Ertesi sabah Angel ile güne uykusuz açmıştık gözlerimizi.
Sonuçta gece boyunca birbirimizin zırıldama sesleri yüzünden bir saniye bile göz kapayamamıştık.
Bünyelerimiz ne ara böyle zayıf ve güçsüz düşmüştü pek emin değildim fakat ortada olan bir şey varsa o da evden ayrılmanın kesinlikle beni çok etkilediğiydi.
Yoongi'nin bana hissettirdikleri farklı,oldukça farklı şeylerdi.
Lee Na denen kadınla bu kadar yakın olmasına bir lafım yoktu ama sırf o kadın yüzünden bana kötü davranması canımı acıtmıştı.
Varlığım bile umurunda değildi sanki.
Yoongi hindistanlıymış,kadın da öküzmüş gibi olan bakışları aklıma geldikçe sinirlerim depar atıyordu.
-Evil gelsene bir şuraya.
Angel'ın salon camına yaslanmış haliyle söylediklerinden sonra merakıma yenik düşerek yanına ilişmiştim.
Gördüklerim içimi yavaşça saran umuttan başka bir şey sızdırmamıştı bünyeme.
Min Yoongi,çiseleyen yağmur damlalarının altında,jeepine yaslanmış şekilde binaya bakıyordu.
Bir şey arıyor ya da anlamaya çalışıyor gibi bir hali vardı.
Tabii ki de düşüncelerimi dışarıya sızdırmadan aksi bir tavırla söylendim.
-Ne işi var bunun burada?
-Apartmanı seyretmeye gelecek hali yok.Sesleneyim de nerede olduğunu anlasın.
-Sakın!
Angel'ı durdurduktan sonra onu çekiştirmiştim pencereden.
-Sakın yapma.İstemiyorum gelmesini falan.
-Dün öyle demiyordun.Adamı zibilyon çeşit şekilde hayalleyip şu an ne yapıyordur diye düşünmekten kafayı yedin.Bak,kapıda.
Angel'ın ağzı tam "Yoongi"demeye hazırlanırken elimle kapamış ve başımı iki yana sallamıştım.
-İnan böyle daha iyi olacağım.Lütfen,lütfen sus.
-Bana gerek kalmadı.
Angel'ın bakışları yeniden cama baktığında yumuşamıştı.
Tıpkı onun gibi kafamı dışarıya çevirdiğimde gördüklerim beni rahatsız etmeye yetti.
Park Jimin,arabasını Yoongi'ninkinin arkasına park etmiş,bu da yetmiyormuş gibi arabadan çıkmış sohbet etmeye başlamıştı onunla.
-Biliyordum!Jimin'in geleceğini biliyordum.O bana kırgın kalamaz ki.Kesin yalvarmaya geldi.
Angel'ın söylediklerine gözlerimi devirirken içten içe mırıldandım.
Yine Park Jimin yüzünden istediğim olmuyordu.
Bir kaç dakika içerisinde kapının çalacağından artık ikimiz de emindik.
Sonuçta Jimin Angel'ın dairesinin yolunu ezberinde tuttuğundan Yoongi'yi de getirecekti.
Ve aynen de öyle olmuştu.
Jimin'le Yoongi kapıdaydı.
Kapı deliğinden bakarken gözlerim Yoongi'nin elinde tuttuğu oreolu dondurmaya ve beyaz güllere kaydı ister istemez.
Yok artık!Min Yoongi miydi o sahiden?
Bu türden bir incelik yapmasını bekleyeceğim en son kişi olan Min Yoongi mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What's Your Poison | Min Yoongi
FanfictionBu gün ne içersin mesela? ⚠️kötü alışkanlıklar,aşağılama,cinsellik ⚠️angst