BU GÖZLERİN HAKKINI VERMELİSİN. GÖZBEBEKLERİME BAK!

2.2K 72 0
                                    

Silahın soğuk metalini üzerimdeki bluze rağmen hissediyorum. Karşımda buz tutmuş gözbebekleriyle bana bakarken, ona istediği cevabı veremeyeceğimi biliyorum. Hayatın özeti buydu çünkü. Ne kadar mutlu olursan ol, bir kere yalnız kaldıysan ve yalnız başına ağladıysan hiçbir mutluluk açılan o yaraya işlemiyordu. İşleyemezdi de. Çünkü biz bu acının çocuklarıyız. Ne zaman gülsek, ağlayacağımıza inanıyoruz. Hayatın tekmesi bu, sana mutlu olma fırsatını karşılıksız sunmaz. Kendi hayatın, bir bahis üzerine varmış gibi, mutluluğa oynar, yine de mutsuz kalırsın. Hani benim alkışım?

- " Feyyaz. Git lütfen."

- " Nur?"

- " Git."

- " Hayır." dedi Koray'a dönerek.

- " Nur gitmeni istiyor. Olan bu."

Feyyaz tekrar solgun kahve gözlerini bana çevirdi, bu bir yalan olmalı der gibi.

- " Açıklanacak bir şey yok. Lütfen git."

- " Hiçbir yere gitmiyorum. Bana bak, yaptıklarını biliyorum. Ellerini çek onun üzerinden!"

Koray yalancı bir kahkaha patlattıktan sonra boynuma yaklaşarak bir öpücük kondurdu. Gülümsedi.

- " Sence ben vazgeçmeye yüz çevirecek bir adama benziyo muyum?"

- " Nur, susma böyle."

Çaresizliğe bulaşmaktan midem bulanmıştı. Ve yine onun kucağında boğulurken..

- " Git burdan Feyyaz!"

Gözlerini Koray'a devirmedi, bana uzun bir bakış attıktan sonra geri döndü, hızlıca indi merdivenlerden. Kapıyı kapattığımda, şaşırmış haldeydim. Hıçkırarak ağlamaya başlayan ben miyim? Bu nasıl bir çaresizlik!.. Acınacak haldeyim, evet.

- " Çocuk gibi ağlayacak mısın?"

- " Senin derdin ne!"

- " Sensin. Kabullen artık. Bize ayrılık yok."

- " Bıktım artık. Bıktım. Seni istemiyorum. Yapıştın hayatıma, mahvettin güzel olan ne varsa."

Ona karşı ilk defa bu kadar bağırarak konuştuğumun farkındayım, ama buna bir son vermek istiyorum. Hayatımda olmasını, mutlu olmamı tekrar engellemesini istemiyorum. Ne yani, birkaç ay tanıdığım bir yaratığa yüzümü dönecek biri miyim?

- " Biraz küfret iyice rahatla." dedi yüzünde tek bir mimik oynatmadan. " Çünkü bunun bir sonu olmayacak."

Bu olanlar yüzünden mi, Koray'ın davranışlarından mı bilmiyorum, içimde bir kusma isteği uyandı. Koşarak banyoya girdim, klozetin kapağını açarak kustum. Bir yandan ağlıyorken, diğer yandan vücudumun bu kadar kötü anıya karşı pes ettiğini hissettim. Saçlarıma elini değdirdiğinde, kestim böğürmeyi. Eğildi yanıma, sarıldı bedenimi göğsüne yaslayarak.

- " Bu kadar üzerine gelmeyi ben de istemiyorum Nur. Ama anla artık. Benden başkasına ait değilsin. Dönüp dolaşacağın yer benim."

- " Git, mutlu olmak istiyorum. Bir engelden başka bişey değilsin."

- " Ben de seni seviyorum güzelim."

Yüzüne acıyarak bakıyorum, onu istemediğimi bile söylüyorum. Yine de vazgeçmiyo. Bu vazgeçmeyişin sebebini anlamaya çalıştıkça kendi canımı acıtıyorum. Feyyaz'la mutlu olmaya çalışırken, tekrar hayatıma burnunu sokmasıyla mutsuzluğa geri dönüyorum. Bir adam, nasıl onu sevmeyen bir kadının esiri olabilir? Bunu nasıl kendine yedirebilir, aklım bile almıyoken, o sadece kendi isteğini önemseyerek beni mutsuzluğa tekrar davet ediyordu. Aptal! Aptal!

SUS VE ÖP!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin