6

4.6K 247 98
                                    

Gözlerimi güneş ışınlarına yavaş yavaş açtım. Yeni uyandığım için gözlerim yanıyordu. Masamın üzerindeki telefonumu elime alarak saate baktım. Saat daha sabahın altısıydı bu saate kimse uyanmamıştır. Yavaşça yataktan kalkarak yüzümü yıkamaya gittim. Odamdan çıkarak kulede gezinmeye başladım. Babamın odasının önünde durduğumda kapıyı açıp açmamak arasında kaldım. O benim babamdı. Kapıyı yavaşça açarak içeriye girdiğimde yatağında uyuyordu. Yorgan yere düşmüştü. Kışın ortalarındaydık ve hava 14 dereceydi. Yatağının altın da ki yorganı alarak üstüne örtüm. Gözleri açılıyordu.

"Elena."

Uyku sersemiydi,biraz utanarak geri adım attım. O da gözlerini ovalıyordu

"Saat daha erken biraz daha istersen."

Tony çok fazla çalışıyordu uykuya ihtiyaçı vardı. Odadan çıkarken sesi kulağıma ilişti.

"Bugün beraber bir şeyler yapalım."

Bir şey söylemeden odadan çıktığımda dövüş salonuna ilerledim. Biraz çalışacaktım...

"Vücudunu daha dik tut."

Kulağıma stevin sesi iliştiğinde gülümseyerek ona döndüm.

"Günaydın."

Kafasıyla selam verdi,telefonuma baktım saat dokuz olmuştu. Bu sabahlık bu kadar spor yeterdi. Enerji içeceğimi alarak odadan çıkıyordum ki steve izin vermedi.

"Nereye gidiyorsun?"

Enerji içeceğimi ağzımla açarak içmeye başladığımda steve bana bakmayı sürdürüyordu.

"Üç saatir çalışıyorum çok yoruldum biraz dinleneceğim."

Steve ellerini göğsünde birleştirdi,sanırım şimdi kısa bir konuşma yapacaktı.

"Elena üç saat çok az sen bir yenilmezin kızısın ve o yenilmez sıradan bir yenilmez değil. Senin baban tony stark düşmanı en fazla olan yenilmez. Senin en az beş saat çalışman gerekiyor."

Steve söylediklerinde haklı olabilirdi ama üç saat kesinlikle az değildi evet belki bir kahraman için azdı ama benim için değildi.

"O zaman ben çalışayım."

Enerji içeceğimi yere bırakarak kum torbasının önüne geçtim.

"Tek başına çalışmayacaksın. Benimle dövüşmeni istiyorum."

Stevin söylediği şeyle ağzımı açarak steve baktım. Steve beni çok iyi eğitiyordu ama kum torbaları ve dövüş aletleriyle onunla hiç dövüşmeniştim. Dövüşemizdim de o bir askerdi.

"Karşıma geç elena."

Emir dolu sesiyle kendime 'yapabilirsin' diyerek karşısına geçtim.

Birinci hamle

Sonuç yerdeyim.

İkinci hamle

Sonuç Boşa atılmış bir yumruk.

Üçüncü hamle

-

-

-

Yirmi ikinci hamle

Sonuç kafam stevin kolunun arasında,steve boynumu kollarının arasına almış gülümsüyordu.

"Elena bu hamleler yetersiz."

Kolunu omzumdan çekerek göğsünde birleştiğinde nefes-alıp veriyordum. Çok güçlüydü.

"Eğitim almaya yeni başladı steve."

Kapıdan içeri giren strange gözüm kaydı,siyah kıyafetler giymişti. Vay canına! Çok yakışıklı olmuştu.. Elena kendine gel,gelemiyorum.

"Elena seni bir kaç saatliğine kaçırabilir miyim?"

Sen beni hayatın boyunca kaçırabilirdin. Elena kendine gel! Steve baktığımda 'git' dercesine kafa sallıyordu. Kapıdan çıkan stephenın peşinden gittim..

*

"Burası neresi?"

Tonye sorduğum soruyla gülümsedi ellerini çırptığında simsiyah olan oda bir anda renklendi.

Duvarlara baktığımda küçüklük resimlerimi gördüm. Her yerde ben vardım.

"Elena hiç bir zaman yanında olamadım. İlk doğum gününde,ilk okula başladığında,en mutlu anında,en üzgün anında,babalar gününde yanında olamadım. Özür dilerim ama izin verirsen bundan sonra her zaman yanında olacağım."

Babamın konuşması gözlerimi doldurmuştu,gerçekten duygulanmıştım.

"İzin veriyorum."

Gülümseyerek babama baktığımda onun da gözleri dolmuştu o da bana gülümseyerek bakıyordu.

*

"Stephenla aran nasıl?"

Yemeklerimizi yerken babamın meraklı sorusuna gülümsedim. Stephen benim için çok özeldi.

"Hayal dünyamda kurduğumdan çok daha iyi."

Babam gülümseyerek şarapımdan bir yudum aldı.

"Peki steve rogers?"

Koçum... Steve rogers okuduğum bilgilerden çok daha fazlasıydı o gerçek bir yüzbaşıydı.

"Steve çok iyi birisi, çok iyi anlaşıyoruz."

Babam kafasını 'anladım' anlamında salladığında yemeğime geri döndüm. Açtım. Gerçi ben hep açtım.

*

Tonyle beraber ortak salona girdiğimiz de herkes eğleniyordu.

"Baba kızda gelmiş."

Peter yanımıza gelerek tonye bir içki uzattı tony alarak kafasına dikledi. Peter bana uzattığında gülümsedim.

"Teşekkür ederim,ben içki içmiyorum."

Sadece çok özel günlerde,çok az içiyordum. Hiç sarhoş olmamıştım. Stephena baktığımda bana gülümsüyordu ben de gülümsedim. Bugün yaptığımız küçük gezi aklıma gelmişti. Beni güçlerini farkettiği yere götürmüştü çok güzel zaman geçirmiştim...

Bölüm sonu. Yorum yorum yorum

Beklenmedik Teklif Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin