Bölüm 13: "Fedailer"

206K 8K 1.5K
                                    


Bölüm 13: "Fedailer"

Taş basamaklardan aşağıya, toprak zemine indik. Hava nemli ve boğucu olmakla birlikte nefes almak pek de güç sayılmazdı. Yürümeye başlamadan önce telefonunun fenerini açtı. "Yakınlarda rastladığım iki çıkış var. Onlardan girdiğimde başka kapılar da buldum. Biraz daha yürürsen ıssız bir sahile çıkacağın bir başkası daha var."

"İçini bir hayli dolaşmışsın o zaman."

"Afyon başıma üşüşünce benim de hazırlık yapmam gerektiğini anladım."

"Kaybolduğun olmadı mı?

"Oldu tabii. Yolumu kaybetmemek için ip kullanıyordum ama özellikle daha derinlere gitmek istediğimde ya da çıktığım yerlerden girip başka yollara saptığımda... Yürüyebileceğim mesafenin kısıtlı olması da sorundu. Ama bir şekilde çıkışı bulabiliyordum."

Patikalar bire bir aynı olduğu için birini diğerinden ayırt etmek olanaksız olsa da kaç adım atacağını bilen ve dönüşleri ezberleyen biri için yolunu bulmak mümkün olabilirdi ki Giray bu şekilde ipsiz yürüyebildiğini açıkladı. Tabii benim hafızam yeterince kuvvetli değildi. Uzun bir insan boyunda, üç kişinin birbirine çarpmayacağı genişlikte olduğu için basık olmasa da burada kaybolduğunu düşünmek feci korkutucuydu. Kaç kere bu yollarda yürümüştü bilmiyordum ama adımlarını şaşırmadan bir yandan benimle konuşuyor olması oldukça etkileyiciydi.

"Buraya çok sık iniyorum," dedi gülerek, düşüncelerimi okumuş gibi. Mütevazı davranıyordu.

"İçeride ATV filan sürmeye ne dersin? O zaman daha hızlı olurdu."

Adımları yavaşladı. Fenerin oluşturduğu gölgelerin arasından yüzünü seçmeye çalıştım, hafifçe gülümsedi. "Hiç düşünmemiştim."

"Onca şeyi planlamışken..." Başımı iki yana salladım. Daha sormak istediğim çok şey vardı. "Zaman kazanmaya ihtiyacım var demiştin."

"Ah evet. Statis'i satmak için."

"Sattın mı?" O kadar emeği varken kolay olmamalıydı. "Kime?"

"Tefeciye," dedi ifadesiz bir suratla.

"Kime?" diye tekrarladım.

Gözlerini devirdi. "Dayıma."

"Dayın..." Hafızamı yokladım. "Antalya'ya taşınmadan önce onunla yaşamıştınız değil mi?"

"Annemin abisi," dedi başını sallayarak. "Zaten annemle babamın tanışması onun sayesinde gerçekleşmiş. Dayım, Demirhan Şirketi'ne yatırım yapmaya karar verince birkaç görüşmeden sonra da onları tanıştırmış."

"Yani hissedar mı?"

"Hâlâ öyle. Beğendiği için yatırım yapmaya karar vermiş. İstanbul'da güvenlik şirketi var ama çoğunlukla İzmir'de yaşıyor. İki hafta önce konuşmuştuk, çok açıklama yapmasam da Statis'i de beğendiği için tamam dedi. Gerekli işlemler zaman alacağı için Afyon'u biraz oyalamam gerekiyordu. Sağ olsun dayım keyfinin peşinden giden biri," dedi gülerek.

Bunca zaman tüm bunlarla nasıl başa çıkmıştı? "Ne kadarını açıkladın?"

"Yer altı yollarından bahsettim. Kullanmak için zorbalık yapan biri var, yardımcı olur musun dediğimde satın almayı teklif etti. Şimdi onun adamları kapının önünde bekliyor olmalı. 'Bu mülkün sahibi Özhan Emiroğlu,' dediklerinde zaten geri duracaklardır. Karşına almak isteyeceğin birisi değil."

Portakal ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin