🔥~GR BÖLÜM 6~🔥

526 86 15
                                    

 

Hayatımda hiç olmadığım kadar huzurlu bir şekilde anne ve babamın kollarının arasında gökyüzünü seyrediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatımda hiç olmadığım kadar huzurlu bir şekilde anne ve babamın kollarının arasında gökyüzünü seyrediyordum. Sonunda yıllardır beklediğim huzur ve mutluluğa kavuşmuştum.

"Anne, baba bundan sonra hiç ayrılmayacağız değil mi?. Ben sizin yanınıza geldim bir daha hiç ayrılmayız değil mi?."  Annem ve babam kollarını benden ayırıp el ele bir şekilde karşıma geçtiler.

"Kızım güzelim bak senin bulman gereken birisi var. Bizim yanımıza gelmen için daha zamanın var. Senin birini bulman gerekiyor. Onu bulmadan bizim yanımıza gelemezsin. Bulacağın kişinin sana çok ihtiyacı var onu bulduğunda sakın bırakma."

"Anne ne diyorsun sen. Ben sizi bırakmam istemiyorum daha yeni kavuştum sizi."

"Kızım annen haklı bulman gereken birisi var ve onu bulmadan buraya gelemeyeceksin." Her şey git gide silikleştiğinde aldığım nefesler kesikleşmeye başladı.

"Anna, baba hayır. Hayır gitmeyin ne olur anne, baba gitmeyin." Acı ruhumu ele geçirdiğinde bedenim yerle buluştu. Kalbimi biri avuçlarının içine alıp söküyormuş gibi hissetmeye başladım. Bedenim öylesine sallanmaya başladı ki kendimi sabit tutmam mümkün olmadı.

                      🔥🔥🔥🔥🔥
İPEK'TEN

  Son derece yıkık bir halde tüm aile koridorda çökmüş oturuyorduk. Toprak bir günde iki kez ölümle burun buruna gelmişti. Kalbi iki kez durmuş bedeni oksijensiz kalmıştı. Doktorlar zar zor hayata döndürdüklerinde ise tüm umutlarımıza kapıyı kapatmışlardı. Eğer bir daha herhangi bir kriz olursa Toprak'ı geri döndürmek mümkün olamayacakmış.

  Bu haberi aldıktan sonra gözyaşlarıyla hastane koridoruna çökmüştük. Olması gerekenden fazla kişiydik paramız da vardı lakin elimizden dua etmek ve beklemek haricinde hicbir şey gelmiyordu.

  Toprak'ın geçirdiği ikinci krizden sonra Gizem'in ettiği laflar öylesine ağır gelmişti ki hiçbirimiz ağzımızı açıp da tek bir kelime dahi edememiştik. Belki de tek bir şey bile söyleyememiz haklı oluşundandı. Belki de doktorları dinlemeliydik ama bunu yapmaya hiçbirimizin yüreği el vermiyordu. Aras'ın kollarının arasında ağlamaktan helak olan gözlerimi sildim. Yapacak hiçbir şey yoktu. En kötüsü de buydu ya zaten. Yeğenimiz orada acı çekerken biz hiçbir şey yapamıyorduk.

"Aras ne olacak şimdi?. Göz göre göre yeğenimizin, kardeşlerimizin emanetinin ellerimizden kayıp gitmesine izin mi vereceğiz Allah aşkına."

"İpek güzelim bak sana kesin bir şey söyleyemem. Yirmi küsur yıldır seninle bir sürü şey atlattık araya ölüm de doğum da ama unutma ki bir şeyin olacağı varsa illaki olur. Evet Toprak'a bir şey olursa hepimiz çok üzüleceğiz ama o anne ve babasına kavuşacak. Yıllardır gözümüzün önünde eriyip bitti çocuk. Annesinin kokusunu bir kez bile alamadı. Belki de eksiklik çekmesin diye üzerine çok düştük onu daha kötü etkiledik. Eğer Allah, Toprak bu kadar gençken onu yanına alıyorsa demekki bir bildiği var güzelim. Allah sevdiği kullarını yanında ister. Bizim içimizde büyük bir yara olacak ama o sonsuza dek iç huzura erip rahata kavuşacak."

GİRİFT RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin