-Son Kez Hissetmek
"Luhan?? saçlarımızı mi boyatacağız?"
"evet. yeni bir başlangıç istiyorum. hadi söyle hangi renk olsun?"
"sen karar ver o zaman. senin zevkine güveniyorum" kris sözlerinin ardından gülümsedi. luhan da güldü ve kafa sallayarak adamın kulağına birşeyler fısıldadı.
-------
kris aynadaki yansımasına bakıyordu. saçları tamamen siyah olmuştu ve kısalmıştı. ve luhan... onun saçları kızıldı. kris bir kere daha aşık olduğunu hissetti. yerinden kalktı ve ücreti ödemek için kasiyere yaklaştı.
"çok yakışıklı olmuşsunuz efendim." kasiyer kız kızararak söylediğinde kris de gülümsedi ve ücreti ödedikten sonra dışarı çıktı. ama luhan gülmüyordu.
"ne oldu?" anlamayarak sordu kris.
"yoruldum eve gidelim."
"ne oldu?" kris şaşırmıştı. daha biraz önce gayet normaldi.
"eve gidelim dedim." luhan sinirle bağırdı. kris kafa salladı ve diğerinin elini tutmak için ileri uzandı. ama luhan anında ellerini geri cekerek önden yürümeye başladı.
-------
"neyin var luhan?" kris ağlamaklı sesiyle sordu. luhan neredeyse üç saattir onunla konuşmuyordu.
"luhan! lütfen bana bak." ses yok.
"lu-han" kris'in tutmayı beceremediği yaş salmıştı kendini kris'in yanağından aşağı. luhan gömüldüğü yataktan kalkıp diğerine baktı. ağladığını fark ettiğinde uzandı ve diğerinin yanaklarını kavradı.
"salak kris. bir de ağlıyor musun? koca adam oldun artık." luhan gülerek söyledi.
"e-evet a-ağ-lıyorum . s-sen ağla-ttın" kris hıçkırıklarının ardından konuştu.
"tamam özür dilerim ağlama lütfen."
"ağla-mamam i-için bir n-neden söyle o zaman."
luhan konuşmak yerine dudaklarını diğerininkilere kenetledi. ona göre en büyük neden buydu çünkü.
------
"hey luhan! uyan artık!" kris bıkkınlıkla konuştu. neredeyse yirmi dakikadır diğerinin uyanmasını bekliyordu.
"luhan!!"
"off! ne var kris!?!"
"uyan artık saat neredeyse bir oldu!"
"NEE?! niye daha önceden söylemedin?"
luhan hızla yataktan kalktı ve koşarak banyoya girdi. birkaç kez yüzüne su çarptı, uzanıp diş fırçasını aldı ve macunu ortasından sıkarak bolca fırçaya sürdü. fırçayı ağzına soktu ve hızla çırpmaya başladı.
"ahh!" luhan bağırır bağırmaz kris banyoya girdi.
"luhan! luhan ne oldu?"
"forçoyo domoğomo botordom." ağzındaki macundan dolayı bu kadarını söylemeyi başarabilmişti luhan.
kris güldü ve diğerini belinden yakalayarak kendine çekti. dudakları hemen birbirini buldu ve kris macunu umursamadan dilini diğerinin ağzına itti. luhan ilk defa ağzı macun doluyken öpüşüyordu ve heyecanlanmıştı. kris dilini diğerinin kanayan damağına sürttüğünde kızıl kafa acıyla irkildi ve kendini geri çekti.
kris ağzına dolan macun nedeniyle gülümsüyordu. ağzını şapırdattı ve macunu tek hamlede yuttu.
"diş temizliği için teşekkür ederim sevgilim." kris sırıtarak söyledi.
------
luhan ceketini giydi ve sırt çantasını da aldıktan sonra evden çıktı. bugün jongin ile vakit geçirmek istiyordu. onu özlemişti. telefonu çıkarttı ve rehberde adını buldu.
çikolatam.
"ALO? LUHAN?! BEBEĞİM? NEREDESİN? NE YAPTIN BU KADAR ZAMAN? BENİ NEDEN ARAMADIN? HA, LUHAN? CEVAP BEKLİYORUM!"
"dostum nefes al. sana geliyorum tamam mı?"
"tamam bekliyorum."
-------
kai cebinden telefonunu çıkarttı ve saati kontrol etti. konuşmalarının üzerinden yarım saat geçmişti! biraz sonra kapının açılma sesini duydu.
luhan'ı görür görmez yanına koştu ve ellerini kızıl saçlara daldırdı.
"luhan saçlarına ne yaptın?!"
"yakışmamış mı?" luhan küçük bir çocuk gibi dudak büzdü.
kai eğildi ve sarkık dudağı kendi dudakları ile yakaladı. ardından daha fazlasını.
"ımm- jong-"
"şişt"
kai diğerinin bileklerini tuttu ve arkasındaki koltuğa oturup diğerini de üzerine çekti.
"jong- ıhmm- jong- jongin d-dur dostum."
"ne? ne oldu?"
"ben... artık yapmıyorum..." luhan utanarak söyledi.
"ne? neyi yapmıyorsun?"
"jongin! tanrım! artık başkalarıyla yatmıyorum!"
"ne? nasıl? neden?"
"çünkü artık o var." luhan kris'ten bahsedince kulakları kızardı.
"kimden bahsediyorsun lulu?" kai biliyordu. hemde çok iyi biliyordu. ama bilmek istemedi yine de. luhan'ın onunla olmasını istemedi. istemiyordu. ve istemeyecekti de. yüzü düştü.
"k-kris jongin. onunla yeniden birlikteyiz." luhan söylerken gözlerinin yaşardığını hissetti kai.
"sensiz yapamam luhan." kai'nin sesi titredi.
"artık olmaz jongin. ama ben her zaman senin yanında olacağım bir arkadaş olarak. inan bana." luhan kesinlikle söylediklerinde ciddiydi.
"ilk kezmiş gibi son kez yapalım luhan. seni son kez hissetmek istiyorum." bir damla yaş gözünden yanağına sürüklenirken fısıldadı jongin.