Darmadağan olmuş bir halde,yaklaşık 2 hafta kadar önce uyuduğum yatakta yatarken bulmuştum kendimi.
Dün geceye dair bir şeyler hatırlamaya çalıştım.
Fakat öyle bulanıktı ki başıma ağrılar girmesine neden oluyordu.
Kim derdi ki hayatını kurtaran dolandırıcının evine ikinci kez gireceksin diye?
Açıkçası bu,korkutucu olmasının yanında biraz da sağlığımı ihlal ediyordu çünkü kendimi berbat hissediyordum.
Ayağa kalkarak tanıdık odanın içerisinde bir kaç adım attım ve dengemi sağladım.
Sadece tek bir durumda denge sorunları yaşardım,o da..
Sahiden içmiş olabilir miydik?
Dünyanın en güvenilmez insanının evine girdiğim yetmiyormuş gibi bir de beni sarhoş etmesine izin mi vermiştim?
En dipte olduğumu düşündüğüm zamanları şimdiden özlüyordum.
-Günaydın.
Aniden açılan kapıya daha yüzümü bile yıkayamamış olmanın verdiği şaşkın ifadeyle döndüm.
-Özür dilerim,çalmadan daldım ama nedense müsait olduğunu düşündüm.
Gülümseyerek içeriye giren Taehyung'a hala ifadeden yoksun bir suratla bakıyordum.
-Önemli değil.Sabahları pek neşeli biri olamam da.
Yanıtımla iyice genişleyen gülümsemesini bana gösterdi.
-Dün geceden sonra böyle bir suratla uyanacağından emindim.Eve gelince biraz oturup kafayı bulmuşuz.
-Ah,tabii doğru ya.
Raflarda duran viskileri görünce gözlerimin fal taşı gibi açıldığını hatırlıyordum.Eğer Yoongi bana bir kadeh uzatmasaydı benim için yalnızca isimlerini bildiğim viskiler olarak kalacaklardı.
Sahiden pahalı şeyler içmiştim ve belli ki alışık olmayan bünyem tepeden tırnağa sarsılmıştı.
-Eminim Yoongi de daha kendine gelememiştir.
Kendi kendime söylenirken Taehyung başını yavaşça iki yana salladı.
-Kim?Abim mi?İçkinin etkisi altına alabileceği en son insandır o.Sahiden imrenilesi bir durum fakat yine de uyuzun teki değil mi?
Benden onay bekleyen gözleri istediğini almıştı.
-Kesinlikle fazlasıyla uyuz,manyağın biri.
Aynı anda gülüştüğümüzde elimi bulan eline kaydı bakışlarım.
-Benimle gel de seni ayıltayım.Bizim gibi zor ayılanlar için bir karışım biliyorum.
Taehyung'un ilgisi tuhaf hissettirmişti.
Hayatım boyunca onun gibisiyle tanıştığımı hatırlamıyordum.
O yanınızdayken tavırlarında aynı anda bir çocuğun enerjisini ve has güveni sezebilirdiniz.
Sahip olacabileceğiniz en iyi arkadaş imajını çiziyordu adeta.
Yani sanıyorum öyleydi.
Aşağı kadar beni sürüklemiş,ardından mutfağa sokmuştu.
İçeri girdiğimizde uzun mutfak masasının baş köşesinde dizüstü bilgisayarıyla ilgilenen Yoongi'nin bakışları üzerimize kaymıştı.
Taehyung sürahiden koca bir bardağa doldurduğu karışımı bana uzattı.
-Hepsini iç.Kendini iyi hissedeceksin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What's Your Poison | Min Yoongi
FanfictionBu gün ne içersin mesela? ⚠️kötü alışkanlıklar,aşağılama,cinsellik ⚠️angst