Bölüm 3

342 21 5
                                    

Ellie ağlamayı keserek göz yaşlarını sildi ve dimdik durarak Bill'in elinden tuttu. "Benimle gel." dedi. Onu sokaktan çıkardı, Bill elinde bavul ile dolaşmaktan pek hoşlanmadı çünkü evden kaçtığı çabucak anlaşılabilirdi.
Birkaç cadde ve sokak geçtikten sonra en sonunda Ellie'nin evine gelebilmişlerdi. Tek katlı müstakil bir evdi, bahçesi vardı. Pek büyük bir ev sayılmazdı. En azından bir villa değildi.
Ellie kapının önüne kadar geldi ve Bill'in elini daha da sıkı tuttu. Anahtarı kapıya sokmaya çalıştı. Duraksadı, arkasını dönüp "Her ne yaparsam yapayım, benden soğumayacaksın değil mi?" diye sordu. Bill ise kafasını salladı. Ellie Bill'in gözlerinin içine bakarak "Söz vermeni istiyorum bana." dedi.
"Söz veriyorum, Ellie." dedi. "Hiçkimseye yaptığın şey - her ne ise - bahsetmeyeceğime, ve senden soğumayacağıma dair söz veriyorum."
Ellie yutkunarak tekrardan döndü ve anahtarı kullanarak kapıyı açtı. Bill eve girdiği gibi kapanan kapının çıkardığı o sesten ürktü. Gülerek "Beni kaçırmadın değil mi?" diye sordu. Ellie ise ciddi bir ifadeyle "Yatak odası." dedi. 
"Ne?" dedi Bill, Ellie'nin suratına bön bön bakarak. "Yatak odasında ne var? Bir böcek falan var da o yüzden mi beni çağırdın?" gülmeye başladı. Ama Ellie kızmaya başlıyordu artık. Bill "Tamam sakin ol." dedi. 
Yatak odasına yöneldi, yatağa baktığı gibi geri adım yapıp sırtını duvara dayadı. Yatağın üstünde gördüğü şey onu korkutmuştu belli ki. Ellie'ye bakıp kekeleyerek "Ya... Yatak odasında... Abin... Ölmüş!" demeye çalıştı.
Ellie tekrardan ağlamaya başladı. Dizlerinin üstüne çöküp sırtını duvara dayadı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Bill ise hala korkusundan ve şaşkınlığından sıyrılamamıştı. Koştura koştura lavaboya kadar gitti ve kustu.
Hala nefes alış verişi ve kalp ritmi hızlı olan Bill, en sonunda Ellie'nin yanına gelip diz çöktü. Sırtını duvara dayadı. Derin bir nefes alıp yutkundu. "Şimdi..." dedi. "Bana sakince neler olduğunu anlat. Abin... Orada..." daha fazla konuşamadı. Tekrardan yutkundu. 
...
"Ellie neler olduğunu anlatmalısın bana." dedi Bill. "Abini kim öldürdü? Yoksa..."
Ellie yeniden ağlamaya başladı ve "Evet!" diye bağırdı. "Ama senin önyargılı biri olmadığını ve beni dinleyeceğini, şuan evi terk etmeyeceğini biliyorum."
"Tabi ki de." dedi Bill. "Neler olduğunu anlat, hemen." 
Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. "Her zamanki gibi dün akşam 12 civarında geldi." dedi. "Ben ise uyuyordum, kapı sesine uyandım ama yatağımdan kalkmadım. Yanıma geldi, yatağa yattı. İlk başta 'Acaba içtiği bir şeyden dolayı mı bu kadar sakinleşti?' diye düşündüm. Ama yalnış düşünmüşüm. Elini..." söyleyemedi, duraksadı. Ama Bill anlamıştı.
"Tamam söylemene gerek yok." dedi. "Sana... Taciz etmeye çalıştı değil mi?"
"Abimin ne kadar aşağılık bir insan olduğunu bilsem de." diye yanıtladı Ellie. "Böyle bir şey yapacağını aklımın ucundan geçiremezdim. Cidden. Direndim, ama beni çok zorladı. Çığlık attım, ağzımı kapadı. Kıyafetlerimi çıkarttı, uzun bir süre direndim. En sonunda elimle çekmeye ulaşınca bıçağı aldığım gibi sırtına sapladım. Sonra da yatağın üstünde can çekişmesini izleyemedim. Ölümünü kolaylaştırmak için bir kez daha sapladım bıçağı. Ve en sonunda o ölmüştü. Hepsi bu kadar."
Bill şaşkınlıkla Ellie'yi dinlerken sakin kalmaya, aynı zamanda da Ellie'yi sakin tutmaya çalıştı. "Buna nefsi müdafa deniyor Ellie." dedi Bill. "Bu konuda hiçbir şekilde kendini suçlamaya hakkın yok. Elinden gelen her şeyi yapmışsın, öyle yapmasaydın, yapmayı plandığı şeyi bir kenara bırak, seni öldürebilirdi de. Yani demek istediğim şey şu ki, bu konuda kendini suçlama sakın. Sen yapabileceğin en doğru şeyi yapmışsın ve bunu yapmak zorundaydın da. Şimdi polisleri ara ve durumu anlat onlara."
"Polisi aramak mı?" dedi Ellie şaşkınlık içerisinde. "Saçmalıyorsu. Dalga geçiyorsun değil mi? Kendi abimi öldürdüm ben. Beni öylece serbest bırakacaklarını mı düşünüyorsun?"
"Asıl sen saçmalıyorsun." dedi Bill. "Mahkemeye çıkartırlar en fazla. Orada da nefsi müdafadan kurtulursun. Yapabileceğin bir şey mi vardı yani? Sana tecavüz etmesine izin mi verecektin? Saçmalıklardan kurtulma ve polisi arama vakti şimdi. Sen polisi ara, olanları anlat. Mahkemeye kalacak bir yerin olduğunu ve devletten bir yardım beklemediğini falan söylersin. Yoksa seni izlemeye falan alabilirler. Benim ortalıkta olmamam daha iyi. Çünkü evden kaçtım, annem polislere haber vermiştir bile. Her neyse, sen polisleri ara. Ben de bu gecelik kalacak bir otel bulurum. Gerisini düşünürüz."

Benim İçin Gülümse (Smile For Me)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin