Bölüm 20

894 45 2
                                    

20. Bölüm-Bakir

"beni utandırma huang zi tao!" Kyungsoo bağırdı ve diğerinin karnına sıkı bir yumruk geçirdi. 

"ahh!~ Soo biraz yavaş ol bebegim~~" 

Kyungsoo Tao'nun yaptığını anlayınca kızardı ve hemen diğerinin ağzına uzandı. ama Tao kıvrak hareketlerle kafasını geri çekti ve diğerinin ağzını kapatmasına engel oldu. 

"ahh~ Sooney ahh yavaş~~" 

"kes sesini aptal! annem duyacak şimdi!" 

"duydum bile bebeğim." anne sürgülü kapının arkasından konuşurken Soo ölmeyi diledi. 

"a-anne yanlış a-anlama sakın!" kekelemesine lanet ederek konuşan Soo Tao'nun erkeksi elleri ile susturuldu. 

"üzgünüz anne~ ona burada yapmamamız gerektiğini söyledim ama bir türlü uslu durmuyor." Tao kıkırdamalarının ardınsan konuştu ve bu sözler annenin de kıkırdamasına neden oldu. 

"NE DEDİN SEN?!" 

"b-ben? b-be-ben yapa-bi-bilir miyim? benim-le ger-çe-çekten evlenmek mi i-istiyorsun?" luhan elinden gelenin en iyisini yaparak konuştu.

"tabiki sen" dedi Wufan titreyerek. hala tedirgin olduğu çok belliydi. 

"sürprizin buydu değil mi Wufan?" derin bir nefes aldı ve konuşmasına devam etti. "evet." 

"hem soruyu kendin sorup hem de kendin mi cevap veriyorsun Luhan? deli olduğunu biliyorum ama bu biraz garip." 

"ona değil şapşal teklifine evet." 

"ne? teklifim mi? evlilik teklifim mi?!" 

"EVET WUFAN SENİNLE EVLENİRİM." diye bağırdı Luhan. sesi boşlukta eko yaparken o da eko eşliğinde kahkaha atmaya başlamıştı. 

"AĞAĞAĞAĞA[bizim sevinç çığlığı sjajssjsjd]" Wufan sevinçle bağırdı ve ardından diğerini belinden kavradığı gibi kucakladı ve etrafında döndürmeye başladı. 

"ahahah Wufan tamam bırak ahahaha" 

"ve sevgilim 3 gün sonra düğünümüz var *3*" 

"NE DEDİN WUFAN?!?!"

Kai öpüşmeyi bozmadan kısa boyluyu kucağına çekti ve dili için ağzında daha derin bir yol açtı. 

Suho hafif titreyen elleriyle Kai'ın pantolonunun düğmesini açmış ve fermuarı indirmişti bile. Kai da o sırada Suho'yu gömleğinden kurtarıyordu. 

Suho'nun bedenini terk eden beyaz gömlek sehpanın üzerindeki yerini aldığında Kai çoktan Suho'nun boynunu esir almıştı. 

diliyle ıslattığı boyna dudaklarını sürterken Suho da inlemekten alıkoyamıyordu kendini. 

kırmızı izler kolye misali Suho'nun boynunu süslerken Kai eseriyle gurur duyuyordu. 

Suho'nun adem elmasını dudakları arasına aldı ve bir nefeste içine çekti. 

"AGHHH!~~" 

Kai ellerini diğerinin oynadığı göğüs uçlarından indirdi ve lacivert dar kesim pantolonuna indirdi. düğmeleri birer birer açtıktan sonra aşağı indirdiği pantolonu tamamen çıkarttı ve arkasına bir yere fırlattı. 

ıslanmış lacivert baksırı görünce şehvette parlayan gözleri gülümsedi Kai'ın. 

"ahh~ dik dik bakma!" diye inledi Suho yattığı yatakta. ve elleri ile önünü kapatmaya çalıştı ama nafile. Kai iri elleri ile kavradığı yumuşak elleri önünden çekti ve yerine kendi sağ elini yerleştirdi. 

koca eli altındaki penisi tam anlamıyla kavramışken hafif baskı uygulayarak hareketlenmesini sağlıyordu.

Suho midesinde ve kasıklarında hissettiği zevk dalgalarıyla kendinden geçerken baksırı daha fazla ıslanmaktan başka hiçbir işe yaramamıştı. 

"sadece bundan bile bu kadar zevk mi alıyorsun yani?" diye sordu Kai gülümseyerek. bir yandan da yaptığı işe devam ediyordu. 

avucundaki penisin giderek irileştiğini anladığında ıslak çamaşırı süt beyazı bacaklardan kurtardı ve suratına yaklaştırıp kokladı. 

"ah harika kokuyor~" 

Suho diğerinin kafasına bir tane geçirdi ve inlemekten kısılmış sesiyle bağırdı. 

"böyle iğrençlikler yapma lütfen!" 

"neresi iğrençlik? kokun bile bu kadar harikayken seni düşünemiyorum bile Joonmyeon~" Kai ismini inlediğinde Suho yanaklarının alev aldığını ve biraz önce kelebeklerin uçuştuğu midesine soğuk suların aktığını hissetti. 

Kai eliyle hazırladığı penisini diğerinin buruşuk pembe deliğine yasladığı sırada Suho panikledi ve diğerini durdurdu. 

"ha-hazırlamayacak mısın?" 

"böylesi daha zevkli oluyor ama" dedi Kai dudaklarını büzerek. 

"ama o tek seferde girmez Jongin." 

"neden böyle söylüyorsun?" 

"bakir olduğum için salak!"

RECOVERYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin