8. Aptal Park Chanyeol / chanbaek

89 13 0
                                    

NP: SALTNPAPER/ Satellite

Eve geri döndüğümüzde ikimizde anlamış gibi suskunduk. Benim kafamın içindeki sesler ise bir o kadar sesliydi. Ondan hoşlandığımı kabul etmek sönmek üzere olan ateşi harlamış gibiydi. Bu hata mıydı? Yoksa doğru muydu? Buna cevap vermek çok zordu çünkü onu ne kadardır tanıyorum ve doğru bir karara varmaya çalışmak aynı yerde koşmak gibi olurdu.

Odama girdiğimde kendimi yüz üstü yatağa attım. Bütün gün yatakta yatıp depresyona girmek istiyorum, düşüncelerim bana ağır geliyordu. Gözlerimi kapatıp bir sağa bir sola dönsem de yetmiyordu. Acilen Friends izleyerek dondurma kaşıklamam lazım. Bende üzerimi değiştirip aşağı indim. Salon sessizdi, bunu fırsat bilip masanın üzerinde duran bilgisayarı televizyona bağlayıp Friends açtım. Buzdolabında da son kutu dondurma bulmuştum. Şuan kimse keyfimi bozamazdı. Ta ki ben kahkahalarla gülerek dondurma yerken Chanyeol başıma dikilmesiyle eğlenceme, depresyonuma gölge düştü. Dikilen dev bedenini bacaklarım ile itelesem de fayda etmedi. Sonra kafamı kaldırıp ona baktım. Aşağıdan bu kadar seksi gözükmesi günahtı cidden, beni günah işlemeye itiyordu resmen. Pislik dev.

"Chanyeol önümden çekilsene dizi izliyorum."

"Bilgisayarla işim var. Hem izinsiz almışsın." Cidden kafayı yiyeceğim, daha önce işi yoktu ben alınca bir anda işi çıkmıştı. Büyük ihtimalle onun kalbini kırdığım için bana böyle davranıyordu.

"Kendi bilgisayarımı evde unuttum gittiğim zaman alırım şimdi bunu kullanabilir miyim? Bak izin aldım." Tekrar bacağımla bacağına vurdum.

"İzin vermiyorum." Bilgisayarın yanına gidip hızlıca kucağına alıp odasına gitti, yüzüme dahi bakmadı. Koltuğun orta yerinde öylece kalakaldım. Evet onu kırmıştım, tafralı davranması garipsemedim ama bir anda gelip böyle çekip alması hiç hoş değildi. Yapacak işim kalmamıştı. Televizyondaki saçma sapan programları izlemek istemiyorum. Depresyonum da yarım kaldı zaten. Bir süre duvardaki anlam veremediğim tabloyu izledikten sonra kalkıp mutfağa gittim. En azından yemek yaparak vaktimi öldürebilirdim. Ama tek kişilik yemek yapması ne kadar vakit alırdı ki yine vakit harcamadan ortada kalakalacaktım. Üstüne içimi kemiren bir adam vardı yukarıda. Cidden saçma sapan davranmış kalbini kırmıştım. Ben hata yaptıysam bir türlü bunu unutamayan bir insandım. Şuan da öyle oluyordu. Onun kalbini düzeltmem gerekirdi. Bana kalp kırılmanın yaralayıcı eylem olduğu öğretilmişti. Onun gönlünü almak için tek kişilik yemeği iki kişiliğe çevirdim. Dolaptan malzemeleri çıkarıp internetten neler yapabileceğimi araştırdım. En sonunda bir sürü yemek bulmuştum. Bunların hepsini yaparsam bize bir hafta yeterdi büyük ihtimalle ama yine de yapmaya karar verdim. Chanyeol ev yemeklerinden mahrum birisiydi ne kadar çok yemek o kadar iyiydi. 

Saatler geçti, elimi, kolumu yaktım. Üstüne yumurtaları yere düşürdüğüm bile oldu. Kısacası ortalık savaş alanına döndü. Sadece rahat çalışmayı seviyorum işte. Fakat en sonunda ortalığı toplamış bütün yaptığım yemekleri yemek masasının üstüne dizmiştim. Masa dört kişilikti ve bütün masa yemeklerle kaplanmıştı. Gururla eserime baktım. Çok beğeneceğine adım gibi emindim. İki kişilik servis açıp mutfaktan çıkmak için hareketlendim. O anda merdivenlerden inen ayak sesleri duydum. Ben merdivenin başına ulaştığımda Chanyeol üzerinde takım elbise ile aşağı iniyordu. Alnına düşen saçlarını dikmiş çok yakışıklı olmuştu. Onu ilk defa böyle takım elbise ile görüyordum.

ŞAFAK VAKTİ / chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin