Gecelere sığınmış bir şekilde yorganımın altında özlemimi dindirmeye çalışıyordum. Tek ihtiyacım olan şey karşılıksız sıcacık bir sevgiydi lakin gel gör ki asla olmayacak şeylerden biriydi. Tam hayata tutunduğumu zannettigim anda her şey alt üst olmuştu. Sahi tek bir kelimeye bakıyordu hayatım değil mi?.
Oradan oraya savrulmam için tek bir kelime fazlasıyla yeterliydi.
O gece bana o kumpası hazırlayanın beni kısacık sürede kendime getiren iki günlük tanıdığım komşum Kaan olduğuna mı üzülmeliydim yoksa ailesi yüzünden artık benimle görüşmeyecek olan en yakınım, ağabeyim dediğim adama mı. Allak bullaktım hiçbir şey düşünemiyordum. Öylesine berbat bir haldeydim ki tek bir göz yaşı bile dökemezken evin sıcağına inat vücuduma dakikada bir titreme geliyordu.
Çok saçmaydı, her şey çok saçmaydı. Neden, neden bana böyle kötü bir şey yapma gereksiniminde bulunmuştu ki. Hele ki beni kendime getirdikten sonra eskisinden daha kör bir kuyuya neden atmıştı beni Kaan. Benim kendimden başka kime ne zararım vardı.
Peki ya Kerem o neden bırakmıştı beni. Tek ihtiyacım olan karşılıksız sevgiyi onun kalbinde bulduğumu düşünürken neden bir anda saçma sebeplerden ötürü beni bırakıp gitmişti.
Hiçbirinin cevabı yoktu. Öylece boşlukta bir oraya bir buraya sallanıyordum. Tutunacak tek bir dalım dahi yokken kendime bu öfkeli ve hoyrat hayata karşı çırıl çıplak bir ruh hali içerisinde hissediyordum. Sahi ben ne yapmıştım da hayat bana böylesine hoyrat davranıyordu.
Önceden varlıklarından şikayette bulunduğum teyzemler şimdi varlıklarını mumla aratıyorlardı. Ben elimdekilerim kıymetini bilememiştim. Sonucuna katlanıp geceler boyu yorganımın altında birkaç anıya sığınıp kalacaktım.
🔥🔥🔥🔥🔥
Yep yeni bir sabaha araladım gözlerimi. Bir an evvel yataktan kalkıp hazırlandıktan sonra ise gitmem gerekiyordu. Evet dün gece berbat bir gece geçirmiştim hiç öğrenmemem, yaşamamam gereken şeyler olmuştu. Fakat annem ve babam olmadan hayatıma devam edebiliyorsam eğer dış etmenleri de pek umursamamaya çalışacaktım. Yorganımın altında yaşanan yorganımın altında kalacaktı. Döktüğüm göz yaşları, ciğerim sökülene kadar çektiğim içler...
Acı yine benim acımdı, hayal kırıklıkları yine benim hayal kırıklarımdı lakin yeni bir hayata başlama kararı aldıysam eğer bu kararı da bozmamalı negatif enerjileri def edip kendime gelmeliydim.
Yataktan kalkdığım gibi elimi yüzünü yıkayıp mutfağa geçtim. Dolaptan çıkartırım kahvaltılıkları masanın üstüne koymam ve karnımı doyurmam yalnızca birkaç dakika sürmüştü. Miğde ilacımı da ağzıma attığım gibi sofrayı toplayıp banyoya girdim.
Yüz: Yıkandı ✔
Kahvaltı: Yapıldı ✔
Dişler: Fırçalandı ✔
Üst: Hala pijamalı ×
Saçlar: Kuş yuvasından hallice ×Saat henüz yediyi çeyrek geçiyordu yarim saat içerisinde hayli hayli hazırlanıp rahatca çıkardım. Dolabımın kapağını açıp askılıklara şöyle bir göz geçirdim. Siyah boğazlı kazağımı elime aldım gibi yatağın üzerine bıraktım. Elim bir teyzemin aldığı ama benim giymemekte direttiğim mini sayılabilecek kısalıktaki üzerinde altın sarısı düğmeleri olan kazayağı modelindeki eteğime gitti. Sanırım değişikliğimi giyimime de taşıma vakti gelmişti. Eteği ve siyah bir opak çorabı kaptığım gibi üzerine geçirdim. Tam da teyzemin düşündüğü gibi etek üzerime gayet iyi oturmuş ve yakışmıştı da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT RUHLAR
ChickLitAnnesini hiç görmeden, anne sevgisini hiç tatmadan sadece babasının ve akrabalarının sevgisiyle büyüyen bir kız çocuğu mutlu olabilir mi?. Mutluluğu seçip babasına tutunduğu anda babası da ellerinin arasından kayıp giderse ne olur?. Zaten annesinin...