Özel Bölüm 🎬

3.4K 125 22
                                    

Allah askerimizin, milletimizin ve tüm şehit yakınlarının yâr ve yardımcısı olsun.

***

Giray'la ilk resmi randevuma gidiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Giray'la ilk resmi randevuma gidiyordum.

Ben İstanbul'a dönmeden önce bulabildiğimiz tüm anları beraber geçiriyorduk. Dayımın bu durumdan hoşnut olup olamayacak kadar işiyle meşgul olması güzel bir lütuftu. Ama başka bir tehdit daha vardı güvenli sularımızda; Sevim Demirhan.

Konu ben veya bizim birlikteliğimiz değildi. Sadece o falezlerden döndüğümüz gün meydana gelen tuhaf rekabet duygusuydu aralarındaki. Adeta aileye gelen ikinci evladı çekemeyen küçük çocuklar gibi beni paylaşamıyordu. Biz Giray'la İstanbul'da birlikte olacaktık ama o ayda yılda bir gelebilecekti, onu da ihmal etmemeliydim. Etmiyordum da, günümü düşünceli bir şekilde bölüyordum ama Sevim eskisi kadar kendi arkadaşlarıyla takılmamaya başlamıştı. Gitmeden önce benimle iyi vakit geçirmek istiyordu. Onu çok sevdiğim için bunu canı gönülden ben de istiyordum.

Sorun şuydu ki dostlar, benim de hayallerim vardı.

Daha önce hiç sevgilim olmamıştı. Düzeltiyorum, daha önce Giray Zerenoğlu hiç sevgilim olmamıştı. Üstelik başımızdaki tüm problemlerle doğru dürüst birlikte eğlenme oranlarımız azalmıştı. Benim onunla yapmak istediğim çok şey vardı. Üniversiteye başladığımda birbirimize ne kadar zaman ayıracaktık bilmiyordum. Hevesli ve heyecanlıydım, günümün her dakikasını Sevim'le geçirmek istemiyordum maalesef. Ama o bunu asla bilmemeliydi.

Randevu fikrini ortaya atan Giray olmuştu. Daha önce hiç sinemaya gitmemiştik birlikte. Dışarıda baş başa akşam yemeği yememiştik. Onun bu fikrini duyunca lafını bitirmeden histerik evetlerimi savurmuştum. Hatta sinemada buluşmamızı istemiştim. Bunu garip bulmuş olabilirdi, sonuçta evimiz yakındı ama beni bozmadı. Muhtemelen bekleyişin getirdiği heyecan kıpırtılarını yaşamamızı istediğimi anlamıştı.

Vizyonda ikimizin de ilgisini çeken bir film vardı neyse ki. Film izlerken konuşmayı seviyordum, sinemada da başkalarının duyamayacağı bir tınıda da olsa pek susmazdım. İzlediğimiz filmlerden Giray'ın da benim gibi konuşmayı sevdiği bildiğim için bu randevuyu dört gözle ve karıncalanan parmak uçlarımla bekliyordum.

Film öğleden sonraydı, ardından akşam yemeğini yiyecektik. Bu da günün büyük kısmında Sevim'den uzak olacağım anlamına geliyordu. Üstelik Giray sinemaya gideceğimizi söylemememi istemişti. Söylersem hangi film olduğunu anlar ve Mert'i peşine takıp bizimle gelirmiş, yalnız olmak istiyormuş. Ama Sevim'den bu gerçeği nasıl saklayacağımı bilmiyordum. Heyecanlı bekleyişlerime bir de gergin kaçamaklar eklenmişti.

Cuma günüydü, döneceğim salı gününden önceki cuma. Sevim'le sabahtan plaja gittik, öğleden sonra Giray'la olacağımı biliyordu ama belli bir planımız olmadığını söylemiştim. O da Mert'le olacaktı, bu yüzden içim rahattı.

Portakal ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin