E.A (Elenanın Ağzından)
Boğazım düğümlenmiş,ellerim titremişti yenilmezler kulesinin içine girmem gerekiyordu fakat ben kapısında durmuş içeride olacaklardan korkuyordum. Babam apar topar beni buraya çağırmıştı..
Yarım saat önce..
Elena buckynin omzuna yatmış film izliyorlardı. Elena aklını filme vermiyordu şu anda olduğu pozisyondan rahatsızdı stephenı özlüyordu. Stephenın küçük öpücüklerinde kaybolmaya ihtiyaçı vardı. Çok yanlış yerdeydi. Birden telefonu çaldı."Telefonun çalıyor bebeğim."
Buckynin söylediğine elena 'biliyorum' anlamında kafasını sallayarak hızlı adımlarla olduğu yerden kalkarak telefonunu eline aldı. Arayan kişiyi görünce yutkunmakta zorluk çekti.
"Sen filme devam et."
Bucky başıyla onaylayarak televizyon kumandasındna 'devam' düğmesine bastı. Elena telefonuyla beraber odasına gitti. Nasıl açacağını bilmiyordu ama kapanmadan açmak istiyordu.
Açtı..
"Efendim?"
Sessinin soğuk olmasına dikkat ederek söylemişti bu 'efendim'i babasıyla arasının düzelmesini istiyordu ama telefonda hala soğuk davranıyordu.
"Elena hemen kuleye gel."
Tony telefonu kapattığında elena babasının ağlamaktan titrek çıkan sesine şaşırmıştı.
Tony stark ağlıyordu..
Şimdiki zaman..
Soğuk kış ayına bir kez daha küfür mırıldandı ve içeriye girdi. Burayı özlemişti. Stephenın burada olma düşüncesi kanının çekilmesine sebeb oluyordu onu gördüğünde kendini kaybedip ona yenik düşeçekti. Bu olmamalıydı,ne kadar onu sevsede buckynin kendisine ihtiyaçı vardı. Çalısan bir kadını gördüğünde yanına gitti."Babamın nerede olduğunu biliyor musunuz?"
Elenanın sorusuna kadın panikledi kadının göz altları şişmişti,elena garipsedi uykusuzluğa verdi.
"Stephenın odasındalar."
Kadın hızlı adımlarla elenanın yanından uzaklaştığında elena o ismi duydu. Stephen.. Odasına gidemezdi ki,nasıl gidecekti nasıl görecekti ki onu? Babası çağırdıysa önemli bir şey olmalıydı. Hızlı adımlarla odaya ilerledi.
Odanın kapısına geldiğinde kapıda clint,natashaya sarılmış ağlıyorlardı.
"Ne oluyor?"
Elena sorusunu sorduğunda ikiside ona döndü. Clinttin gözleri kıpkırmızı olmuştu.
"Clint?"
Cevap vermediler,natasha göz yaşlarını ellinin tersiyle sildi. Clint elenanın yanına gelerek sımsıkı sarıldı elena durumu garipsiyordu ve ne olduğunu gerçekten çok merak ediyordu.
"Seni çok seviyordu."
Clint elenadan çekildiğinde elena stephendan bahsetiğini anlamıştı. Fakat neden böyle bir şey söylemişti?
Elena adımlarını kapıya doğru açarak kapıyı açtığında korkunç bir manzarayla karşılaştı..
Tony ve steve stephenın cansız bedeninin yanındaydılar..
Stephen yüzünde ki yara ve kesiklerle yatıyordu..
Elenan kanı çekildi..
Elena kapının önünde buz kesilip durdu,hiç bir şey yapamıyordu. Stephen neden cansız bir şekilde yatıyordu? Babasının ismini söylemesini duymuyor sadece sevdiği adam bakıyordu.
"Ne oluyor?"
Elena olayı anlamamışçasına bir steve bir tonye bakıyordu. Neden sevdiği adam haraketsizce,yüzündeki kesiklerle ve kıyafetlerinin parçalanmış olmasıyla yatıyordu?
"Elena stephen öl-"
Elena stevein sözünü keserek bir kaç adım attı,hala donmuşçasına bakıyoru etrafa.
"Baba stephena ne oldu? Neden yatıyor?"
Elena babasına bakışlarını yöneltiğinde tony güçlü kalmaya çalışarak omuzlarını dikleştirdi ve kızına doğru yürüdü. Kızına dokunmaya kalktığında elena bir adım geri atarak bakışlarını bir saniye stephenden kaçırmayarak ona bakmayı sürdürdü.
Elena hızlıca stephenın yanına geldi. Elini stephenın eline koyduğunda stephenın soğuk eli içini dondurmuştu. Stephenın öldüğünü o an anlamıştı.
"Stephen uyan."
Çaressizce stephenın kesik olan yüzüne dokundu,neredeyse tanınmıyordu.
"Lütfen uyan! Kendine gel!"
Sesi her kelimesinde çatlıyordu. Ağlayışı derinleşti.
"Benim hayalim.."
Gözleri damlalar yüzünden bulanıklaştı.
"Sen soğuktan üşürsün! Kalk,stephen sen üşürsün!"
Umutla baktı sevgilisinin yüzüne. Bir haraket görmek için baktı. Her detayını ezberlemek için baktı.
Ama stephen bu defa uyanmadı..
"Stephen üşümüşsün,lütfen kalk."
Fısıltıya dönüştü sesi,öyle acı doluydu ki. Boğazına takılıp kalan yumru konuşmasını engelliyordu.
"Kalk sarılalım,kalk lütfen. Bak ben geldim sevgilim yeniden senin olmak için geldim. Kalk lütfen,lütfen."
Kafasını stephenın kalbine gömdü ve avazı çıkana kadar bağırdı elena. Bağırarak ağladı. Göz yaşları stephenın soğuk bedenini ıslattı.
*
Saatlerdir stephenın kalbinde ağlıyor,öpüyordum.
"Elena bu cepinden çıktı."
Babam kan bulaşmış kağıdı bana uzattığında almak için elimi uzatamadım. Kağıtta yazan şeylerden korkuyordum. Çok korkuyordum.
Bir elimle kağıdı aldım öbür elimle stephenın elini tutmaya başladım. Kağıdk yavaşça açtım.
Elena'ma;
Bu mektubu bir gece yarısı arabamdan inmiş,öleceğim yere bakarak yazıyorum. Üstümde senin en sevdiğin kıyafetim var. Onunla ölmek istedim. Lütfen kızma bana
Ben bu şekilde devam edersem,daha fazla devam edemeyeceğim. Gittiğin günden beri her gece tanrıya canımı almasını fısıldamaktan yoruldum. Eğer bu karaladıklarımı okuyorsan ve ben cansız bir şekildi yatıyorsam tanrı fısıldayışlarımı kabul görmüştür.
Ölümüme bugün ağlıyorsan, ağlama lütfen. Sen beni terk edip buckye gittiğin gün zaten öldürmüştün beni. Senin suçun yok,sen senin için doğru olanı yaptın. Sana kızmıyorum.
Ne istiyorum biliyor musun? Elleri titreyen bir insan gördüğünde aklına ben geleyim.Bu mektubu okuduktan sonra güzel anılarımız gelsin aklına beni sevdiğin günlere dön ve beni yeniden sev.
Uykunun her şeye iyi geldiğini söylerler eğer öyleyse bu mektubu yazdıktan bir kaç dakika sonra sonsuza kadar uyuyacağım.
Ve yine bil istiyorum. Üşümemek için kokunu üzerime örteceğim..
-S.V.S
Ve son... Hikayemi okuduğunuz için teşekkür ederim :) Final de sizi hayal kırıklığına uğrattıysam özür dilerim. Hikayemi kütüphanenizden çıkarmazsanız bir kaç güne hikayeyle ilgili soru-cevap yapacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmedik Teklif
FanfictionBabasını on yedi yıldır sadece televizyondan ve internetten tanıyan bir kız babasının teklifinden sonra onunla yaşamaya başlar. Kahraman arkadaşlarıyla tanışır ve hayatı tamamen değişir. İyi yönden mi? Kötü yönden mi? Belirsiz.