NP: Camila Cabello / Consequences
Neredeyse bütün günü havuzda geçirmiştik. Artık bütün vücutlarımız buruş buruş hale geldikten sonra eve dönmeye karar verdik. Yolda giderken karnımız çok acıktığı için restoranda yemek yemiştik. Saat gece yarısına geliyordu artık. Üzerimize büyük bir yorgunluk çökmüştü. Hatta Chanyeol yan koltukta sızıp kalmıştı. Arabayı ben sürüyordum. Keşke ehliyetim olduğunu belli etmeseydim çünkü kesinlikle arabayı hep bana sürdürecek. Fırsatçı dev.
Evin önüne arabayı park ettiğimde gözlerimi zor açık tutuyordum. Su yüzünden bütün vücudum rahatlamış, mayışıp kalmıştım. Uyuya kalmadan onu dürtükleyip uyanmasını sağladım.
"Geldik mi?" Uyku sersemi etrafa bakındı.
"Geldik beyefendi, güzel uyku çektiniz." Mızmızlandım.
Arabadan inip demir kapıya doğru ilerledim. Fakat evin yanan ışıklarını gördüğümde olduğum yerde donup kaldım. Biz evden sabah çıkmıştık ve hiçbir ışığı açık bırakmadığımıza adım gibi eminim. Hırsız mı girmişti? Ama hırsız girse neden ışıkları açsın.
"Neden kapıda bekliyorsun girsene." Chanyeol arkamdan geldi.
"Orada dur." Fısıldayarak konuştum. Kesinlikle kötü bir şeyler vardı.
"Ne oldu?" İyice yanıma geldiğinde yanan ışığı gördü. Ona baktığımda yüzünü korku kaplamıştı. Şimdi bir şeyin olduğuna daha çok emin oldum.
"Sen burada kal Chanyeol ben kontrol edeceğim." Belimdeki silahı çıkarıp kaç tane mermi olup olmadığına baktım. Kullanmak zorunda kalırsam yeterliydi.
"Hayır hayır sen bekle ben bakacağım." Hızlıca önüme geçip kapıyı açmaya çalıştı. Saçmalıyordu.
"Burada koruma olan benim geri dur." Onu yana ittirip demir kapıyı sessiz olmaya çalışarak yavaşça açtım. Chanyeol da hemen arkamdan girdi.
"Gelme." Tıslayarak fısıldadım.
"Kes sesini Baekhyun seni tek başına yollamayacağım." Galiba şuan ben onun koruması o da benim korumam olmuştu. Ama içeri girdiğimizde birbirimizi koruyamazsak faka basmıştık işte. Cebimden anahtarı çıkarıp yine sessiz olmaya çalışarak açtım. Kapıyı açmamla yerlere düşmüş tabloları görmem bir oldu. Galiba hırsız girmişti, belki de biz gelinceye kadar alacağı ne varsa alıp gitmiş de olabilirdi. Öyleyse daha iyiydi. Koridor boyunca elimde silah arkamda yürüyen Chanyeol ile salona doğru ilerledim. Yürürken mutfağında da savaş alanına dönmüş olduğunu gördüm. Hırsız sanki belirli bir şeyleri aramış gibiydi.
Salona girdiğimizde hiçte beklemediğim manzara ile karşılaşmıştım. Koltuklarda bir tane adam oturuyor altı yedi tane adam da onun başında bekliyorlardı. Benim silahımı görmeleri ile onlarda silahlarını çekmiş bize doğrultmuşlardı. Onun hızla yükselen göğüs kafesini sırtımda hissederken arkama dönemedim. Burada ne halt oluyordu böyle? Ona dönüp bana ne olduğunu anlatmasını istiyordum. Yine de soğuk kanlılığımı kaybetmeyerek elimdeki silahın kabzasını daha çok sıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAK VAKTİ / chanbaek
Fanfiction"Atlamamız lazım denizin sonunda buluşabilmek için. Bütün yaşananları aşabilmek için. Birlikte."