26.Bölüm

24.2K 1.7K 31
                                    

" Sen de bana aşık oldun mu yaz güneşi ?" deyip elini kızın kalbinin üstüne koydu.
Güneş adamın sorduğu soruya mı şaşırsın elini koyduğu kalbinin hızla atışına  mı şaşırsın bilemedi.
Bir an hiç bir tepki vermeden öylece adamın kalbinin üstünde duran eline baktı.
"Biri bana seslendi sende duydun mu ?"
"Yok duymadım "
"Ben bir bakayım "deyip Cemal'in konuşmasına fırsat vermeden koşarak balkondan çıktı.
Salona girince kimsenin olmadığını görüp rahat bir nefes aldı.
Elini Cemal'in koyduğu yere koyup hala aynı sesle heyecanla atan kalbinin sesini dinledi.

Cemal ise giden kızın arkasından tebessümle baktı.
Kendi kendine gülerek konuştu.
"O da aşık olmuş "
"Benim gibi o da düşmüş sevdaya "deyip mutlu bir şekilde balkondan çıktı.

Fadime hanım ise oğluna bakıp içten hınzırca gülümsedi.
"Duydun mu oğlun aşkını itiraf etti ?"
"Bana teşekkür edeceğine sitem ediyorsun ben ne ettiysem o uşağın iyiliğine ettim "
"Nereden bileyim Asiye manyak çıkacak "
"Sanırdım ki sever bizim deliyi meğer derdi başkaymış"dedi.
Kadir hala kendini haklı çıkarmaya çalışan annesine hayretle baktı.
"Ben seninle baş edemem anne gelininede kurduğun entrikaları sen anlatırsın artık "
"Siz kadınların oyunlarına benim kafam basmaz "
"Basmaz dersin ama suç ortağımsın Kadir kabul et "
"Annee"
"Ne yapayım uşağımın gülmeyen yüzü benim yüzümden soldu "
"Öylece bırakamazdım ya "
"Tamam artık başka dolap yok duydun mu rahat bırak çocukları kendi yollarını bulsunlar "
diye söylenerek kadının yanından kalktı.
"Ateş bacayı sarmış ben ne etsem boş artık"deyip kendi kendine kıkırdadı.

Kahvaltıdan sonra herkes bir köşeye dağılınca Zelal dinlenmesi için Güneş'i misafir odalarından birine çıkardı.
"Burada rahat edersin güzel kızım "
"Güneş "
"Efendim Zelal teyze "
"Bu dalgınlığın sebebi annemse takma onu "
"Yok yok o değil Cemal beni denediğini anlattı "
"Ne o zaman güzel gelinim "deyip kıza yaklaştı.
"Hadi gel otur anne kız dertleşelim "deyip birlikte yatağın üzerine oturdular.
"Anlat bakalım ne seni böyle mahzun etti ?"
"Ben bilmiyorum Zelal teyze Cemal ile ne olacağız ?"
"Aklım annemlerde kaldı kalbim "deyip sustu.
"Kalbin benim deli oğlumda değil mi ?"
Güneş bakışlarını kadına kaldırıp başını salladı.
"Cemal bile bilmiyor Zelal teyze aramızda kalsın nolur "
"Merak etme ben demem ama benim oğlum uyanıktır bir bakışından anlamıştır zaten "
"Anlamış mıdır ?"
"Güneş sen böyle değildin cin gibi kızdın bir saflaştın sanki "
"Asıl sorunda bu ben Cemal'in yanında kendim gibi hissetmiyorum"
"Bu ben değilim ki "
"Cemal gerçek Güneş'i sever mi ? "
"Oyy saf aşık gelinim benim kalık senden daha iyisini bulamaz ki sen rahat ol içinden geldiği gibi davran güzel kızım "
"Hem unuttun mu siz ilk karşılaşmanız da bile kavga ettiniz "
Güneş Cemal ile yaşadığı her şeyi hatırlayıp tebessüm etti .
"Sağol Zelal teyze benim kafam karışmıştı.
"Karışmasın güzel gelinim hem artık teyze yok bende senin annenim "
"Sen benim yıllardır yolunu beklediğim oğlumun yüzünü güldürecek kızsın benimde kızımsın "deyip Güneş'e sarıldı.
"Fadime anneyi de kafaya takma olur mu oyun oynamayı uğraşmayı sever "
"Senin ağzından Cemal'i seviyorum dediğini duyana kadar seninle uğraşacaktır"deyince Güneş şaşkınlıkla gözlerini kocaman açtı.
"Ama "
"Ama sen daha Cemal'e bile demedin zaman güzelim zaman "
"Gün gelecek sevdanı herkese derken utanmak şöyle dursun gururla söyleyeceksin "
"Hadi biraz dinlen o kadar yoldan geldiniz "deyip odadan çıktı .

Cemal ise koridorda annesinin odadan çıkmasını Güneş'in yanına girmeyi bekliyordu .
Zelal odadan çıkar çıkmaz Cemal odaya girdi.
"Anlat bakalım yaz güneşi sende bana aşık oldun mu ?"
Güneş kaşlarını çatarak adama baktı.
"Her yerde bunu mu soracaksın yani ?"
"Evet çünkü hala bir cevap almadım "
Güneş adama şaşkınlıkla bakıp itmeye başladı.
İçinden Aşık olmasam sevmesem seninle ne işim var demek geçsede diyemedi.

"Cemal çık çabuk ayıp olacak bir şey diyecekler ya "
"Ne diyebilirler kaçırmadım mı ben seni karım olacaksın zaten "
"Karın olduğumda girersin bak parmağımda yüzük bile yok "deyip adama gösterdi.
Cemal uzanıp kızın elini tuttu.
"Gideceğim ama bir kere sarılayım bak akşama kadar özlersin beni "
"Özlemem hadi git akşama ne kaldı zaten "diye adamı odadan çıkarmaya çalışırken Cemal kızın yanağından öpmek için uzandı fakat Güneş başını çevirince bir an dudak dudağa geldiler.  
Bu sefer ikisi de dondu kaldı ne Güneş adamı itiyordu ne de Cemal öpmeye çalışıyordu.
Güneş'in titrediğini hissedince
bir adım daha atıp kızın alnından öptü .
"Bugün işim var yarına şu yüzük işini halledelim "
"Ha bu arada o itirafı alacağım domates güzeli "deyip acele ile odadan çıktı .

Güneş giden adamın arkasından muzip bir gülüşle baktı.
Artık bir karar vermişti Cemal'e içinden geldiği gibi davranacak sevdiğini saklamayacaktı.
Kendini sırt üstü yatağa bırakıp uyumaya çalıştı.

Berna ve Emir eve alışmaya çalışıyordu
Dicle bu konuda ikisinede yardımcı olmaya çalışırken Hasret daha çok İsmail ile evlenme işleri ile ilgileniyordu.
Ona kalsa düğün telaşına girmez yıllar sonra kavuştuğu adamla aşklarının tadını çıkarırdı ama başında babası ve Baran varken görüşmek hayal olmuştu.

İsmail çiftlik evinde kalıyor konağa girmesi bile yasaktı.
Babası inatçıydı ama Baran'da ondan farklı değildi.

Hasret şansını denemek için kardeşinin yanına gelip oturdu.
Eğer Baran yardım ederse biliyordu babası İsmail ile buluşmasına izin verirdi.
Sırnaşarak Baran'ın eline dokundu.
"Olmaz Hasret boşuna sırnaşma "
"Yuh be bir bekle daha ne istediğimi bile söylemedim "
"Senin ciğerini ,yüreğini biliyorum Hasret hanım o yüzden olmaz "
"Nolur kısacık görüşelim yanımızda kal hatta sende Dicle ile Berna'da gelsinler"deyince Baran karşısından bekleyen Dicle ve Berna'ya baktı.
Yanlarında duran Emir'e göz kırpıp gülümsedi.
"Tamam sadece bir saat görüşebilirsiniz "
"Ayy teşekkür ederim kardeşlerin en yakışıklısı "
"Şımarma şımarma çek ellerini üstümden "diye Hasret'i kendinden uzaklaştırmaya çalıştı.
"Bir şartım var ama ?"
"Söyle hemen yaparım "deyip Hasret heyecanla kardeşine baktı.
"Akşama sarma istiyorum ve sadece sen saracaksın "deyip Hasret'e göz kırptı .
"Baran ben sarma sarmasını bilmiyorum nolur başka bir şey iste"
"Ben şartımı söyledim hadi şimdiden başla sarmaya sen pişirmesen de kabul ediyorum"
"Bu kıyağımı da unutma "deyip merdivenlere yöneldi.
Emir'i yanına çağırıp birlikte odaya girdiler.
Üç kız acele ile mutfağa girdi malzemeleri çıkarmaya başladılar.
"Of ben nasıl saracağım "
"Sakin ol ben sana öğretirim "
"Of Hasret yine safa bağladın hep birlikte sararız işte Baran nereden bilecek senin sardığını "dedi.
Emir ise kızların arkasından girip masaya yetişmek için sandalyeye oturdu.
"Baran abim beni gözcü olarak göndermiş ona her şeyi anlatacağım "
"O da beni parka götürecek ve pasta alacak birde top alacak "deyince kızlar çocuğa bakakaldılar.
Dicle Emir'in boynuna kolunu attı .
"Ortak o dediklerinin iki katını teklif ediyorum bizden tarafa geç"
"Olmaz erkekler verdikleri sözü tutarlarmış bende söz verdim"
"Hem ben Baran abi ile gezmek istiyorum "deyip kızların laflarını ağzına tıkadı.
Berna  bilmiş tavırlarına , Hasret'i bir jüri edasıyla  izleyen  oğluna gülümseyerek baktı.

Onları mutfakta bırakıp Baran'ın çalışma odasının kapısını çaldı.
"Gir"sesi ile çekinerek içeri girdi.
"Bir şey mi oldu serçe ?"
Berna adama güzel bir şey demek için gelmişti ama dakikada kendisine laf söylemesi ile kaşlarını çattı.
"Sinirle bakmak için mi geldin Berna ?"
"Senden kaç yaş büyüğüm hala adımla sesleniyorsun "
"Sana yıllar evvelde demiştim sen benim ablam değilsin diye "
"Off ne demek istersen de zaten diyorsun buraya başka bir şey demek için geldim  "
Baran başını önündeki kağıtlara çevirip kızın konuşmasını bekledi.
"Emir sana şimdiden hayran oldu "
"Ona iyi şeyler öğret olur mu ?"
"Belli ki seni örnek alacak iyi bir insan olsun "
"Erkekler şöyle yapar böyle yapar tarzı şeyler öğrenmesin "deyip adamın  gözlerinin içine baktı.
"Tamam dikkat ederim "
"Başka bir şey var mı ?"deyip gözlerini kıza dikti.
"Yok sadece bu vardı "deyip ayaklandı.
Arkasını dönüp giderken adam kıza seslendi.
"Berna "
"Efendim "
"Sen iyi bir annesin eminim oğlun sana benzeyecek "dedi.
Kız adama minnetle bakıp gülümsedi.
"Bu aileden de çok şey öğrenerek büyüyecek ona yol göster ışık ol ben gitsem bile sen yanında ol Baran "deyip odadan adamın konuşmasına fırsat  vermeden çıktı.

Çay Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin