NP: The Script / Flares
Chanyeol ile yaşamaya başlayalı 10 gün olmuştu. Ve on gün içerisinde birlikte bir sürü olay yaşamıştık. Daha önce gelip bana sorsanız böyle böyle şeyler yaşayacaksın diye kesinlikle kıçımla gülerdim size. Ama şimdi çoğu şey değişti. Benim hayatım tepetaklak oldu kısa sürede. Bu yaşananların ne getireceğini düşünmek beni yorsa da şuan iyi gidiyorduk. Ona karşı olan hislerimden nasıl kurtulacağımı da bulmuştum. Hatta kağıda bununla ilgili yapmam gerekleri bile yazdım.
Görev 1: Onun gülüşü, bakışı, seksi oluşu ile ilgili düşünme.
Görev 2: Onun güzel yanları hakkında düşünme. Ne kadar kötü yemek yaptığını düşün.
Görev 3: Tensel temaslardan kaçın.
Görev 4: Onunla yakın olacağınız konuşmalar yapmamaya dikkat et.
Şimdilik aklıma gelenler bunlardı. Bunları uygularsam tam başlamadan kurtulmam daha kolay olurdu. Kağıdı katlayıp onunla ilk geldiğimizde imzaladığımız sözleşmenin yanına bu kağıda da koydum. Arada çekmeceyi açıp kağıdı okuyarak kendime hatırlatmak gerecekti.
İçim biraz rahatlamış şekilde telefonumu elime aldım. Bugünlerde annemleri aramayı ihmal etmiştim. Ben onları aramadığım sürece beni aramazlar ilk benim aramamı beklerlerdi, bu sevgilim varmış gibi hissettirse de artık gelenek haline gelmişti aramızda. Gönlünü almam gerekir. Telefon daha birinci çalışta açıldı. İlk duyduğum babamın neden ilk çalışta açıyorsun diyen sesiydi. Gülümsedim. Annem uzun süre aramayınca telefon başında beklerdi, babam da ona bu yüzden kızardı.
"Sen sus. Oğlum?"
"Annecim nasılsın?" Onun neşeli sesini duymak iyi gelmişti. Beni bu hayatta en çok onların sesini duyamamak korkutuyor.
"İyiyim bebeğim, asıl sen nasılsın? Kaç gün oldu?" Telefonun başında dudaklarını sarkıttığına eminim. Çünkü o ne kadar anne olsa da çoğu zaman ilgi bekleyen bebek gibiydi.
"Üzgünüm anne bu aralar işler çok yoğun, hiçbir şey yapmaya vaktim yok." Yalan. Çokta yalan sayılmaz da.
"Aferin benim oğluma çalış yavrum." Sesi giderek gururlu gelmeye başladı. Annemin beni övmesini duyan babam hemen telefonu kaptı.
"Kesin bir haltlar yiyiyorsun dimi sen?" Babam her zaman ki şüpheciydi ve beni çok iyi tanıyordu.
"Bende seni özledim babacım." Tabi ki bu dediğim babama işlemedi. Bugün zırhını sıkıca giymişti.
"Ne yapıyorsun çabuk anlat Baekhyun."
"Çalışıyorum baba, sanat galerisinde güvenlik görevlisiyim ya."
"O işten hala kovulmadın mı sen?" Kovuldum baba. Her zaman ki gibi hiçbir şeyi kaçırmıyorsun ama bunu sana söyleyemem.
"Tabi ki kovulmadım oğlun sıkı çalışıyor." Sesimi neşeli tutmaya çalıştım ama yüz ifadem kan ağlıyordu. İyi ki görüntülü konuşma olaylarından pek anlamıyorlardı yoksa bitmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAK VAKTİ / chanbaek
Fanfiction"Atlamamız lazım denizin sonunda buluşabilmek için. Bütün yaşananları aşabilmek için. Birlikte."