What's Your Poison | Min Yoongi

$9$-"Partner In Enemy"

Arabayla önünden geçtiğimiz berber dükkanımın,çok hızlı geçmiş olsak da "kapalı"yazısıyla çerçevelenmiş olduğunu görmüştüm.

O işin benim için bittiğini kabullenmek sahiden zordu.

Artık bambaşka bir dünyadaydım ve kendi işimi yönetiyor sayılmazdım.

Yani daha bu sabah sarsıralak uyandırılmıştım,yüce gönüllü patronum tarafından.

İşimin zor şartlarından bahsetmeme gerek bile yok.

Patronumun Min Yoongi olduğunu söylemek yeterlidir sanıyorum.

Sıradaki görevimiz Mini Cooper şirket ceosu Kim Namjoon'u alaşağı etmekti.

Yoongi'nin söylediği kadarıyla pisliğin tekiydi fakat her pisliğin bir ortak noktası olduğunu da vurgulamıştı;

Hepsinde bok gibi para vardı.

-Görev dağılımını anlatıyorum.Dinle.

Yoongi yüzümü görebilmek için yan koltuğa dönmüştü.

-Kim Namjoon'u oyalayıp evinden çıkaracaksın,ben de içeri girip gizli saklı neyi varsa alacağım.

-Neden işin zor kısmını ben yapıyorum?

Yana doğru kayan gülümsemesini gösterdikten sonra alayla bana baktı.

-Çünkü benim göğüslerim yok.

-İğrençsin.Dikkatini o yolla dağıtmayı düşünmüyordum.

-Ne yapmayı planlıyorsun?Heidi gibi pasta börek pişirerek mi tavlayacaksın adamı?

Göz devirdikten sonra beni hiç umursamayacağını bile bile söyledim.

-Hansel ve Gratel o.Heidi değil.

-Demek ki çocuk masallarını ezbere bilmek üniversite kazandırmıyormuş berber kız.

Durmadan üniversite eksiğimi yüzüme vurması beni inanılmaz derecede kızdırıyordu.

Sinirle suratına bakarken ani bir hareketle durdurmuştu arabayı.

-Bana bilmişlik taslayacağına in ve göreve git.Kat 28,daire 50.

Beni böyle delirtmesi yetmiyormuş gibi emirler yağdırması da yok muydu?

Sahiden ondan nefret,nefret ediyordum.

Tek kelime etmeden arabadan dışarıya adımımı attım.

Koca gökdelenin büyüsüne kapılıp çıkmak için hazırlanıyordum ki kolumdan hafifçe çekmişti.

-Evilian.

-Ne var?

Yoongi söyleyeceği şey önemliymişçesine suratıma bakıyordu.

-Dikkatli ol.

Başımla onayladıktan sonra kolumu çekerek hızla arabadan çıktım.

Güven verici bir ses tonuyla arkamdan bağırmaya başlamıştı şimdi.

-Sakın korkma.Arkanı dönsen dokunacak kadar yakınında olacağım.

Yalan söylemeyecektim.

Her ne kadar adinin teki olsa ve kedi köpek gibi kavga etsek de Min Yoongi'nin ses tonuyla kendimi rahat hissediyordum.

Bir şeyler ters gittiğinde düzeltebileceğimizden emin olmamı sağlıyordu.

Son kez arkama baktıktan sonra lüks lobiden doğruca asansöre yöneldim.