67.Bölüm

15.8K 1.3K 36
                                    

İsmail yıllarca yolunu beklediği kızı kollarının arasında tutmanın mutluluğu ile gülümseyip Hasret'i daha çok kollarının arasına çekti.
Kokusunu içine çekip yüzünü kapatan saçlarını okşadı kulağının arkasına yerleştirdi.
Evlendiklerinden bu yana altı ay rüya gibi geçmişti.
İkiside bunca yıl sabrederek hasretle büyüttükleri aşkın tadını baş başa doyasıya çıkardılar.
Neredeyse üç ay Adana'ya gelmeden şehir şehir gezdiler.
Son üç ayda ise baş başa kalmak için kendilerine ev alıp onu döşemek ,eşya seçmekle geçirdiler.
Onlar için birlikte olmak öyle güzel bir duyguydu ki yorgunluklarını dahi hissetmeden her akşam birbirlerine sıkı sıkı sarıldılar.
İsmail ,kollarında tuttuğu karısının kıpırdanışı ile gülümsedi.
"Yine okula geç kaldım değil mi ? Yeliz teyzem iki çocukla yetişiyor ."
"Hala geç kaldın sayılmaz güzelim , şimdi kalksan yetişmek için yarım saatin var ." Deyince Hasret yataktan adeta zıplayarak kalktı.
"Aşk olsun şunu başta deseydin iki dakikam daha olurdu." Banyoya koşar adım gidip işini halledip kısa sürede hazırlandı.
."Sen ne yapacaksın bugün ? "
"Bilmem şirkette pek çalışıp babanı görüp laf duyasım yok ." 
"Abartma lütfen babam seni bir kere çok sever ."
"Ya sorma ayıda yavrusunu severken boğarmış  ! Babanda beni aynı böyle seviyor ."
Hasret saçlarını tararken İsmail'e dönüp güldü.
Cihan ve Dicle'ye yaptıklarını görsen haline şükredersin ."
"Şükrediyorum  zaten ama senin gibi güzel kızın beni sevdiği için ." Dedi.
Hasret hazırlanıp çantasını almışken İsmail'den peşinden antreye çıktı.
"İsmail ."
"Söyle güzelim ?"
"Akşama yemeğe çıkalım mı sana söylemek istediğim bir şey  var ."
"Akşama kadar beklemesen şimdi söylesen olmaz mı ?"
"Olmaz şimdi söylersem geç kalırım . Zaten bu ara uyku yüzünden hep geç kalıyorum . Akşama tamam mı sevgilim , seni çok seviyorum görüşürüz ," diyerek evden çıktı.
İsmail Hasret'in gidişi ile evin ne kadar boş kaldığını hissedip derin bir iç çekti .
Yatağa yeniden uzanıp uyumaya çalışan adam kısa süre sonra uykuya dalmıştı.
Uykusunun arasında uzaklardan gelen telefon sesi ile zar zor uyanıp telefonu eline aldı.
Aramaları, gelen mesajları görünce apar topar yerinden kalkıp babasını aradı .
"Alo "
"Ulan neredesin sen ? Kaç saattir sana ulaşmaya çalışıyoruz."
"Kötü bir şey mi oldu ?"
"Karın hastanede İsmail bilmek istersin ! " diye bağıran Berat ile adam yataktan nasıl çıktı nasıl giyindi hastaneye nasıl geldi hiç bir şey anlamadı.
Koridorda onu karşılayan Fırat'ı takip ederek Hasret'in kaldığı odanın önüne geldi.
"Trafik kazası mı ? Ne olmuş Hasret'e?"
"Kesin kaza kurşunu Miran bu oğlun yoksa bizim ailenin erkekleri bu kadar rahat olamaz ! "
"Berat bir sakin ol artık çocuğun ne suçu var . Hasret'in yaptığı kazadan !"
İsmail kaza lafını duyar duymaz kimsenin dur demesini dinlemeden Hasret'in yattığı odaya bir hışımla girdi.
"Beyfendi buraya izinsiz giremezsiniz !"
"Karım nasıl nerede ?" Diye adeta sinirle kükredi.
"Burdayım ." Diyen kızın cılız çıkan sesinin geldiği odaya girince Hasret'i bu şekilde görmek gözyaşlarının akmasına sebep oldu.
"Özür dilerim , özür dilerim seni ben işe bırakmalıydım ."
"İsmail önemli bir şey değil ."
"Şu haline bak , ya seni kaybetseydim yaşamazdım ben Hasret ." Deyip yara bandı takılı alnını öptü.
Hasret derdini anlatamadan odaya giren doktor ile İsmail adama döndü.
"İyi değil mi ? Karımın önemli bir şeyi yok değil mi ? " diye telaşla konuşunca karşısındaki genç doktor gülümsedi.
"Sadece tansiyonu düşmüş önemli bir şeyi yok . İkiside gayet iyiler " dediğinde İsmail kazayı yapan diğer sürücüden bahsedildiğini sanıp derin bir nefes aldı .
"Diğer sürücü de iyimiş sende iyisin çok şükür . Peki ne zaman çıkarız doktor bey ?"
"Gelmişken Hasret hanım hastanemizin jinekoloğuna bir görünsün içi rahatlasın.Bebeğinin iyi olduğunu görsün " deyince İsmail'in bir doktora bir Hasret'e bakan şaşkın hali görülmeye değerdi.
"Hasret bizim bebeğimiz ! Duydun mu bizim ! "
"Ben akşam söylemek istedim ama bebeğimiz sana sürpriz yapmak istedi." Dedi.
İsmail onları izleyen doktor ve aile üyelerini unutup karısına sımsıkı sarılıp dudaklarından doya doya öptü.
Berat'ın öksürük sesi bile adamın karısını öpmekten alıkoyamadı.

Kocaman bir ailede büyüyen Hasret kendi ailesini kurmanın mutluluğu ile gözyaşları döküp annesine minnet ile baktı.
Aileye katılacak olan yeni üye haberi mutlulukla karşılanırken İsmail karısının yanında artık bir dakika ayrılmıyordu.
Berat işe gelmeyen damadına söylensede aslında onun kızına ve toruna iyi bakacağından emin ve içi rahattı.

Çay Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin