52.Bölüm

18.6K 1.5K 39
                                    

Günler Sonra

"Anne Güneş nerede niye hala gelmedi?"
"Yeliz hastaneden çıktı dedim ya oğlum oraya gitti ancak yerleşmişlerdir gelir birazdan ."
Zelal iki dakika da bir Güneş'i soran oğluna sitemle baktı.
"Hem ne bu Güneş'te Güneş . Vallahi alınıyorum artık beni iyice unuttun sen ." Deyince Cemal annesine gülümsedi.
"Güneş'i benim kadar sevdiğini biliyorum Zelal sultan boşuna kıskanç kaynana rolü falan yapma ."

"Hah ben çok ciddiyim uşak sen ananı unuttun iyice ."
"Anne !"
"Söyle bakalım Güneş nerede mi kaldı diyeceksin yine !"
"Bir arasan ya kaç saat oldu hala gelmedi giderken bir iki saat demişti."
Zelal artık sinirden gülmeye başladı.
Cemal , uyandığı andan beri elinde olsa Güneş'i yanından bir dakika ayırmayacaktı.
Elbette bu duruma seviniyordu Zelal fakat oğlunun bu kadar kızı sıkmasından ,üzerine düşmesinden de korkuyordu.
Babası Berzan gibi birini takıntılı sevmesinden hayatı boyunca korkan kadın içten içe kabul etmek istemesede  bu durum gerçekleşmesinden ürküyordu.

"Cemal. "
"Söyle Zelal sultan ama sen yinede bir ara Güneş'i gelsin artık." Deyince
Zelal oğlunun yatağının kenarına oturdu uzanıp elini tuttu.
"Annem bir şey mi oldu ?"
Bakışlarını Cemal'e kaldırıp derin bir iç çekti.

"Oğlum nasıl denir bilmiyorum ama sen böyle yapınca ben korkuyorum ."
"Neden ? Ne yaptım ki ben günlerdir put gibi yatıyorum ."
"Cemal anlamamazlıktan gelme Güneş hakkında konuşuyorum. Kızı çok fazla sıkıyorsun ,ailesinin yanına giderken bile saat tutuyor bir yarım saat geç kalsa yüzünü asıyorsun. "

Cemal annesine anlamaz gözlerle baktı. İnsan sevdiğini yanında isterdi bunda korkulacak ne vardı ki hiç bir şey anlamamıştı.
"Ne güzel işte anne yıllardır istediğin oldu .Oğlun sevdaya düştü bunun neresinden korkuyorsun hiç anlamadım?"

"Baban gibi " deyince Cemal Zelal'den elini çekti.
"Ne demek baban gibi . Anne sen bemi o adam ile bir mi tutuyorsun  ! Sırf Güneş'i yanımda istiyorum , her an özlüyorum diye beni o adamla nasıl bir tutarsın ?"
"Cemal oğlum özür dilerim nolur sakin ol ,bir dinle beni !"

"Siz ne istiyorsunuz benden ? Bu kadar mı korkuyorsun anne benim içimdeki Berzan ağadan ! Söylesene bana bakarken ki tedirginliğinin sebebi hep buydu değil mi ? Sende bana bakınca yıllarca benim gibi babamı gördün . Ben yıllarca o adama benzememek için aşktan kaçtım. Babama benzememek ,onun gibi olmamak için yaşamadım anne ! İlk kez yaşadığımı ,nefes aldığımı hissediyorum onu çok seviyorum Zelal sultan ondan kaçmak istemiyorum . Son yaşadığım olaydan sonra ömrüm yettikçe Güneş beni istediği sürece hep yanı başında olacağım . Ben ölümden döndüm anne ! Vücudumda hala bir mermi parçası taşıyorum. Merak ettiğin neden Güneş'i yanımda istediğimse söyleyeyim için rahatlasın. "
"Cemal !"

Zelal gözyaşları ile oğlunu susturmaya çalışırken Cemal akan gözyaşını sildi.

" Ben ölümden korkuyorum yıllar sonra yakaladığım mutluluğa huzura doymak istiyorum. Benim tek korkum bu anne ama  sen benden korktun anne ! Ben krizler geçirirken sen hep baban gibi olma diye ağladın ! İçindeki korkuyu şüpheyi bana da yaşattın. Şimdi ben babam gibi bir adam olmadığımı bildiğim emin olduğum anda yine aynı şeyi yapıyorsun! Beni o adama benzetiyorsun yapma bırak artık ! Bırak !
Bırak benim ruhumu !
Bırak artık Berzan'ın hayaletinden korkmayı ben o adamı yendim anne ben babam gibi bir adam olmadım. İçimdeki canavar küçülüyor , yok oluyor görmüyor musun?
Güneş benim gözlerimin içine aşkla bakarken , onun şefkati ile ben iyileşiyorum.
Tamamlanıyorum anne yaşıyorum !"dedi.

"Cemal ben sadece Güneş için ! Onu sıkma diye !"
Zelal gözyaşlarına hakim olamazken Cemal de akan gözyaşını sildi.

"Beni özgür bırak artık ! Babamın ruhunu özgür bırak ! " diye bağırırken Güneş odaya girdi.
Cemal sevdiği kızın gözlerini görünce sinirine , öfkesine en çok da hayal kırıklığına rağmen şefkatle baktı.
"Seni çok seviyorum beni sakın bırakma Güneş !" Diye kalbinden geldiği gibi adeta haykırdı.

"Cemal noluyor neden ? " Deyip gerisini getiremedi . Sevdiği adamın gözlerinden akan yaşları görünce hızla yanına gidip sımsıkı sarıldı , küçük bir çocuğu teselli ediyor gibi kucağına çekti.
Zelal ,oğlu ve Güneş'in haline bakıp başını yere eğdi.
İçten içe bugüne kadar yaşadığı korkuyu Cemal' e hissettirdiği için kendini suçladı.
Odadan çıkınca Kadir'e hızlı adımlar atıp sarıldı.
"Gözümün nuru ne oldu ? Cemal'e bir şey mi oldu ?"
"Kadir ben oğlumun yaralarını yeniden kanattım . Ben Berzan'ın hayaletini hayatımıza soktum." Deyince adam sadece karısına sarıldı.
"Şist üzülme güzelim , istesekte istemesekte Berzan ve geçmiş yeniden hayatımıza girecek diyerek ." Tartışan Dicle ve Cihan'a uzun uzun baktı.
"Cemal iyileşiyor Zelal , ameliyattan bahsetmiyorum. Oğlumuzun ruhu iyileşiyor. Bırak Güneş ile nasıl bir hayat istiyorsa öyle yaşasınlar ."
"Ben sadece Güneş için dedim . Kızı iki arada bir derede bırakıyor hep yanında istiyor.Korktum Kadir oğlum babası gibi saplantılı severse diye hep korktum." Deyip kocasına sımsıkı sarıldı.
Kadir karısının saçlarını okşarayarak fısıldadı. 
"Biliyorum gözümün nuru biliyorum ." Dedi.

Zelal'in odadan çıkışı ile Güneş sevdiği adama daha sıkı sarıldı boynunu sakalını koklayarak öptü.
"Güneş ben babam gibi bir adam değilim ! Bir gün beni sevmekten vazgeçip gidersen seni zorla tutmam yemin ederim ben kötü bir adam değilim !" Deyince Güneş küçük elleri ile sevdiğinin yüzünü avuçladı.
"Bu da nereden çıktı ? Hem siz annem ile neden tartışıyordunuz ?"

Cemal annesine söylediği sözlerinin pişmanlığını yaşasada bu konuşmanın artık yapılması gerektiğini biliyordu.
Hem kendi için hemde Güneş ile kuracakları yuva için geçmişin gölgeleri arkalarında kalmalıydı.
"Ben seni çok mu sıkıyorum ? Çok mu üstüne geliyorum ?"
"Cemal vallahi hiç bir şey anlamıyorum . Sadece üç saat gittim senin ayarlarınla kim oynadı !"
Cemal yaşadığı acılarını hüzünleri unutup sevdiği kadının dudaklarından öpmeye başladı.
Güneş'in de verdiği karşılıkla iki aşık haftalar sonra birbirlerini doya doya öptüler.
"Cemal birisi gelecek !"
"Kapıyı vurmadan kimse girmez Güneş'im " diyerek kızın kollarından çıkmasına izin vermedi.
"Sen unuttun herhalde benim kardeşlerimin huyunu ! Kenan birdi şimdi Kerem 'de geldi. Hem Kerem daha kıskançtır ."
"Bir kere daha öpeyim söz sonra elimi bile sürmeyeceğim ." Deyince Güneş gülerek adamı öpmeye başladı.
Birbirlerinden ayrıldıklarında ikisininde yüzünde aşk ve huzur vardı.
Dakikalar önce yaşanan gerginlik ve kasvet havası uçup gitmiş yerini sevdaya bırakmıştı.

Cemal sevdiği kızın saçları ile oynayıp öptü.
"Annen nasıl sevdiğim ?"
Güneş Cemal'in yarasına dikkat ederek adamın kollarının arasına iyice sokuldu.
"Çok iyi sana selam ve sevgililerini iletti . Ben gelemiyorum Cemal gelsin baldızlarını görsün artık diyor ."

"Hmm baldız baldan tatlı dedikleri senin kardeşlerin içinmiş. Bende sıkıldım çıksak ya artık hastaneden ."
"Az kaldı deli Cemal'im yaran iyileşti içerdeki mermi çekirdeğinin sana zarar vermeyeceğinden emin olmak istiyorlar azıcık daha sabır benim için ."

" Senin  içinse artık sabredeceğiz . Sonunda kavuşmak varsa senin doğduğun sabahlar varsa ben dayanırım . Güneş'im ?"
"Söyle gözü yaşlı ,bahtı kara Cemal'im "deyip yanağından öptü.

"Benimle evlenir misin ?"

Güneş duyduğu sözle öyle bir gülümsedi ki Cemal konuşmasını beklemeden kızın dudaklarına yeniden eğildi.
İkiside birbirlerinin nefesinde can bulurken odanın kapısı çalındı.

Güneş duyduğu sözle yataktan öyle bir kalktı ki Cemal kahkahasına engel olamadı.

Zelal açılan kapıdan oğlunun kahkahası ile derin bir nefes aldı.
"Nasıl güzel gülüyor duydun mu Kadir ? "
"Güneş yanında olduğu sürece hep gülecek . Sende oğlumuzun iyi olduğunu , aşkın böyle bir şey olduğunu hatırla nur yüzlüm. Bende seni yanımdan ayırmazdım ne çabuk unuttun Zelal sultan ! "
Kadir'in omzuna başını koyup eski günleri düşünüp iç çekti.
"Çocuklar çok çabuk büyüdüler . Aşk Cihan'ın da kapısını çaldı ." Deyince adam karısının elini uzandı.
"Demek sende farkettin ! Demek ki aşkı o kadar da unutmamışsın !"

Zelal karşıdan gelen Ceylan'ın yüzüne bakıp başını çevirdi.
" Unutmadım aşkı da sevdalıyı da bir anda tanırım. Bir de sevdaya düşen evladımsa bir bakışından anlarım içindeki yangının acısını" dedi .

Açılan kapıdan birbirlerinin omuzlarına vura vura inatlaşarak Dicle ve Cihan girdi.
Ceylan ise anne ve babasının yanından geçerken başını eğip abisinin yanına odaya girdi.

Çay Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin