NP: Monsta X / Gravity
Sabahın körü olduğunu düşündüğüm bir vakitte örtümün çekilmesi hissiyle gözlerimi açtım. Açtığım an karşımda dev adam vardı. Vay yatarken ona bakmak ağzımın sulanmasına neden oldu. Çünkü kadın erkek fark etmez geniş omuzlu, uzun boylu bir insan varsa karşınızda bir de siz yatarken üzerine daha doğru eğilmişse her türlü ağzınızın suyu akar.
Onun ise ne yapmaya çalıştığını kavradığımda ağzımın suyunun akma eylemine son verdim çünkü değerli örtümü üzerimden çekmeye çalışıyordu, ben ise ellerimle sımsıkı kavramıştım. Böyle bir huyum vardı. Üstümde örtülü olan örtüyü gece boyunca sımsıkı tutar asla bırakmam. Beni her şeyden koruduğunu düşündüğüm örtü kutsaldı. Kimseye kaptırmam.
"Sen de kimsin? Vee şu örtümü." Sinirle daha çok çekince bende daha çok sıktım ellerimin arasında.
"Bırak be adam uyuyoruz."
"Sen kimsin de benim evimde uyuyorsun." O örtüyü hırsla çekmeye çalışınca benim ise sinirlenip daha çok çekmemle onun üstüme düşmesi bir oldu.
Şuan cidden kahretsin. Siktir, galiba bütün kemiklerim kırıldı. Bir insan nasıl bu kadar ağır olabilir. Boynuma doğru düşen kafasını kaldırıp şaşkın gözlerle bana baktı. Ya sen nasıl şaşkın bakıyorsun öyle bebek misin diye yanaklarını sıkma isteğiyle dolsam da bunu tabi ki yapmadım. Manyak mısınız kemiklerim kırılıyor. Ben sevişirken bile üstte olmayı tercih eden adamım bu pozisyon hiç hoşuma gitmedi. Ama onun dev halinin beni kaplaması hoşuma gitmedi değil. Byun Baekhyun ne saçmalıyorsun? diye içimdeki cırtlak sesli iç ses bağırdı. Yutkunup, "Acaba üstümden kalkmayı düşünür müsünüz?" O kafasını iki yana sallayıp ayağa kalktı. Örtü sevdasından vazgeçip orta sehpanın üzerine oturdu.
"Cidden siz kimsiniz?" Bomboş bakıp sordu. Cidden Park Chanyeol böyle bir soru sordu. Salak mıydı yoksa taklit mi yapıyordu emin olamadım. Örtüyü üstümden açmadan oturur pozisyona geldim. Şimdi o gelir bir daha üstüme düşer falan bende dayanamam onu yatağa atarım. Tanımadığım, hakkında çok fazla şey bilmediğim adama bunu yapmakta istemiyorum.
"Ben kim miyim? Beni hatırlamıyor musunuz?"
Kafasını hayır anlamında salladı. Örtüyü üstümden atıp ayağa kalkarak tepesinde dikildim. Şuan ondan daha uzundum ve beni baya tatmin etti neyse kafam atmaya başlıyordu. Ne demek hatırlamıyor. İçkinin etkisiyle bazı şeyleri hatırlamıyor olabilir ama ondan önce de konuşmuştuk.
"Nasıl hatırlamazsınız?" Bağırarak konuştum. Yüzümün sinirden kırmızı olmaya başladığını hissediyorum. Lanet olsun. Belki de aramamak için bana yalan söylüyor.
"Basbaya hatırlamıyorum işte. İçkiden dolayı galiba."
"Ama içki içtiğinizi hatırlıyorsunuz. O masada bende vardım. Ben sanat galerisinde ki güvenlik görevlisiyim sizi yanlışlıkla yakaladım. Sonra karakolun orada arabada kovulduğum işim için sizden yardım istedim. Min-hee'yi arayacaktınız." Beklentiyle yüzüne baktım. O yine hayır anlamında kafasını salladı. Cidden sinir hastası olmamak hiçbir neden yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAK VAKTİ / chanbaek
Fanfiction"Atlamamız lazım denizin sonunda buluşabilmek için. Bütün yaşananları aşabilmek için. Birlikte."