11

2.8K 150 30
                                    

Strange'in yanından ayrılarak buckyı hapsettikleri hücreye gidiyordum. İnanamıyorumdum  bucky bana hiç bir şey yapmamıştı ama onu hücreye kapatmışlardı hem de bunu yapan kişi babamdı. Hücreyi bulmaya çalışıyordum ama yenilmezler kulesi devasa olduğu için bulamıyordum. Strange'in arkamdan geldiğini gördüm. Ona doğru bir kaç adım attım.

"Stephen buckyi görmem gerekiyor."

Onu görmeliydim. Sadece ismini bildiğim adamın şu anda hücrede sinirlendiğini sezebiliyordum.

"Elena o ad-"

Stephenın sözünü tamamlasına izin vermedim.

"Bana yaptığını çok iyi biliyorum stephen ama onu görmeliyim."

Stephen bana bir adım daha atarak aramızda kı mesafeyi kapattı.

"Onu neden bu kadar görmek istiyorsun?"

Çünkü...

"Bana ihtiyaçı var. Stephen lütfen.."

Stephen bir süre gözlerime baktı. Bana yolu göster lütfen...

"Gel benimle."

*

Stephenla şeffaf bir kapının önünde durduğumuzda kapıya bir kaç şey çizdi,sonrasın da kapı açıldı.

"Ben seni burda bekliyorum."

Stephena gülümseyerek içeriye girdim. Aman tanrım! Burası korkunçtu.. Yüzlerce hücre vardı hepsi bir daireyi oluşturacak şeklide dağılmıştı ve hepsi beni görebiliyordu. Kimseye bakmadan yürümeye devam ettim. Muhafızlardan birine gözüm takıldı,yanına gittim.

"Buckynın hücresi nerde?"

Muhafız bana hücreyi gösterdiğinde teşekkür ederek hücreye gittim. Bucky yere oturmuş,yere bakıyordu. Beni farketmemişti..

"Bucky."

Kısık çıkan sesimi duymasını ümit ettim. Gözleri gözlerimle buluştu. Duymuştu.

"Ne işin var burada?"

Bucky sert çıkan ses tonunda haklıydı,onu bir hücreye kapatmışlardı..

"Seni görmek istedim."

Bucky gülümsedi.

"Ne büyük onur."

Benimle dalga geçiyordu,sinirine vererek hiç bir şey söylemedim.

"Bucky bak ben özür dilerim,böyle olmasını istemezdim."

Bucky bir şey demedi,ben de demedim.

"Beni gördün şimdi git!"

Bu kadar sert olma...

"Bucky başına gelenlerin sorumlusu benim ama böyle olmasını ben istemedim."

Gerçekten istemedim,özgürlüğünü o kadar çok istiyordumki keşke özgür olabilseydi..

"Beni öldürtmedin,hücreye sokturdun ödül mü istiyorsun!"

Bucky ayağa kalkıp hücrenin camına yaklaşıp bağırınca korkudan bir iki adım geri gittim..

"Bucky ben-"

"Defol git burdan!"

Bucky bana bağırmaya devam ettiğinde gözümden bir kaç damla düştü.

"Bucky hemen yerine otur!"

Stephen.. Stephen yanıma gelerek beni kollarının arasına aldı.

"Doktor Strange bu ne büyük onur."

Bucky kafasını eğerek selam verdi. Stephen beni kollarının arasında dışarıya çıkarttı.

"Elena  sen aklını mı kaçırdın!"

Stephenın bana sorduğu soru..

"Stephen."

Konuşmama izin vermeyerek konuşmaya devam etti.

"Onun sana ihtiyaçı yok!"

Stephen bana bağırıyordu ürkmeye başladım.

"Bağırma bana!"

Gözümden yaşlar geliyordu,stephen bana hiç bir zaman bağırmasın. Stephen gözlerimde ki yaşları farkederek sustu.

"Elena ben üz-"

Stephen bana doğru adımlar atarken,arkaya doğru adımlar attıyordum. Korkmuştum. Kırgındım.

"Elena ben bağırmak ist-"

Yazarın ağzından...

Stephen sözünü bitirememişti çünkü elena dudaklarını stephenın dudaklarına sabitlemişti.. Nefesleri yetmediği için ilk geri çekilen elena oldu. Stephen elenanın kafasını avuçlarının arasına aldı.

"Hadi gidelim burdan."

Elena gülümseyerek stephena baktı,stephen kolunu elenanın omzuna atarak yürümeye başladı.

*

Saniyeler,dakikalar,saatler,günler geçmişti nerdeyse o olayın üstünden bir hafta geçecekti. Elena ve tony barışmıştı.Stephen ve elena mutluydular.Bucky hala hücredeydi,steve elenaya dövüş dersleri vermeye devam ediyordu..

"Anne ben artık büyüdüm!"

Elena annesinin valizini hazırlamasına yardım etmek istiyordu ama annesi izin vermiyordu..

"Tabiki büyüdün,stephenla öpüştüğüne göre büyümüşsündür."

Diana elenaya baktığında elena kıp kırmızı olmuştu.

"Domatesim benim."

Diana kızının yanağından makas alıp,güldüğünde elena annesinin eline vurdu.

"Anne! Hadi valizini hazırla babam bekliyor."

Diana tony starkı duyunca her zaman ki gibi heyecanlanmıştım bu haraketlerinden anlaşılıyordu..

Bölüm Sonu..

Beklenmedik Teklif Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin