu.
'' 302 numaralı odada ''
Koridora çıktım ve 302 numaralı odanın kapısına geldim.Kapıyı tıkladım.Ses gelmeyince bir daha tıkladım ama yine bir ses gelmedi.Uyuyordur belkide diyerek kapıyı açtım.Tahmin ettiğim gibi uyuyordu.Uyurken çok masum gözüküyordu.Yatağının yanındaki koltuğa gidip oturdum.Bir süre sonra gözlerini kırpıştırıp uyandı.
'' Ne kadar süredir buradasın ? '' dedi uykulu bir şekilde.
'' Çok olmadı ''
'' Peki niye buradasın ? ''
'' Seni merak ettim ''
'' İyi ''
diyerek arkasını dönüp uyudu.Ben varım burda ben.Farkındamısın acaba ?
'' Uyuyacak mısın ? ''
'' Ne yapmamı bekliyorsun yorgunum ''
dedi.Bir süre sonra arkasını döndü ve gözlerini kaçırarak konuştu
'' Yaran nasıl oldu ? ''
'' Bilmem yani pek bir şey hissetmiyorum.Sana bir şey soracağım.O öğretmen bozuntusu bana orada ne yaptı ? ''
'' Bir lanet.Vücudunu yönetmeye çalıştı. "
'' Başarılı olamadı o zaman ? ''
'' Pek sayılmaz. ''
dedi güvensiz bir şekilde.Konuyu değiştirmek amaçlı başka bir şey söyledi.
'' Beniorada nasıl korudun ? Henüz gücünü kullanmak hakkında hiçbir şey bilmediğini sanıyordum. ''
'' Bilmiyorum.Sadece acı çekmeni görmeyi istemedim. ''
Fazla mı dürüst konuşmuştum ? Neyseki aha fazla soru sormadan konuyu kapattı.
'' Sana bir şey soracağım ''dedim.
Başını salladı.
'' Şu kehaneti anlatabilirmisin ? ''
Gün boyunca düşündüğüm soruyu sormuştum ve Peter'ın cevabını bekliyordum.
Gereğince uzun yazmaya çalıştım ama uzun yazma konusunda iyi değilimdir.Her neyse yine en heyacanlı bir bölümde bitirdim.Ayrıca hikayemin birraz sırlarla dolu ve heyecanlı olmasını seviyorum. Güzel yorumlarınız için teşekkürler.
![](https://img.wattpad.com/cover/18059590-288-k185918.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruyucu (DÜZENLENİYOR)
FantastikSamantha Daron daha 8 yaşındayken kolunda bir sekiz işareti oluşmuştur.Doktorlar vücudunda meydana gelen değişikliklere anlam verememektedir.İnsanlara göre olağandışı özellikleri vardır.Daha iyi duyabiliyor , daha hızlı koşabiliyor ve insanlardan ço...