"Tek bir bakışını hak etmeyen bir adamı gözlerine ekmişsin, göz yaşlarınla suluyorsun."
1.5
HATIRLATMA
"Birkaç kez buluştuk, bize yardım etmemiz hakkında zırvalıklar söyledi. Son buluşmaya gitmedim, o gün polise haber vermiştim buluştuğumuz yeri. Daha sonrasında o evde Namjoon'un ve Hoseok'un kanı, Jaehyun'un ayak izleri bulundu. Anlayacağın Hoseok tüm suçu Jaehyun'un üstüne atmış, Jaehyun'un birini öldürmüş olması imkansız ama aklıma takılan tek şey şu hamilelik olayı. Jaehyun o zaman bana hamile olduğunu söylemişti, yanılıyor muyum Jae?"
Jungkook'un bakışları beni bulduğunda açtığım gözlerimi tekrardan yumdum.
Gözümden düşen damlayla yumduğum gözlerimi Yoongi'ye çevirdim ve kararlı bir biçimde konuştum.
"Yanılıyorsun, ben hamile değilim."
1.6
[REKABET]
Önümdeki kaseyi sıyırdıktan sonra sırtımı sandalyeye dayadım, Yoongi Jimin ile uzun bir konuşma içerisindeydi, Jungkook ile kavga ettikten sonra hıncını alamayan Yoongi sırayla tüm ev halkını elinden geçiriyor gibiydi. Ben ise Seokjin ile birlikte yemek yiyordum, daha doğru ben yiyordum o ise izliyordu.Karşısında mukbang gösterisi yapıyor olmam hoşuna gitmiş benziyordu.
"Doydun mu?"
Başımı gelen sesle hafifçe kaldırdım ve aynı hızla başımı sağa sola sallayıp gülümsedim. Dünden beri karnıma hiçbir şey girmemişti, Yoongi ve Seokjin'le geçirdiğimiz nacizane akşam yemeğinden sonra gözü dönmüş bir boğayı andıran Jungkook beni odama kilitlemişti. O odada kaç saat ağladığımı hatılamıyorum bile, en sonunda Yoongi çıldırmış bir biçimde kapımı tekmeleyince kilidi açmak zorunda kalmışlardı. Yoongi Jungkook ile kavga ederken Jin beni mutfağa götürmüştü.
"Hayır."
Seokjin önüme koyduğu tabağı kendine çekip doldurdu, önüme tekrar koyduğunda kaşığımı daldırdım. Konuşmak istemiyordum, düşünmek istemiyordum.
Sadece yemek yemek istiyordum.
Bir katil olduğumu binlerce kez beynime ilmek ilmek işleyen bu insanlardan kurtulmak istiyordum.
Belki de ölmek istiyordum, bilemiyordum. Şuan ben bile kendimi tanıyamıyordum.
"Hiçbir şey olmamış gibi mi yapacaksın Jaehyun?"
Kaşığın havada kaldığı saniyeler içerisinde cılız bir yaprak gibi titremişti, bunu fark eder etmez ağzıma sokmuş ve kaşığı dişlemiştim. Tekrardan gülümsediğimde elimi havaya kaldırıp 'önemli değil' şeklinde salladım.
"Ne olmuş ki sonuçta?"
Dediğimde başımı eğdim ve kaşığıma daha çok pilav doldurdum. Seokjin gözlerini etrafta gezdirdikten sonra eğildi, hafifçe fısıldadı.
"En çok acı çektiğinde gülümsüyorsun, bunu biliyor muydun?"
Başımı yüzüne doğru kaldırdığımda kaşığım daha da titremişti, gözlerimi kaçırıp kaşığı ağzıma soktum, dolan gözlerimi sanki ağzımdaki pilavlar saklayacaktı, buna rağmen daha da çok yedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OH MY TEAR² • JJK
FanficOMT SERİSİNİN 2.KİTABIDIR Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği. Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı... Sen ise duyulmayan fısıltıma saklanmıştın utanmadan. Tüm OMR'lere ithafen... BAŞLAMA TARİHİ: 29.08.2018 B...