Gece acıkarak uykusundan uyanan Emir etrafına baktı.
Annesini uyandırmadan yataktan kalkıp bir kaç oda ilerde yatan Baran'ın odasına sessizce girdi.
Adamında uyuduğunu görünce oflayıp çıkacakken Baran arkasından seslendi.
"Nereye ufaklık ?"
"Uyandın mı sen ?"
"Uyandım ,bir şey mi oldu neden bu saatte ayaktasın sen ?"
Emir elleri ile oynayarak konuşmaya devam etti.
"Acıktım ,aynemde uyuyor . Hem izin veymez bu saatte yiyince sabah yiyemiyoymuşum ."
Baran gülerek yataktan çıktı.
"Hmm sende bana geldin suç ortağın olayım diye öyle mi ?"
Emir boş gözlerle adama baktı.
"Ben ne dediğini aynamadım !"
"Yürü ufaklık yürü ben senin derdini anladım."
İkisi birlikte aşağıya mutfağa inince Emir yine başladı yemek istediklerini saymaya !
"Reçel vay bak aykada kavanozda ! Şonra balda vaydı şuyda . Muzda istiyoyum ,çikolata da vaydıy ama yerini bilmiyoyum." Deyince Baran çocuğun asıl derdinin abur cubur olduğunu anladı.
"Ben sana güzel bir sandviç yapayım ,sabaha o dediklerini yersin tamam mı ?"
"Oymaz şimdi yemem lazım !"
"Nedenmiş paşam ?"
"Aynem veymez ki !" Diye feryat edince Baran gülerek çocuğa küçük bir ekmek arası yaptı.
"Artık meyvesuyundan alırsın şekeri "deyip yemesini bekledi.Berna yatağın içinde elini uzatınca Emir'in yanında olmadığını anlayıp söylenerek yataktan kalktı.
Üzerine sabahlığını giyen kız merdivenlerden indiğinde gördüğü Baran ve oğlunun hali ile şoka girdi.
Emir'in ağzı burnu çikolata içinde ,Baran'ında ondan kalır yanı yoktu.
Kız ikisinin eğlenen bu haline başta kızsa da Baran'ın Emir'i sevmesi onunla her koşulda ilgilenmesi hoşuna gidiyordu.
Baran kendilerini hayran hayran izleyen kıza göz kırptı.
"Çok tatlıyız değil mi annesi ?"
Berna adamın kendine konuştuğunu anladığında hemen toparlanmaya çalıştı.
"Sanki fazla tatlısınız ! Ne bu haliniz ? Oğlum sana demiyor muyum gece yediğin zaman gündüz yemiyorsun diye ! Hem doktor abla ne dedi az yemelisin çok kilo aldın ." Deyince Emir çikolatalı ekmeği elinden bıraktı.
"Küştüm ben sana !" Deyip odasına ağzı burnu çikolata bir şekilde çıkarken Baran karşısında ki kısa sitemle baktı.
"O daha küçük Berna ,kilo alması çok normal."
"Korkuyorum onun için Baran . Çok aç kaldı çok mahrum .Şimdi birden bolluğa düşünce ne yiyeceğini şaşırıyor.Hasta olacak diye endişe ediyorum." Deyince adam karşısındaki kıza sarıldı.
"Yine de o küçük bir çocuk , bırak gözü doysun . Zamanla o da alışacak ölçülü yemeye ."
Berna dolu dolu gözlerle adama bakınca Baran kavanoz çikolatadan bir kaşık alıp kızın ağzına uzattı.
"Fazla temizsin annesi hem çikolata yiyince mutlu oluyor insan " deyip kızın çikolata olan dudağından küçük bir öpücük alıp küsen Emir'in peşinden odaya girdiler.
Emir ,annesininde çikolataya bulanmış yüzünü görünce kıkırdadı.
"Aynemde çikolata yemiş. Bu şaatte hiç yeniymi şişko oluysun." Deyince Berna kollarını oğluna açtı.
"Şişko olsam sevmez misin beni ?"
"Seveyim sen benim aynemsin ama şen beni şevmiyoysun ! "
"Çok seviyorum senden başka kimim var ki !" Dediği an bakışlarını Baran'a çevirdi.
"Yani ikinizden başka demek istedim ." Deyince hepsinin yüzü güldü.
Hep birlikte ellerini yüzlerini temizleyen küçük aile mutlulukla kendilerine kahvaltı sofrası hazırladılar.
Baran , etrafta koşturan kızın arkasından sarılıp fısıltı ile konuştu.
"Benimle evlenir misin ?" Deyince Berna elindeki tahta kaşığı ayaklarının dibine düşürdü.
İkisi aynı anda yere eğilince adam alnından öptü.
"Emir'i nüfusuma almak istiyorum . Benden iyi bir baba olur mu pek emin değilim ama !"
Berna dolu dolu gözlerle adama bakıp sımsıkı sarıldı.
İkisi birlikte yerde sarmaş dolaş bir haldeyken Dicle ve Emir mutfağa girince genç kız Emir'in gözlerini kapattı.
"Hadi öpüşün biz bakmıyoruz değil mi Emir ?"
"Evet bakmıyoyuz öpebilirsin annemi . " diyen Emir'in sözleri ile birbirlerinden ayrılıp başka köşelere dağıldılar.
Baran kardeşi Dicle'nin kafasına bir tane vurunca kız acıyla ciyakladı.
"Ne vuruyorsun be sanki kötü bir şey dedik ! Kavuşun artık ,siz evlenirseniz Cihan ve bana da yol açılır malum ikiziz ya " deyip göz kırptı.
Baran ve Berna verdikleri kararı aileye açıkladıklarında Berat oğlunu çalışma odasına çağırdı.
"Bir sorun mu var baba ?"
"Otur şöyle konuşacaklarım var !"
"Berna ile evlenmekten vazgeçirmek içinse hiç uğraşma ben kararımı verdim."
"Görüyorum kararını vermişsin . Otur şöyle !"
Baran babasının ciddiyeti karşısında çaresiz karşısında ki sandalyeye oturdu.
"Berna iyi bir kız ,Emir'de bu ailenin evladı . Amacın onlara sahip çıkmak ,korumak ise bunu zaten yapıyoruz. Evlenmene gerek var mı ?"
Baran kendisine dikkatle bakan babasına gülümsedi.
"Amacım iyilik falan değil . Ben o kızı ilk gördüğüm andan beri seviyorum.
Benden bir kaç yaş büyük olması ,çocuğunun olması ya da başka her hangi bir şey umrumda değil ! Biz aile olmak istiyoruz baba . "
Deyince Berat'ın yüz şekli birazcık yumuşadı.
"Çok gençsin ilerde fikrin değişirse üzülen senden çok Emir ve Berna olur oğlum . Kararını iyi düşün sadece senden bunu istiyorum." Dedi.
Baran ayağa kalkıp babasının karşısına geçti.
"Ben verdiğim karardan da kalbimde ki aşktan da eminim baba sadece sizler ailem olarak yanımızda olun.
Okulum bitene kadar burada kalsınlar o bana yeter ."deyince Berat ayağa kalkıp yaşı küçük aklı olgun oğluna sarıldı.
"Ee öyle kuru kuru evlilik teklifi olmaz . Kızı bir yemeğe falan çıkar madem biz Emir'e bakarız ." Dedi.Baran babasının sözleri ile odadan çıkıp Berna'nın odasının önüne gelince Emir'in mızmızlanmasını duyup gülümsedi.
Odaya girince Berna'nın valiz hazırladığını görüp kaşlarını çattı.
"Hayırdır bu ne ?"
"Ben şey ! Baban evlenmemizi istemiyorsa ben yapamam . Hem onlar haklı senin daha okulun var ,güzel bir geleceğin var biz ayak bağı oluruz sana . Bırak gideyim peşimde belada yok artık rahatım ." Deyince Baran yatağa oturup Emir'e sarıldı.
"Sen eğer gitmek istiyorsan gidebilirsin fakat oğlum hiç bir yere gidemez !"
Emir kendisine oğlum deyip bırakmayan genç adama sımsıkı sarıldı.
"Ben babamla kaymak istiyoyum anne . " deyince Berna olduğu yere oturdu.
Emir'in Baran'ı baba olarak seçip kabullenmesi ile kız mutluluk gözyaşları denilen hayatında duyduğu fakat hiç bir zaman akıtmadığı o yaşları akıttı.
Bakışlarını oğlu ve sarılan Baran'a kaldırınca adam konuşmaya başladı."Babam seninle evlenmeme karşı falan değil . Tam tersi seni üzmemden kırmamdan korkuyor .
Güvenmediği kişi sen değil benim yani ."
"Özür dilerim ,senin sevgini haketmiyorum. Ben nasıl sevilir bilmiyorum daha önce böyle şeyler yaşamadım. Korkuyorum Baran bir gün benden bıkmandan gitmenden çok korkuyorum "deyince adam kıza yaklaşıp sarıldı.
Emir babası ve annesinin sarılmasını bir kaç adım uzakta izleyip odanın kapısını kapatıp çıktı.Dicle ile karşılaşınca kız yanına merdivenlere çöktü.
"Bir şey mi oldu neden burada tek başına oturuyorsun ? İçeri girsene !"
"Oymaz bıyak annemle babam bana kaydeş yapavaklar onu bekliyorum " deyince Dicle'nin kahkahası konağı inletti.
Baran ve Berna ne olduğunu anlamak için odadan çıkınca kendilerine ima ile bakan Dicle ile şaşırdılar.
"Ne gülüyorsun kızım konak inledi."
"Ama niye çıktınız ki siz biz Emir'e kardeş yapmanızı bekliyorduk değil mi Emir ?"
"Evet hemde Leya ve Ziynep vayya onlay gibi olsun ." Deyince hepsi birden bulundukları duruma güldüler.
Baran amcasının adına yakışır bir adam olup ,onun yaşayamadığı aşkı yaşayıp serçe dediği kızın kanatlarını iyileştirmek için bir ömrü göze alıp kendisine şefkatle bakan kızın elini sımsıkı tuttu.
"Ee o zaman Emir sen geveze Dicle ablan ile kal bize sana kardeş planı için anneyle biraz çıkalım ." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çay Karası ♣️
Ficção GeralAdana'nın pamuk kalpli Cemal'inin kalbini Karadeniz dağlarının sisi sardı. Nişanlısı başka bir adamla kaçınca Cemal kimseyle konuşmaz oldu. Bir fırtına tuttu savurdu yüreğini kendini doğduğu topraklarda buldu. Karanlıkta kaybolan adam bir ışık arar...