Yatağımda yatmış duvarımda ki yıldızları izliyordum. Düşler kuruyordum. Stephenla çok güzel bir ilişkimiz vardı ve bu beni çok mutlu ediyordu. Babamla aram biraz düzelmişti zaten ona kızgın kalamıyordum. Annem ile babam sevgili olmuşlardı.. Evet SEVGİLİ OLMUŞLARDI.
"Elena her yerde seni arıyorum!"
Steve sinirli sesiyle odamdan içeri daldı,yatakta oturur pozisyona gelip steve baktım. Yine ne olmuştu acaba..
"Ne oldu steve?"
Elimi çeneme götürmüş bir dizimi de karnıma çekmiştim. Steve kollarını göğsünde birleşti kas dağı çıkmıştı.
"Antermanımız vardı."
Ah lanet olsun tamamen unutmuştum..
"Benim tamamen aklımdan çıkmış sen odaya geç ben gelirim."
Steve başını sallayarak odadan çıktı. Neredeyse bana kilot gibi olan siyah şortumu ve üstümden askılı beyaz tişörtümü giyerek stevin peşinden odadan çıktım.
Dövüş odasına ilerlerken kolumu biri kavradı,bu titreyen elleri tanıyordum.
"Stephen."
Stephena gülümseyerek döndüğümde beni baştan aşağıya süzdüğünü gördüm. Yüzü hiç görmediğim kadar ciddileşmişti.
"Dövüş derslerine böyle mi gidiyorsun?"
Aman tanrım! Beni kıskanmış mıydı.. İnanamıyordum. Üstüme baktım atletim iyiydi ama şortum gerçekten çok kısaydı.
"Sen biraz kıskandın mı?"
Stephenın yanağına yüzümü yaklaştırarak parmaklarımı yüzünde gezdirdim. Yüzü hala ciddiydi.
"Elena bunlar çok kısa."
Biliyordum en yakın zamanda alışverişe çıkmam gerekiyordu.
"Sevgilim benim gitmem gerekiyor."
Parmaklarımı stephenın yanaklarından çekerek adım attığımda stephen elimi tuttarak beni kendine döndürdü ben daha ne olduğunu anlayamadan dudaklarımı dudaklarıyla buluşturarak delicesine öpmeye başladı,bende deli gibi karşılık veriyordum.
Nefes nefese birbirimizden ayrıldık.
"Seni seviyorum."
Stephenın söylediğine gülümsedim,ben daha çok seviyordum.. Ben küçüklüğümden beri stephenın her şeyine hayrandım.
"Seni seviyorum."
Söylediğimden sonra dudağına küçük bir öpücük bırarak hızlı adımlarla uzaklaştım yanından.
•
Steve elini bana uzattığında ellini alarak sırtında döndürdüm. Güçlenmiştim. Steve elini çekti.
"Aferin çok güzel."
Steve gibi birinden dövüş konusunda aferin almak beni gurulandırmıştı. Steve karnıma tekme atacağı zaman kolay bir hamlede geri çekilerek kolunu tuttum,bacağımı koluna geçirdim. Canı yanmıştı.
"Elena! Çok iyi!"
Bugün üstümde çok fazla güç vardı sanırım bunu stephenın dudaklarına borçluydum. Steveden beklemediğim bir hamle gelmişti. Beni yere düşürmüş üstüme çıkmıştı. Biz gülüşürken içeriye clint ve stephen girdi. Stephen bir bana bir steve bakıyordu.
Ah hayır..
Bu olmamış olsun..
Yanlış anlamışlardı. Steve üstümden kalkarak bana elini uzattığında stevin elini tutarak ayağa kalktım. Stephen steve ateş saçan gözleriyle bakıyordu. Clint bu halimize gülüyordu.
"Stephen yanlış anladın."
Gerçekten çok yanlış anlamıştı. Gerçi kim olsa öyle anlardı.. Steve stephenın yanlış anladığını stephe söylemeye çalışıyordu ama step sadece ateş saçan gözleriyle bakıyordu steve. Kavga çıkarsa sevgilimin yüzü gözü dağılabilirdi.
Stephenın yanına gelerek ellerini tuttum.
"Hayatım,dışarı çıkalım mı? Çok güzel bir restorant açılmış."
Stephen gözlerini steveden çekerek bana odakladı yüzünde kıskanç bir ifade vardı. Clint bize hala gülüyordu.
"Clint gülme!"
Clinte sesimi yükselmiştim ama hiç bir işe yaramamıştı,tüm kahkahasıyla gülüyordu.
"Clint!"
Clinte yaklaştığımda hala gülüyordu,eline vurduğumda beş metre arkaya yuvarlandı ve buz kesildi. Aman tanrım!
"Clint!"
Güçlerim ben istemeden devreye girmişlerdi. Stephen ve steve koşarak clintin yanına gittiler. Ben gidemiyordum.. Daha çok zarar vermekten korkuyordum.
"Elena tonye haber ver!"
Stevin söylediği şeyle hızlıca odadan çıktım. Göz yaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu.
•
Clint yatakta yatıyordu,ben elini tutuyordum. Uyanması için babam elinden geleni yapmıştı.
"Bu nasıl oldu."
Natasha ağlayarak içeriye girdiğinde koşarak clinte yaklaştı ve saçlarını okşamaya başladı. Güçlerimden haberdar değillerdi.
"Hepsi benim yüzümden."
Ağlayarak clintin elini sıkmaya devam ettim. Natasha anlamayarak bana baktı.
"Nasıl?"
Olayı anlatmaya başladım. Anlattığımda natasha ağlayarak bana baktı.
"Bunu sen yaptın! Hemen çık burdan!"
Natashanın bağırmasıyla ağlamam daha çok şiddetlendi
"Natasha lütfen!"
Babam natashaya sakin olması hakkında sözler söylüyordu.
"Defol git burdan!"
Ağlayarak odadan çıktığımda stephen peşimden gelerek sarıldı bana.
"Ben bilerek yapmadım."
Gerçekten bilerek yapmamıştım,clinti çok seviyordum ona zarar vermiş olmam beni çok üzüyordu.
"Biliyorum canım."
Stephen kafama öpücükler konduruyordu.
•
Odamda sandelyeme oturmuş dışarıyı seyrediyordum. Babam ve annem gülüşerek birbirlerine bir şeyler söylüyorlardı. Benim moralim yerinde değildi clint gözlerini açmıştı fakat hala çok iyi değildi.. Kapım tıklanmadan açıldığını bir küfür savurarak kapıma baktım.
"Sen küfür mü ettin!"
Stephen küfür etmemden nefret ediyordu,başımı 'hayır' anlamında salladım. Stephen gülümseyerek yanıma geldi.
"Bak bende ne var."
Elini arkasından çıkararak bana doğru tuttu elinde iki tane uçak bileti duruyordu,ne olduğunu anlayamamıştım.
"Bunlar ne?"
Bana uzattığında biletleri alarak üstlerini okudum. Avustralyaya iki kişilik bilet.
"Aman tanrım!"
En büyük hayallerimden biri gerçek oluyordu. Stephenın omzuna atladım..
Bölüm Sonu...
Bir kaç bölüm sonra final vereceğim haberiniz olsun..
Binlerce okunma fakat sıfır yorum bu yüzden finalı erken vereceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmedik Teklif
FanfictionBabasını on yedi yıldır sadece televizyondan ve internetten tanıyan bir kız babasının teklifinden sonra onunla yaşamaya başlar. Kahraman arkadaşlarıyla tanışır ve hayatı tamamen değişir. İyi yönden mi? Kötü yönden mi? Belirsiz.