Bir Mazoşistin Günlüğü | 7.Bölüm

61.4K 1.8K 299
                                    

"Evet arkadaşlar bugün çok farklı birşey yapacağız.." İşte yine başlıyoruz.

Her ne kadar Levent'i dinlemeye hevesli olmasam da gözlerimi gözlerine kilitleyip dediklerini anlamaya çalıştım.

"Hepiniz kendinize bir partner seçin, o sizi sizde onu iyileştirmeye çalışacaksınız. Tam 1 haftanız var, sonuçlar karşısında üzülmeyin, ufacık bir değişim bile önemlidir." Cümlesi bitince ağzım kapalı bir şekilde dilimi dişlerimin üzerinde gezdirdim, bu fikir..hayatımda duyduğum en aptalca şeydi. 

3 Aydır beni düzeltmeye çalışan doktorların yapamadığını benim gibi bir ruh hastası mı düzeltecekti? Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp sağlam kolumu alçımın üzerine yerleştirdim. 

Grupta heyecanlı görünen sadece Tuana ve Eylem'di. Onlara anlamsız bakışlar atıp tavanı incelemeye başladım. Şu terapi seansı ne kadar çabuk biterse o kadar kolay nefes alacakmışım gibi geliyordu.

"Arya, sen Özgün ile birliktesin. " Leventin sesi kafamı kaldırmamı sağladı.

"Partneri kendimizin seçeceğini sanıyordum." Sesim de yüzüm gibi donuktu. Doğu'nun keskin bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum.

"Seç o zaman."

"Tuana." Grupta ki tek arkadaşım o olduğu için onu seçmiştim. Doğu'da vardı tabii ama onu hala arkadaşım olarak görmüyordum.

"Hayır." 

"Ne?"

"Tuana'yı ve kendini iyileştirmek yerine daha da kötü bir duruma sokuyorsun, buna ikimiz de tanık olduk öyle değil mi Arya?" İğneleyici ses tonu tüm sinirimin vücuduma dağılmasına neden olmuştu. Yayıldığım pufta omuzlarımı dikleştirerek tek kolumu dizime koydum.

"Bana öyle bakma lütfen, ben senin iyiliğini istiyorum." 

"Özgün ile birlikteyim kabul, fakat bu senin için değil." Yüzüme zorda olsa alaycı bir ifade yerleştirip Doğu'ya sinsi bakışlar attım. Umrunda değilmiş gibiydi, çenesinin seğirmesi dışında.

"Peki. Doğu sen Eylem ile birliktesin. Tuana sende benimlesin."

"Seni iyileştirmemi mi istiyorsun?" Tuana tek kaşını kaldırıp dudaklarını büktü. Böyle tıpkı Duffy Duck'a benziyordu. 

"Yapabilirsen evet."

"Senin hastalığın ne?"

"Bunu odamda konuşuruz." Bir an Levent'in gözlerinden arsız bir gülüş geçtiğine yemin edebilirdim. Tuana'nında yüzüne ona benzer bir gülümseme yayılınca işin içinde bir boklar olduğunu farketmem uzun sürmedi. Fakat düşüncelerimi kimseye yansıtmamaya karar verip inzivaya çekildim. Nasılsa öğrenirim ben.

Bugünkü seans bitince her zaman yaptığım gibi ayağa fırlayıp kendimi dışarı atmadım. Herkesin teker teker çıkmasını bekledim. İlk önce Doğu, sonra Levent ve Tuana, daha sonra Eylem.

Geriye sadece Özgün kalmıştı, oda beni bekliyor gibi kollarını göğsünde kavuşturup ayaklarını sallamaya başladı.

"Çıkmayı düşünmüyorsun sanırım?" Kurduğum cümle onun bir anlık tebessüm etmesini sağlamıştı. Bir anlık. Sonra hemen eski ifadesiz haline büründü.

"Hayır, ya sen?"

"Hayır. Sana birşey sormam gerek." Gözlerimiz o ceset temizleme olayından sonra ilk defa birbiri ile temas edince gerildim, bakışları tehdit eder gibiydi, gerilmiş çenesi içimde her an üzerime atlayacakmış gibi bir izlenim uyandırıyordu.

Bir Mazoşistin Günlüğü |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin