'3

2K 133 34
                                    

"My babe..öğk." Kendimi tutamayarak kusar gibi yaptığım sırada benim bu halime ayıplayarak bakan çocuğu umursamadım, bu tepkim fazlasıyla içtendi. "Bu adamla sevgili olabileceğimi düşünen herkes delirmiş olmalı."

Çıkan haberlerden beri içimde dolaşan sinir tekrardan damarlarımda dolandığında derin bir nefes soludum, buna ihtiyacım vardı. "Şu saçma açıklamaya bak.. sadece haberi yalanlaması yeterdi, showa çeviriyor. "

"Söylenmen bitti mi?" Hobi'nin eğlenen sesini duysamda onu umursamayacak kadar ciddi bir şekilde elimde ki telefonda açık olan fotoğrafa odaklanmıştım.

"Hayır."

"Ahh hyung..haber çıktığından beri susmadın ve endişelenmeye başlıyorum."

Pembe saçları, resmin ötesinden ne kadar yumuşak olduklarını belli etmek adına parlarken aklımdan bir anlığına geçen saçlarının arasında parmaklarımın kayma düşüncesiyle kendime tokat attım.

Sinirle oturduğum yerden ayaklandığım sırada, beynimi işgal eden saçma düşünceleri önlemek adına elimde ki telefonu koltuğun bir köşesine fırlatıp masaya oturduğumda üzerimde dolanan bakışları hissediyordum.

"Pekala..bu yeniydi işte." Hoseok gülerek garip bir şekilde bana bakarken onu umursamıyordum. Ellerim saçlarımın arasına daldığında dirseklerimi masaya yasladım. "Delirmiş olmalıyım."

"Evet.. büyük ihtimalle ama asıl konumuz bu değil, hyung yetiştirmen gereken şarkılar var." Hoseok eğlenerek yanıma geldiğinde, "Bugün ki çekimlerimi iptal eder misin?" Diye mırıldandım saçlarımı düzelterek karşım da ki bilgisayara döndü bakışlarım. Haklıydı, uğraşmam gereken birkaç melodi vardı ve eğer bugüne yetiştirmezsem iyi olmazdı.Aklımda ki bütün gereksiz düşünceleri bir kenara atmalıydım.

"Senin menajerin olmadığımı ne zaman anlayacaksın, eğer benden bunu yapmamı isteyeceksen paramı ödemelisin." Küçük bir çocuk gibi sinirlenip ayaklarını yere vurduğunda "Siktir git!" Dedim yanında birkaç bir şey daha mırıldanırken. Onun çocukluğuyla uğraşacak zamanım yoktu.

"Yine menajerini kovdun di mi?"

"Kendisi çıktı."

"İnsanlar senin nereni seviyor anlamıyorum..huysuzun tekisin." Kollarını önünde birleştirmiş yargılayıcı bir şekilde bana baktıktan sonra odadan ayrılmak üzere ayaklandığı sırada kendi kendine konuşmasıyla "Duyuyorum." Dedim duyduğumu belirtmek amaçlı.

"Duy zaten."

"Ah bu arada hyung gel-"Suratına kapadığım kapı ile söyleyecekleri yarıda kesilirken dışarıdan bana bağırdığını duysam bile umursamamış, biriken işlerimin başına geçmiştim.

Saatler süren çalışmalarımın sonunda bitirdiğim işlerle yüksek sesli esneyişimle birlikte güzelce gerindim. Her şeyi bitirmiş, yatağıma kavuşma hakkı edinmiştim. Kendimi sabahtan beri kapattığım odadan çıktığımda şapkamı ve maskemi kafama geçirerek kendimi dışarı attım. Temiz havayı derince içime solurken bir yandan da hızlı bir şekilde arabama doğru gidiyordum.

Şarjı biten telefonumu yanımda ki koltuğa fırlatırken arabayı eve sürdüm. Tek isteğim sıcak bir duş ve bolca yataktı, bedenimin isteği buydu daha çok.

Eve girdiğimde anahtarları bir kenara fırlatırken içerden duyduğum seslerle kaşlarım çatıldı Hoseok eve geçeceğini söylemişti, Jungkook ise büyük ihtimalle barlarda takılıyordu. Merakla salona geçtiğimde gördüğüm yüzle vücudumda ki kanların çekildiğini hissetmiştim.

İçimde hissettiğim birçok duygu vardı fakat en baskını korkuydu. Eski anıların birer birer zihnime düşüşü midemin bulanmasına neden olurken tırnaklarımı sertçe etime geçirdim. Burada bir saniye bile bulunamazdım. Zihnim o beni görmeden buradan gitmek için vücuduma emir verse de hiçbir uzvum beni dinlemiyor gibiyid, bacaklarımı oynatamıyordum.

Mirage [yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin