38.Bölüm

20.3K 1.5K 31
                                    

Bütün aile yeni güne her dakika daha fazla içlerine çöken karanlıkla ve acıyla uyandı.
Kıratlı konağının her bir odasında ayrı ayrı gözyaşı ve hüzün vardı.
Herkes korkuyor fakat geçen günlere rağmen akıllarına gelen düşüncelerini dile dökemiyorlardı.

Bir adam vardı , İsmail içi boşalmış ruhu boşalmış , canı çekilmiş bir adam ...
Kimseyle gerekmedikçe konuşmuyor başını kaldırıp gözlerine dahi bakamıyordu.
Hasret'in yaşayabileceklerini düşündükçe kendine öfkesi daha da artıyordu.
Kaçmak ,bütün aile onlara bu kadar destek olurken gitmek saçmalıktı.
Sevdiği ile birlikte şu kapıdan el ele girmemek ,biz pişman olduk dememek ise en büyük korkaklıktı.

Kendince Hasret kadar güzel seven yıllardır ondan vazgeçmeyen cesur kızın aşkını haketmiyordu.
Seni seviyorum demek için bile kıza yıllarca acı çektirip cesur olamamış bir korkaktı .
Hasret'e duyduğu özlem arttıkça kendine olan  nefreti çoğalıyordu.
Yaşadığına ,nefes alışına bile katlanamıyordu.

"Sevdiğini koruyamadıktan sonra ne işe yararsın ! Sen adam mısın korkaksın sadece korkak !"

Odasından çıkınca aşağı avluda oturan ailenin üzerinde kısa göz gezdirdi.
Başını yeniden eğip merdivenlerden yavaş adımlarla indi .
Ona dönen bakışları umursamadan evden çıkacakken amcasının sesiyle durdu.
"Nereye gidiyorsun ?"
"Karakola belki bir bir haber, yeni bir gelişme vardır ."
"Oğlum gel buraya kapı zaten sivil polis kaynıyor ,bir gelişme bir bilgi olsa duyarız .Senin telefonunda dinleniyor gitme bir yere belki ararlar ."

İsmail babasının sözleri ile gerisin geriye dönüp mutfağa daha yakın olan sedire tek başına oturdu.
Kimsede konuşacak düşünecek hal kalmamıştı .
Bu çaresiz bekleyiş herkesin sabrını an ve an tüketiyordu.

Berat'ın çalan telefonu ile sessizliğe gömülen konak inledi.
Herkes nefesini tuttu çalan telefonun ucunda Hasret'ten bir haber olması için dua etmeye başladı.
Berat telefonundaki numaraya bakıp tereddüt ederek açtı.
"Alo"
"Baba "
"Hasret !"
"Benim babam benim ."
"Hasret'im sensin !Allah'ım sana şükürler olsun . İyi misin güzel kızım ?"
"İ-iyiyim baba seni çok "
Emrah kızın sözünü tamamlamasına izin vermeden telefonu elinden çekip aldı adamın yüzüne telefonu kapattı.
Polisler tarafından dinlenme ihtimali aklına gelince Hasret'in boğazı sıktı.
"Sadece 30 saniyen var duydun mu?"
Hasret korku ile akan gözyaşlarına engel olamıyordu adama cevap olarak sadece başını aşağı yukarı salladı.

"Baba kız aşk yaşayın ,hasret giderin diye aramıyorsun ! Kısa kes istediğimi söyle yeter ! "

Hasret babasının numarasını yeniden çevirip iç çekti titreyen sesine ,boğazındaki düğüme rağmen konuşmaya çalıştı.
"Alo Hasret güzel kızım ses ver ! Hasret sana bir şey mi yaptılar konuş  nolur !"
"Baba çok vaktim yok . Bana karşılık Berna ve iki milyon istiyor." deyip karşısındaki adamın yüzüne tiksinerek baktı.
"Hasret sana bir şey yapmadılar değil mi ? İyisin değil mi ?"
"İ-iyiyim nolur kurtarın beni baba bırakmayın beni ! Sizden başka kimsem yok vazgeçmeyin benden !"
Hasret hıçkırıklarla ağlamaya başlayınca Emrah kızın elindeki telefonu çekip aldı Hasret'e tokat attıp kızı yatağa fırlattı.
"Hasret cevap ver orda mısın ? Kızım ses ver ." derken telefon yüzüne kapatıldı .

Emrah yatakta ağlayan kızın saçlarından tuttu.
"Sana 30 saniyen var demiştim peki sen ne yaptın ? Ne yapayım şimdi ben ha ! Seç altıma mı alayım yoksa tanınmayacak hale gelene kadar döveyim mi ! Söyle lan ne yapayım sana ?"
"Öldür pislik herif öldür . "
Emrah belindeki kemeri çıkarmaya başladı .
"Eğer bana dokunursan yemin ederim sana kalmaz ben kendimi öldürürüm. O zaman ne Berna'ya ne de paraya kavuşamazsın !"
Emrah çıkardığı kemeri ikiye katlayıp eline aldı  diğer eliyle Hasret'in  saçlarını sert bir şekilde tuttu.
"Bunu sen istedin "deyip kızı yatağa itti.
Elindeki kemerle acımadan Hasret'e vurmaya başladı.
Kız çektiği acıyla bir süre bağırdı sonrasında yaşadığı acıya dayanamayıp bayıldı.

Çay Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin