7. Tamam, kabul / chanbaek

101 11 2
                                    

NP: Eddy Kim / When Night Falls

Yeniden arabaya bindiğimizde ikimizde konuşmadık. O anı unutmalı hayatımıza olmamış gibi davranarak devam etmeliyiz. Bunu konuşursak ortalık belki biraz karışabilirdi. Bu yüzden konuşmadan devam etmek en iyisiydi. Chanyeol da buna karar vermiş olacak ki bana döndü.

"Ne yemek istersin?"

Dudakları konuşurken neden artık daha güzel görünüyor gözüme?

"Hımm bilmem her şey olur."

Öpünce daha mı çok şişmişti onun dudakları?

"Tamam o zaman deniz ürünleri yiyebiliriz."

Arabayı çalıştırdı. Yol deniz kenarını boyunca uzanıyordu. Bir yandan denizi bir yandan onun arabayı sürüşünü izliyorum. Tamamen yola odaklanmıştı. Direksiyonu tek eliyle kullanıyordu. Ellerinin üstündeki damarlar belirginleşmiş ona seksi hava katıyordu. Neden bu adam beni öptükten sonra sevişme isteğim kabarmıştı? Ah kafayı yiyeceğim. Ondan neden etkilenmeye başlıyor gibi hissediyorum ki? İç sesim etkileniyorsun çünkü salak diye bağırdı. Hayır etkilenme falan yoktu. Bu devin neyinden etkileneceğim tanımıyorum bile.

Yolumuz yine uzun sürmüştü. Yine şehrin dışına doğru yol almıştık.

"Böyle şehir dışındaki yerleri çok biliyorsun galiba."

"Lisedeyken okuldan kaçar otobüse atlar kafamı dinlemek için buralara gelirdim." Sanki o zamanları özlemiş gibi hüzünle gülümsedi.

"Bende okuldan kaçıp internet kafeye giderdim. Ne kadar farklı." Kıkırdadım.

"Ben internet kafeye gidecek arkadaşlarım yoktu. Vardı ama internet kafeye gidecek tipler değildi."

"Sen şuna zengin züppeleri desene." Gülerek kafasını salladı. Haklıyım, biliyorum bebeğim.

Şık restoranın önünde durup bana inmemi söyledi. Akşam olmuştu o yüzden restoranın her yerinde ışıklandırmalar parlıyordu ve bu çok güzel görünüyor.

"Hadi girelim."

İçeri girdiğimizde loş bir ortamı vardı, çok kalabalık değildi. Adını bilmediğim şarkı çalıyor, denizin dalga sesleri içeri kadar ulaşıyordu. Köşedeki masalardan birine oturduk. Menüler gediğinde kararı onun vermesini istedim. Chanyeol garsona siparişi verdi kollarını masanın üzerine koyup bana baktı.

"Beğendin mi burasını?"

Etrafta gözlerimi gezindirip konuştum. "Beğendim. Huzurlu."

O da beğeneceğimi biliyormuş gibi bilmişçe gülümsedi. Kesinlikle daha fazla gülmeli.

Yemekler geldiğinde günlerdir aç hissiyle yemeğe başladım. Midem bayram ederken kafamı yemekten kaldırmayı akıl edip ona baktım. O gayet sakin şekilde yiyip etrafı izliyordu. Bende yeniden yemeğe döndüm. Bir süre sonra tatlı sesi kulağıma geldi.

"Baekhyun kardeşin var mı?"

"Yok, neden sordun?" Özel hayatımı giren sorular sormaması lazımdı. Ben onu tanımak istemiyorum oda beni tanımasın.

ŞAFAK VAKTİ / chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin