NP: Day6 / I Need Somebody
Sen ruhumun en büyük yarası.
Sen şafak vakti aşık olduğum adam.
Sen bana sevilmeyi hak ettiğimi ilk defa söyleyensin.
Beni birlikte atlamak için cesaretlendirensin.
Benim uyuyan halimi çizen ressamsın.
İlk defa birisini gizli yerine götürensin.
Benimle yıldızlı geceyi izleyensin.
Geçmişimi düşündükçe elini sırtıma koyan beni güçlendirensin.
Bütün bunların arasında nasıl beni yaralayabilirsin ki?
Nasıl acımasız bir adama dönüşebilirsin?
Beyazken siyah olman ne demek?
Beni sevmediğin, sevmeyeceğin anlamına mı geliyor?
Lütfen, söyle bana. Bileyim ki kalbimi bu esirlikten bir an önce kurtarmaya çalışayım.
*
Hızlıca eskiz defterini masaya geri bıraktım. Yüzümü ellerimin arasına alıp sakinleştirmeye çalıştım kendimi. Bunu neden yaptın Park Chanyeol diye odasına dalmak istesem de kendime hakim oldum. Çünkü olmam gerekiyor. Bunu bildiğimi öğrenirse karmaşık olanlar daha da çok karmaşıklaşabilir. Buna şuan göze alamam.
Saat dört olmuştu artık biraz daha uyusam iyi olacaktı. Açılışa şiş gözlerle gitmek istemezdim.
Koltuğa kıvrılıp gözlerimi kapattığımda üzerime örtülen örtüyü hissettim. Büzülüp örtüye sarılarak rahatla uyudum. Örtü Chanyeol kokuyordu.
Sabah uyandığımda başımda oturan adamla karşılaştım. Gerinerek uyuya kaldığım koltuktan kalktım. Benim gözlerimi açtığımı fark ettiğinde hemen ayağa fırladı.
"Araba da bekliyorum. Galeriye gitmemiz gerekiyor." Hızla odadan çıktı.
Ben ne olduğumu şaşırarak kalsam da kendime gelip üzerime üstün körü kıyafetleri geçirip yan koltuğa oturdum. Yine hiç beklemeden arabayı son sürat sürmeye başladı. Bugün çok aceleci davranıyordu.
"İki takım istedim akşam için, gittiğimizde bak ki beğenmezsen değiştiririz." Sadece yola bakarak konuştu.
Akşam için takım elbise hiç aklıma gelmemişti. Ama o bunu düşünmüştü. Gülümsemek istemesem de gülemedim. Çünkü yaşananlar yaşanmamış gibi davranmak çok zordu. Onu böyle dengesiz gördükçe benim de dengem şaşıyordu.
Galeriye vardığımız da kapısı sade bir şekilde süslenmişti. Konsepti beyaz ve sadeydi zaten. Tabloları da o sadelikten besleniyordu. Fakat hepsinin farklı farklı anlamları vardı. Ne kadar sanattan anlamasam bile onun çizdikleri her insana hitap edecek türden çizimlerdi.
İçeri de baya koşturmaca hakimdi bütün çalışanlar oradan oraya koşuyor eksik olup olmadığı kontrol ediyordu. Chanyeol'da yanımdan ayrılıp çalışanlara sorular sormaya başladı. Uzaktan küçük çocuk gibi heyecanlı duruyordu. Bu gece hayali gerçekleşecekti. Herkes onun nasıl yetenekli bir adam olduğunu konuşacaktı. Onunla gurur duyuyorum. Ne olursa olsun çabalamıştı, vazgeçmemişti. Hayalin gerçekleşmese bile ben çabaladım diyebilmek çok önemliydi. Ama Chanyeol ikisi de yapmış şimdi güzel sonuçlar almak için son dokunuşları yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAK VAKTİ / chanbaek
Fiksi Penggemar"Atlamamız lazım denizin sonunda buluşabilmek için. Bütün yaşananları aşabilmek için. Birlikte."