"Biraz daha dik tutmaya çalış."
Clinte baktığımda bana destek vermeye çalışıyordu ama yapamıyordum. Ok atmak konusunda çok kötüydüm. Okul da beden derslerinde de hiç yapamıyordum.
"Yapamıyorum clint."
Clint ellerini göğsünde birleştirerek bana baktı sanırım şu anda pes ettiğim için bana kızıyordu ama gerçekten yapamıyordum.
"Okunu ve yayını bana var elena."
Yavaşça oku ve yayı clinte uzattığımda saniyeler içinde hedefe atış yaptı vay canına! Saniyeler içinde bunu yapması imkansızdı... Sanırım otuz kere denemiştim ve hepsi yerle buluşmuştu ama clintin oku saniyeler içinde hedefle buluşmuştu.
"Elena aklını hedefe vermiyorsun. Aklım hedefte olduğu için saniyeler içinde okumu doğru yere atabildim. Senden doğru yere atmanı istemiyorum sadece yaklaşmanı istiyorum. Bunu yapabilecek misin?"
Önümde iki seçenek vardı ya denemek ya da denemeden yenilmek denesem bile yenileceksem bunu deneyerek görmeliydim. Clintin elinde ki oku ve yayı aldığımda clint gülümsedi. Hedefe odaklandım.
"Unutma her şey hedefte bitiyor."
Sırtımı dikleştirdim,yayı gerdim ve gözlerimi hedefe kenetledim. Atışımı yaptığımda hedefe yaklaşmıştım.
"Başardım!"
Mutlulukla havada uçtuğumda alkış sesleri geldi clintle alkış seslerinin geldiği yöne baktık,stephen..
"Çok başarılı bir atıştı tebrik ederim."
Stephen gülümseyerek yanımıza geldiğinde kalbim yine heyecan duygusuyla doldu.
"Hepsi clint sayesinde."
Clint öğrencisine konuyu öğretmiş bir öğretmen gibi yanımda gururla duruyordu,gülümsedim.
"Clint natasha seni çağırıyor."
Stephanın söylediği şeyle clintin yüzünde gülümseme oluştu,burda bir şeyler oluyordu. Clint kapıya doğru adımlar atarken arkasını bana döndü.
"Ok atmaya devam et."
'Tamam' dercesine kafamı salladığımda clint odadan çıktı. Stephen bana bakıyordu.
"Ok konusunda iyimisindir?"
Sorduğum sorunun cevapını aslında tahmin ediyordum. Sanırım iyi değildi. Elleri işlevlerini kaybetmişti eskiden iyi olsa bile şu anda iyi değildi büyük ihtimalle umarım sorduğum soru stephenı üzmemiştir.
"Lise yıllarımda birazcık iyiydim ama ondan sonra elime hiç ok almadım"
Lise yıllarında stephenı çok merak ediyordum. Çok başarılı bir doktor olduğunu herkes biliyordu. Bu yüzden kesin şu 'inek' tipli öğrencilerdendi ama tam tersi havalı ama başarılı olan öğrencilerden de olabilirdi.
"Lise de nasıl bir öğrenciydin?"
*
Ben anlatıyordum,stephen dinliyordu..
"İnanmam."
Stephen kahkaha attığında ben de kahkaha attım. Kapı tıklandığında stephen 'gir' emrini verdi. İçeriye sözde babam tony stark girmişti..
"Elena burda mıydın?"
Şu anda bana baktığına göre burda oluyordum babamın devasa zeki olduğuna emin miydik?
"Hoş geldin tony."
Babam stephena kafa sallayarak bana döndü.
"Elena benimle gelir misin?"
Kafamı salladığımda tony odadan çıktı.
"Sohbet için teşekkür ederim."
Ben kapıya doğru yürüdüğümde stephanın sesi kulaklarıma ilişti.
"Elena"
O ben oluyorum..
"Evet?"
Stephen gülümseyerek ağzını araladı
"Tonyle iyi geçinmeye çalış,seni çok seviyor."
Bir şey söylemeden odadan çıktım. Neden herkes bunu diyordu? Ben beni sevdiğini düşünmüyordum. Tony bir kaç adım uzaklıkta telefonuyla bakışıyordu.
"Nereye gidiyoruz?"
Tony telefonun ekranından kafasını kaldırarak bana baktı. Bana doğru bir kaç adım attı.
"Elena biliyorsun çok düşmanımız var."
Konuşmanın nereye gideceğini bilmiyordum ama heyecanlanıyordum.
"Her hangi bir durumda sana zarar gelmemesi için dövüş eğitimi almanı istiyorum."
Dövüş eğitimi mi? Vay be bende bir savaş makinesi mi olacaktım. Natasha gibi eğitilecek miydim?
"Beni takip etmeni istiyorum."
Babam önden ben arkadan yenilmezler kulesinde yürüyorduk. Nereye gittiğimiz hakkında artık bir fikrim vardı dövüş eğitimi almaya gidiyordum.
Babam siyah bir kapının önünde durduğunda kapının yanında ki şifreli bölüme şifre girerek kapıyı açtı içeri girdiğimizde eğitim için her şey vardı. Mükemmeldi.. Sadece bir şey eksikti
"Koçum kim olacak?"
Babama dönüp sorumu sorduğumda arkamdan çok tanıdık bir ses geldi.
"Merhaba elena."
Arkamı döndüm.
"Steve.."
Steve rogers beni mi eğitecekti bu çok fazlaydı ben bu kadar hayal etmemiştim. Bunları yaşamamam gerekiyordu benim evimde oturup televizyon izlemem gerekiyordu.
"Steve kızım sana emanet."
Babam saatine bakarak odadan çıktığında steve dövüş eldivenlerini bana uzattı.
"Hazır mısın elena?"
Gözlerine baktığımda gözlerinin bir kez daha kusurlu olduğunu gördüm ve bu beni mutlu etti. Bu kadar kusursuz bir adamın kusuru vardı ve o kusur çok güzeldi.
"Sanırım hazırım."
Bölüm sonu... Yorumlarınızı bekliyorum benim için yorumlarınız çok önemliiii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmedik Teklif
FanfictionBabasını on yedi yıldır sadece televizyondan ve internetten tanıyan bir kız babasının teklifinden sonra onunla yaşamaya başlar. Kahraman arkadaşlarıyla tanışır ve hayatı tamamen değişir. İyi yönden mi? Kötü yönden mi? Belirsiz.