25.Bölüm-FİNAL
Wufan rahibin yanında [evet kilise düğünü *-*] gelinini(!) bekliyordu.
Luhan Kai'ın koluna girmiş koridorun diğer ucundan konukların arasından yavaşça ilerleyerek Wufan'a ulaştı.
Kai gülümsedi ge Luhan'ı kolundan ayırıp damada teslim etti.
Wufan Luhan'ın ellerini tuttu ve gözlerinin içine baktı.
rahip konuşurken sadece ve sadece Luhan vardı.
Rahibin cümleleri bittiğinde yeminlerini ettiler ve Wufan Luhan'ı kendine çekip alnına bir buse koydu.
alkış seslerini beğenmeyerek eşinin dudaklarına fransız öpücüğü bırakarak gülümsedi.
Luhan utanmıştı. bu kadar insanın içinde özellikle de annesinin önünde bu şekilde öpüşmek onu uyandırmıştı evet.
romantik bir müzik çalmaya başladı. herkes çift olup damat ve dadın yanına yaklaştıkça en ön sırada oturan anne aglamalarını durduramıyordu.
Luhan kollarını Wufan'ın boynuna doladı. ve müzik eşliğinde hareket etti. aslında dans etmeyi çok fazla bilmiyordu. ama Wufan'a güveniyordu.
Wufan Luhan'ı etrafında döndürdü ve belinden yakalayıp havaya kaldırdı.bu sefer kendi etrafında dönmeye başladılar.
onların solunda Kai ve Suho çifti dans ediyordu. ama daha çok Suho'nun sızlanmaları boy gösteriyordu. çünkü Kai dans etmeyi bilmediğinden sürekli Suho'nun ayağına basmaya devam etti.
Luhan onları görünce kıkırdadı ve bu sefer sağına döndü.
Tao ve Kyungsoo.. onlar Kai&Suho çiftinden on kat daha iyiydiler. çünkü Tao bu dansı gerçekten iyi biliyordu. ve Kyungsoo da rahatça sevgilisine ayak uydurabiliyordu.
Tao arada sevgilisinden ufak öpücükler çalıyordu. ve Kyungsoo yakalanmışlık hissi ile ölümüne kızarıyordu.
"tebrikler adamım." dedi kepçe kulaklı bir çocuk. Luhan onu hatırlamıştı. eczanedeki ukala adamdı bu. sevgilisini sürükleye sürükleye Luhan ve Wufan'ın yanına getirmişti ve simdi de onları tebrik etmişti.
"saol Yeol." dedi Wufan kıkırdayarak. Yeol de kıkırdadı ve yeniden sevgilisini sürükleyerek geldikleri yere gitti.
"balayımızı da planladın mı? diye sormayacağım çünkü evet planladın değil mi?" dedi Luhan yarı somurtan yarı sırıtan bir surat ile.
"tabiki hayatım." dedi Wufan da onun gibi sırıtarak.
"o zaman tahmin edeyim.. Las Vegas?"
"he? LV mi? o kadar da değil yani Luhan." dedi Wufan kahkaha atarak. o kahkaha atınca herkes biran durup onlara baktı.
Luhan basarmışlığın saf mutluluğu ile alt dudağını ısırıp gülmemeye çalıştı.
"Dubai hayatım. her zaman gitmek istediğin yer." dedi Wufan kendi düğününde utandığı gerçeğini unutmaya çalışarak.
"aw Wufan, ama böyle söyleyerek beni utandırıyorsun." Luhan diğerini boynundan kendine çekti vr burunları birbirine değene kadar çekmeye devam etti. zaten yakın değiller miydi? sorusu evet yazarın kulaklarında çınlıyor ama Wufan cümlesini bitirip danstan ayrılmıştı.
Luhan diğerinin dudaklarını masum saf bir öpücük koyduktan sonra gülümsedi ve biten müzik eşliğinde annesinin yanına ilerledi.
"umarım mutluluk göz yaşlarıdır anne." dedi Luhan annesinin ağladığını görünce.
"tabiki mutluluk göz yaşlarıdı oğlum" dedi kadında gözünden bir damla daha akarken.
"senin atlamana dayanamam anne." dedi Luhan. onun gözleri de sulanmaya başlamıştı.
yeni bir müzik başladığında Luhan annesini kolundan tuttu ve dans alanına doğru çekiştirdi.
kadın ne kadar ben yapamam dediysede Luhan dansa başladıktan sonra gayet güzel bir şekilde ona ayak uydurmuştu.
biraz sonra yanlarına Wufan geldi. "bu güzel bayan bir dans da bana lütuf eder mi acaba?" dedi gülümseyerek. Anne gulumsedigini görmedi ama anladı diyebilirdik. "tabiki" dedi ve Wufan' ın kendisini tutmasını bekledi.
bu sefer Wufan ile dans eden kadın bu hayattaki en mutlu anne gibi hissetmekten kendini alamıyordu.
Wufan dans arasında annesini sarıldı "teşekkürler anne, böyle bir çocuk doğurduğun için ve onu bana hediye ettiğin için." dedi. kadın ağlamamak için direnerek cevap verdi. "o benim değil yaratanın sana hediyesi Wufan."