"Oturdum ve saatlerce düşündüm. Sonbaharın kuvvetli rüzgarlarına inat ağacın dalında kalmayı başaran yaprak gibi olan lakin tir tir titreyen ruhumun tek ihtiyacı birkaç cümle ve sıcacık bir battaniyeyeymiş."
Temiz deniz havasını içime çekerken sıcacık olan çayımdan büyük yudumlar aldım. Yazın bu sıcağına rağmen içim buz kesmişti. Bir süredir yaptığım hiçbir şeye anlam veremez olmuştum. Sürekli anlık kararlar verip kararımdan cayıyordum. Ne yapmam gerektiğine dair en ufak bir fikrim yoktu. Üstelik yol gösterenim de yoktu.
Üçüncü bardak çayımı da bitirince hesabı ödeyip kalktım. Önceden olsa babamla burada yürüyüş yapar sonrasında sıcacık çaylarımızı içip havadan sudan konuşurduk. Şimdi ise konuşacak kimse yoktu. Halamlar, teyzemler yanımda olmaya çalışıyorlardı ama hiçbiri tam olarak yanında olamıyordu.
Bilmiyorum belki de sorun bendeydi. Onları dinleyip üniversiteye gitmeliydim. Ama kesinlikle buna dair en ufak bir istek bile yoktu içimde. Istemediğim bir şeyi başarabilir miydim bilmiyorum. Derin bir nefes çekip dışarıya verdim. Baktığım eve göre çok daha sade ve bana göre olan birkaç ev vardı onlara bakıp bir an önce eve gitmek istiyordum.
Araba süratle yolda giderken navigasyonla gideceğim yeri takip ediyordum. Olduğum yere on beş dakika uzaklıktaki mahalleye giriş yaptım. Ara sokaklar dar olduğu için arabayı bulduğum en müsait yere park ettim. Geriye kalan yolu yürüyerek giderken etrafı incelemeye koyuldum. Kendi halinde sakin bir mahalleye benziyordu. Sokakta birkaç çocuk dışında pek kimse yoktu. Az ilerideki lila rengindeki binanın üçüncü katındaki ilanda yazan numarayı tuşladım. Telefon ilk çalısta açılmıştı.
"Merhaba Ahmet Korkmaz ben korkmaz gayrimenkulün sahibiyim size nasıl yardımcı olabilirim?."
"Merhaba Ahmet bey, ben Toprak Karahanlı 2087.sokaktaki lila renkli apartmanın üçüncü katı için aramıştım. Eğer müsaitseniz eve bakmak isterim. "
"Benim şu an bir işim var ama yarım saate orada olabilirim."
"Tabi öyleyse bekliyorum ben."
"Size nasıl uygunsa öyle yapın Toprak hanım. Ben gelmeden önce zaten sizi ararım."
"Oldu o zaman görüşmek üzere." Telefonu kapatıp apartmana bakmaya başladım. Arka tarafta küçük bir havuzu ve güzel bir bahçesi vardı. Iki bloktan oluşuyordu ve binalar dörder katlıydı. En fazla beş altı yıllık gibi gözüküyordu ve gördüğüm kadarıyla üç daire boştu. Küçük banklardan birine oturup telefonumu elime aldığım sırada ekranda Kerem'in adı yanıp sönmeye başladı. Kerem yıllardır yanımda olan pekçok şeyimi bilen bir arkadaşımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT RUHLAR
Genç Kız EdebiyatıAnnesini hiç görmeden, anne sevgisini hiç tatmadan sadece babasının ve akrabalarının sevgisiyle büyüyen bir kız çocuğu mutlu olabilir mi?. Mutluluğu seçip babasına tutunduğu anda babası da ellerinin arasından kayıp giderse ne olur?. Zaten annesinin...