Sadece Bana Sarılarak Uyu
Luhan evden çıktı ve soğuk havada yürümeye başladı. elini cebine atıp cüzdanı buldu. dışarıdan içi dolu gibi duruyordu. içini açtı ve evet tahmini tam anlamıyla doğruydu. bu cüzdan yeşil kâğıtlarla doluydu. paraları çıkartıp kendi cüzdanına koydu ve diğerini bir çöp kenarına attı. ardından önüne ilk çıkan bara girdi. ve bugün olanları düşünmeye başladı. cidden o adam iyi bir iş çıkartmıştı. şuan kalçası sızlıyordu. ve bir dakika. luhan boşalmamıştı. hadi ama! bunu nasıl atlamıştı ki. eğer bunu düşünmeseydi aklına hiç gelmezdi.ve şuan poposunun acısına birde bu eklenmişti.
etrafına bir göz attı. böyle barları bilirdi. alt katında odalar bulunurdu. bu iyi bir şeydi çünkü kalacak yeri de yoktu.
barmenin uzattığı bardağı uzun parmaklarıyla kavradı. karşısındaki çocuğun bakışlarından rahatsız olmuştu. sanki suratında birşey varmış gibi bakıyordu. dayanamadı ve telefonunu çıkartıp ön kamerasını açtı. çocuk bakmakta haklıydı. çünkü yanağında koca bir el izi vardı ve boynunda boğulduğunu belli eden bir morluk. ve dudağında da bir patlak. "demek o yüzden içki içerken dudağım yanıyordu" diye düşündü. ardından tekrar barmene döndü, boş bardağı önüne itti ve Gülümsedi.
"merak etme dostum kurt saldırmadı." dedi bir kahkahanın ardından. çocuk onun konuşmasından cesaret alarak konuştu. "efendim isterseniz polisi arayabiliriz"
ve işte yine başlıyoruz. ardı arkası kesilmeyen kahkahalar ve morarmış yanağı ıslatan göz yaşları.
"GEBERTİN BENİ!" diye bağırdı. "öldürün beni. yaşamayı hak etmiyorum ben." sesi giderek kısılmıştı. ve ansızın belini saran bir kol hissetti. luhan bir çığlık daha koyverdi ve kahkahalar arasından ayakları yerden kesildi.
"bırak beni lanet olası. bugün ki penis kotamı doldurdum ben!" yeniden bağırmaya başladı. ve sonra sarı saçları kavradı. sarı saçlar?!? bunlar onlar. onun saçları?? luhan kafasını kaldırdı ve bakışlarını onu taşıyan adama cevirdi.
"lanet olsun kris?! bırak beni lanet olası! bırak! kendim yürürüm!" luhan onu gördüğünde tamamen sersemlemişti. onu nasıl bulmuştu ki? yoksa luhan'a geri mi dönmüştü?
kris kollarında ki çocuğu bıraktı ve kolunu kavradı her ihtimale karşı. luhan artık konuşmuyordu. sadece kris. sadece onu izliyordu.
yol boyunca sadece luhan'ın hıçkırıkları duyuldu. kris o hıckırıkları duydukça gaza daha çok abanıyordu. yarım saatlik yolu on dakika da aştıktan sonra kris arabadan indi ve luhan'ın kapısını açarak onun da inmesine yardım etti.
kris evin kapısını açar açmaz luhan içeri daldı. bu evi hafızasına kazıyalı yıllar olduğundan doğruca banyoya gitti. ve yolda bütün kıyafetlerinden kurtuldu. kris ise sadece arkasından onu izliyordu. luhan kapıyı kapatmadan doğruca duşakabine girdi ve beklemeye başladı. suyu açtı ve ısısına bakmadan suyun altına girdi. ılık su başta onu ürpertse de biraz sonra ısındı. ama su erkekte olmuş penisine deydikce luhan titriyordu. ama yine de bekledi. çünkü biliyordu ki kris gelecekti.
ve işte! yine tahmini doğru çıkmıştı. karşısında çırılçıplak bir kris karşılamıştı onu. luhan Gülümsedi ve ona yanına gelmesi için işaret verdi. kris söylenene uydu ve o da duşakabine girdi. luhan birden inledi ve kris'in elini kavrayıp penisinin üzerine koydu.
"yardım et bana wufan~" işte o bakışlar. kris'in asla hayır diyemeyeceği tek şey. kris önce diğerinin penisinin üzerindeki eline ardından da gözlerine baktı. buna gerçekten ihtiyacı var gibi görünüyordu. dizlerinin üzerine çöktü ve penisi ağzına yaklaştırdı. luhan diğerinin nefesini hissedince titredi ve kendini tamamen ona bıraktı. kris titreyen ve seyiren penise biraz daha baktı. hala tereddüt ediyordu. luhan kris'in saçlarını kavradı ve ağzını zorla penisine sürttürdü. kris ağzını zorlayan penisi sıktı ve kendinden uzaklaştırdı. ve hemen ardından ayağa kalkıp diğerine arkasını dönerek saçlarını yıkamaya başladı. luhan diğerine arkasından sarıldı ve kendisini hissettirecek kadar diğerine kendini bastırdı.
"yalvarırım kris buna ihtiyacım olduğunu görmüyor musun?" yine o ağlamaklı sesle konuşmuştu.
"görüyorum" kris'in cevabı netti.
"ama yapmak istemiyorsun?" lujan sordu. "önceden bunu yapmak için delirirdin. değişen ne?"
"değişen ne mi lu? en büyük değişim sensin. tamam yapacağım." luhan ilk iki cümleyi siktir etti ve son cümleye odaklandı.
"ama ellerimle." kris soğuk sesiyle ekledi.
"NE?! ben lanet ellerini değil ağzını istiyorum!" luhan bağırmıştı.
"benim için sorun yok. o zaman arkanı dön ve işine devam et." luhan sinirlenmişti. ama yine de uzun zaman sonra...kris'i hissedebilecekken... bu fırsatı kaçırmak istemiyordu.
"tamam!" ve sonra tamamen sustular. akan su vücutlarına çarpıyordu. oradan da yoluna devam ediyordu. kris yavaşca luhan'a döndü ve ellerini kaldırıp onları incelemeye başladı. birazdan uzun zaman sonra luhan'ı yeniden hissedecekti. ellerini luhan'ın damarları şişmiş ve morarmaya başlamış penisine yerleştirdi. ve başından sonuna doğru sürükledi. penis o kadar büyümüştü ki kris'in parmakları neredeyse birleşmiyordu.
aniden kris hızını arttırdı. o kadar arttırmıştı ki su olmasaydı eğer, luhan penisinin derisinin soyulacağını hissetti. resmen intikam alıyordu. ama luhan bundan zevk almaya çalıştı çünkü o uzun zaman önce acı çekmeyi unutmuştu. kris hızını kesmeden gel gitlere devam ederken luhan'ın gözünden akan bir damla akan suya karıştı.
biraz sonra luhan kris'in eline ve karnına boşaldı. kris geri çekildi ve elleri ile karnını temizledi. luhan ise arkada derin nefesler alarak rahatlatmaya çalışıyordu. yeniden kris'e sarıldı ve ıslak sırtına öpücükler koymaya başladı. kris bu dokunuşlarla titremişti. uzun zamandır bu dudakları hissetmemişti. luhan onun kafasını kavradı ve dudaklarını birleştirdi. kris sanki hayatı bu dudaklara bağlıymış gibi tutunuyordu o dudaklara. luhan kris'in elini kavradı ve yatak odasına doğru sürükledi. uzun olanı yatağa itti ve gülerek üzerine oturdu. luhan eğildi ve karnına kısa kısa öpücükler koydu. kris yeniden titredi. bu dudaklar onun her zaman titremesine neden oluyordu. luhan biraz daha aşağı indi ve diğerinin penisini ağzına aldı. kris ürktü ve luhan'ın kafasını penisinden uzaklaştırdı.
"uyu hadi luhan" kris söylediğinde luhan afallamıştı.
"hadi ama kris! bunu yapma! eğer sevişmeyeceksek buraya neden geldim?!" luhan sinirle bağırdı.
"sadece bana sarılarak uyu."