Acılar
y.n: "" (çift tırnak) ile olan bölümler luhan'ın duyduğu geçmiş sesleri. zaten okurken anlarsınız
yazarken ağladım lanet! :D ben beğendim bölümü :D chandelier'in yan etkileri böyle oluyor demekki kfkfdjkf neyse yorum yapın :3
"en çok sana ihtiyacım vardı. yanımda olduğunu bilmem lazımdı. bana destek olman lazımdı. sana inanmam lazımdı Wufan. yanımda olman lazımdı. neden Wufan? bir erkek olarak böyle bir şeyin beni nasıl yaralayabileceğini hiç düşümedin mi? kendi lanet acılarımın yanına birde kalbimde kocaman bir boşluk yaratman acımasızlık değil miydi? Wufan, senden nefret ediyorum..."
Wufan Luhan'ın sözlerini düşündü. gerçekten nefret mi ediyordu? yoksa kızgınlık anında söylediği sözler miydi? eğer öyle olsaydı birden böyle çekip gider miydi? sahi ne kadar olmuştu Luhan gideli? 1 saat? 2 saat? bilmiyordu. bildiği tek şey düğünden 3 gün önce terk edildiğiydi.
Wufan gerçekten ondan nefret eden biriyle evlenme kararı mı almıştı?
lanet göz yaşları bir türlü durmuyordu ve Wufan artık kalbindeki bu acıya dayanamıyordu. Luhan'ı bulması lazımdı. 3 gün sonra düğünleri vardı onların.
düğün arabalarını bile seçmişti. çok güzel olacaktı herşey. ama... hiç Luhan'ın istemeyeceği düşüncesi yoktu lanet beyninde. bunu hesaplayamayacak kadar salaktı işte.
son bir akıl telefonuna uzandı Wufan. ve son aramayı yeniden aktifleştirdi.
***********
Luhan dinlediği müziğin birden durup ardından 'ikisinin' şarkısının çalmaya başladığını duyunca irkildi. aklına qnca mı gelmişti yani?
telefona ellemeden melodiyi dinlemeye devam etti. Wufan piyano çalarken kendisinin şarkı söylediği bir melodiydi bu. ikisi de çok beğenmişti bu yüzden Luhan zil sesi yapma kararı aldı. ama sadece Wufan'a ait bir zilsesi. özeldi bu şarkı.
melodi susunca rahatlamayla iç çekti. ve soğuk sokakta yürümeye devam etti. aklına gelen anılarla titremeye başladı. şimdi olamazdı. bu karanlık yerde kriz geçirmeye hiç niyeti yoktu.
""hey fare! bir kedi bir fareyle nasıl oynar bilir misin?"" Luhan sertçe kafasını salladı. yeniden o anı yaşamak ölümden beterdi. yeniden, yeniden bunu yaşamak ölmek değil miydi? hep garipserdi böyle haberleri. aklına küçükken okuduğu gazete haberi geldi.
[lise 2 öğrencisi bir kız öğrenci canice tecavüze uğradı. yardımına kimsenin gitmediği kız psikolojik tedavi görüyor.]
tecavüze kızlar uğramaz mıydı? Luhan erkekti. o adamlar da biliyordu. yine de.. yine de bunu ona nasıl yaptılar. Luhan üzüldü. kendi haline acıdı. kendini öldürmek istedi ama Wufan vardı. ama o yapmamıştı işte. destek olmamıştı Luhan'a.
""bırakın lütfen! yalvarırım. biz erkeğiz... lütfen! ben bunu yaşamak için ne yaptım ki?.. LÜTFEN!!!""
"HAYIR!! BIRAKIN BENİ! BIRAKIN YALVARIRIM. WUFAN. ANNE?!? ANNE YARDIM ET ANNE!!! BABAMI ÇAĞIR ANNE! beni bırakmayın.. vazgeçmeyin benden anne... "
Luhan soğuk sokakta bağırmaya başladı. duvara tekme atıyor ve tırnaklarıyla çiziyordu. kırılan tırnaklarını avucuna bastırıp kanamasına neden oluyordu.
"BIRAKTIN BENİ. VAZ GEÇTİN BENDEN. SEVMEDİN BENİ BENİM SENİ SEVDİĞİM GİBİ."
""artık istesen de istemesen de herkes nefret edecek senden solucan.""
"nefret etmek? Wufan benden nefret etti. babam benden nefret etti. arkadaşlarım benden nefret etti. herkes tecavüze uğrayan bu çocuktan nefret etti. herşeyi kaldırırdı belki ama Wufan'ın o bakışları.. onları nasıl unutabilirdi ki?
Luhan susmak bilmeyen telefonunu çıkarttı ve gelen aramayı sonlandırıp ezberindeki tek numarayı tuşladı.
**********
Kai sarılarak yattığı çocuktan çalan telefonu nedeniyle ayrıldı gelen aramayı görünce gözleri genişledi.
"a-alo Luhan?" suho ortamda geçen ismi duyunca titredi. ve isteksizce yattığı yerden diğerine baktı. 'hayır' diyen bakışları o kadar gerçekçiydi ki yine de Kai onu takmadı bile.
"hemen geliyorum Lu bekle. hemen oradayım." Kai hızla yataktan çıktı ve üzerine hırkasını geçirip odadan çıkarken kulaklarını dolduran sesle irkildi.
"gitme Jongin."
suho çarpan kapı sesiyle cevabını almıştı.