14

2.2K 130 27
                                    

Peterla ortak salona ilerliyorduk,olanları anlattığımda surat ifadesi beni güldürmüştü ortak salona yaklaştığımızda ileriden gelen stephena gözüm takıldı peter da farketmiş olacak ki kolumu dürtüklüyordu.

"Peter!"

Petera sinirli bakışlarım hiç bir işe yaramamış kolumu dürtüklemeye devam etmişti. Stephen beni farkettiğinde adımlarını hızlandırarak bana doğru gelmeye başladı.

"Elena (Gözlerini petera çevirir) merhaba peter."

Peter ilk bana sonra stephena baktı

"Ben sizi yalnız bırakayım." 

Peter hızlı adımlarla yanımızdan ayrılırken stephenın arkasından bana el işareti yaptığında gülümsedim.

"Nasılsın?"

Stephena gözlerimi döndürdüğümde düşündüm,nasıldım? Dedemin yaptıkları bana çok ağır gelmişti ve güçlü görünmeye çalışıyordum.

"İyiyim sadece seni özledim."

Stephenın yüzünde gülümseme göründüğünde bir kez daha kendisine hayran oldum.

Stephen bana doğru yaklaştığında nefesimin kesildiğini hissedebiliyordum. Elena bunu bir kez yaptın bir daha yapabilirsin dudaklarımız buluştu..

"Natasha bunu yap-"

Clintin sesini duyduğumda dudaklarımı stephendan çekerek  şaşkınlıla bize bakan natasha ve clintle karşılaştım. Aman tanrım! Çok utanmıştım! Kafamı stephenın göğsüne gömdüm. Stephenın güldüğüne yemin edebilirdim.

"O zamaan biz bölmeyelim."

Clintin söylediğine kafamı kaldırmadım şu anda olduğum yer çok iyiydi,bir de utanıyordum. Natashayla gülüp gittiklerinde hala kafamı kaldırmıyordum.

"Elena gittiler."

Tı kaldırmayacaktım burası çok güzeldi elena ömür boyu böyle kalamazsın... Kafamı stephenın göğsünden kaldırdığımda gülüyordu.

"Neden gülüyorsun?"

Sinirli görünmeye çalışarak sorduğumda sorumu hala gülüyordu.

"Sinirlenince çok komik oluyorsun."

Stephena göz devirerek ortak salona girdim. Sinirlenince çok komok oluyorsun. Babam yine oyuncaklarıyla oynuyordu

"Yeni bir zırh mı?"

Ellindeki altın sarısı demir parçayı masaya bıraktı,yoksa o gerçek altın mıydı?

"Aslında bunu senin için yapıyorum zamanı geldiğinde giymen için."

Benim için mi? Bu mükemmeldi demir kadın zırhı mı giyecektim gerçekten. Peki ya hangi zamandan bahsetiyorduk ?

"Hangi zamandan bahsetiyoruz?"

Meraklı meraklı babama bakıyordum. Gerçekten bu zırhı giymek istiyordum. Hemde hemen!

"Tehlike sırasında giymen gerekiyor."

Babam eline tekrardan altın sarısı demir parçasını aldı.

"Ben her zaman tehlikedeyim hemen giymeliyim."

Babam demir parçasıyla bana döndüğünde gülümsedim ama ciddiydim hemen bu zırhı giymek istiyordum!

"Elena,canım ben ciddiyim sadece tehlike sırasında giyeceksin."

Sadece tehlike sırasında.. Oflayarak yere oturduğumda babam gülümseyerek işine devam etti ben de onu izlemeye koyuldum.

*

"Merhaba."

Bucky hücresinde bana döndüğünde beni farkettmişti bıkkınlıkla bana baktı.

"Buraya gelmeyi ne zaman bırakacaksın?"

Sanırım o burda olduğu sürece hep gelecektim yani hiç bir zaman bırakmayacaktım. Buckyle konuşmayı seviyordum.

"Ne zaman kaba olmayı bırakacaksın?"

İşte bunun cevapını çok merak ediyordum. Buckynin yüzünde küçük bir gülümseme göründüğünde bende gülümsedim.

"Doktor merak etmesin."

Stephen merak edebilirdi ama yedi yirmi dört beraber olmadığımız için sorun yoktu.

"Merak edeceğini sanmıyorum."

Bucky demir olan koluyla uğraşmaya başladığında gözlerim kocaman açıldı çok havalıydı!

"Müthiş."

Kolundan gözlerini ayırarak gözlerime baktığında yüzümde aptal bir gülümseme görünmüştü.

"Bu sana müthiş mi geliyor?"

Tepkisiz sorusunu sordu. Aslında metal bir kolu olması kötüydü ama aynı zamanda mükemmeldi biraz garip geliyordu.

"Hem müthiş hem de korkunç geliyor."

Bucky cevapımdan hoşnut olmuş bir şekilde vücudunu dikleştirdi.

"Bu kol ile  kaç insan öldürdüm bir bilsen."

Bucky korkunç bir şekilde gülümsediğinde kanım çekilmiş gibi hissetim sonrasında ciddiliğini bozup alaycı bir gülümseme göründü.

"Şaka yapıyordum. Korkmana gerek yok."

Korkmamıştım. Sadece bir anlığına ürkmüştüm sanırım korkmuş oluyordum.

"Muhafızlar!"

Yanıma bir tane muhafız koştuğunda bucky bana nabtığımı anlamak istercesine bakıyordu

"Kapıyı açın,içeri girmek istiyorum!"

Emrimden sonra muhafız bana şaşkınca baktı.

"Emin misiniz?"

Evet çok emindim. Kafamı olumlu anlamda salladığımda muhafız kapıyı açtı bucky yerinden kıpırdamadan bana bakıyordu,içeri girdiğimde muhafız kapıyı kilitledi. Gitmesi için işaret ettiğimde hızlıca yanımızdan ayrıldı.

"Neden girdin içeriye?"

Bucky meraklı meraklı bana bakıyordu.

"Kitabını merak ettim. İsmini söylememiştin."

Yerde ki kitabı alarak ismini okudum.

"Suç ve ceza"

Gözlerimi buckye döndürdüğümde,gülümseyerek bakıyordu bana

"Sana bir hikaye anlatmamı ister misin?"

Bucky bir şey demediğinde yanına oturdum vücudlarımız bir birine değiyordu.

"Anlat bakalım medusa."

Bölüm sonu...

Beklenmedik Teklif Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin