"Duygularını kelimelerle ifade et. Çünkü kimse senin bakışlarını fark edemiyor. "
0.7
[ENSE]
"Jimin, dolaptaki Çin mantısını getirir misin? "Jungkook sıyırdığı ikinci tabaktan sonra 3 kutu ramen yemişti ve sırada çin mantısı vardı.
Hayır, hayır, düzeltiyorum; sırada yiyeceği şey evin buzdolabıydı.
Herif bana nispet yapar gibi utanmazca yemek yiyordu, öyle iştahla yemişti ki yemekleri, canım çekmişti. Ben ise bir kâse erişte çorbası içmiş ve kalkmıştım.
Masadaki herkes kalktığında geriye bir tek Jungkook ve ben kalmıştık. Jimin ve adını henüz öğrenememiş olmanın şokunu yaşadığım kız bulaşıkları yıkarken Taehyung telefonla uğraşıyordu. Jeongmun ise bir köşede kitap okuyordu.
"Ne zaman doyacaksın acaba? Utanmasan beni de yiyeceksin. "
Fısıltıyla dediğimde Jungkook ağzındaki lokmayla bana baktı, çiğnemeyi kestiğinde kendimi kötü hissedip suyu kafama diktim. Jungkook ise kötü bakışlarını yemeğine indirip kaldığı yerden devam etti, dünyayı yemeye....
Sonunda yemek yemeyi bitirdiğinde ayağa kalktım, bacaklarım uyumuştu.
"Nereye? "
Bakışlarım ağzının kenarını silen Jungkook'u bulurken tek kaşımı kaldırdım.
"Odama? "
"Bulaşıkları yıkadıktan sonra odana gidebilirsin. "
Dediğinde sesimi çıkartmadan bulaşıkları mutfağa taşıdım, sesimi çıkartırsam daha beter bir cezanın beni beklediğine emindim.
Bulaşıkları yıkamaya başlamadan önce Taehyung elinde tuttuğu bulaşık eldivenlerini bana uzattı.
"Elin mikrop kapabilir. "
Dediğinde o fark etmese bile gözlerimi devirdim, bileğimi burkan birine göre fazla iyiydi.
Bulaşık işi bittiğinde merdivenlere doğru ilerledim, basamakları geçerken karşıma aniden çıkan kızla dengemi sağlayamayıp düşecektim. Son anda tutunduğum korkuluklar sayesinde derin bir nefes alıp önümden çekilmesini bekledim fakat kızda tık yoktu.
"Çekilir misin? "
"Korkunçsun, tüylerim ürperdi. Gerçekten de bana yaptıklarını hatırlamıyor musun? "
Başımı kaldırıp kızın yüzüne uzun uzun baktım, gözlerinde beliren duyguları teker teker okudum.
Küçümseme.
Endişe.
Korku.
Alay.
"Neyi hatırlamıyorum? "
Dediğimde hafifçe kıvrılan dudakları tek bir kelimeyi seslendirdi.
"Bunu. "
Omzumu hızla ittirmesiyle kendimi boşlukta bulmuştum, kafama gelebilecek darbelerden ötürü elimi siper ettim ve kollarımı kendime çektim. Basamaklarda yuvarlanırken düşündüğüm tek şey bu lanet durumdan sıyrılır sıyrılmaz o kızı öldürmekti.
En sonunda evin salonuna serildiğimde utançla yerde yattım, neden kendimi bu durumdan sakınamamıştım? Kızın niyetini anlar anlamaz bedenimi eğseydim düşmeyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OH MY TEAR² • JJK
FanfictionOMT SERİSİNİN 2.KİTABIDIR Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği. Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı... Sen ise duyulmayan fısıltıma saklanmıştın utanmadan. Tüm OMR'lere ithafen... BAŞLAMA TARİHİ: 29.08.2018 B...