"İnsanlar ikiye ayrılır; kötü olanlar ve kötü olmayanlar. "
0.5
[GERİ DÖNÜŞ]
Jungkook kapıyı ardından kapattığında odada baş başa kalmıştık. Aşağıda kalan ev halkının meraklı ve sorgulayıcı bakışları altında üst kata çıkmayı başarmıştık.Kapının kilit sesini kulaklarıma ulaştığında korkuyla kasılan bedenini gevşetmek adına bacaklarımı sıktım.
Bana bir şey yapamazdı, yapmazdı. Fakat bu odada kısılı kalmış olmak ruhumu yaralıyordu.
Kaçmak istesem nereye kaçacaktım ki? Banyoya mı?
Oradan kendimi savunacağım bir alet var mıydı? Duş başlığı işimi görebilirdi.
Jungkook göğsünde bağladı kolları ile kapalı kapıya yaslandı.
"Gözlerin ile odayı resmen taradın. Kaçış planı mı yapıyorsun? "
Boşluğumu yakalamış olan bedene çevirdim gözlerimi, bana karşı en ilgisiz olanları hiç şüphesiz Jungkook idi. Fakat benim hakkımda edindiği bilgiler şüphe etmeme neden oluyordu, beni gerçekten de tanıyor olabilir miydi?
"Neden kaçmaya çalışayım ki? Yoksa kaçmama neden olacak bir şeyler mi yapacaksın bana? "
Önüne zarf attığımda hafifçe gülümsedi. Kollarını çözüp dizlerinin üzerinde durdu, açtığı dolaptan elindeki kutuyla geri çekildi. İlk yardım çantası olduğunu anladığım sırada bacaklarımın üzerine bıraktı hafif çantayı.
"Cam kırıklarını temizledikten sonra yarayla ilgilen. Yarayı ilk birkaç günlüğüne sar, daha sonra açarsın. Mikrop kapmaması gerekiyor. "
"Neden sen yapmıyorsun? Canım yanıyor."
Dediğimde eğik olan başını yüzüme doğru çıkarttı. Gözleri her zamanki gibi serin değildi.
Tanıdık duygu gözlerinde harelendikçe bedenimi saran ürperti ile titredim.
"Camı etine batırırken hiç de canın yanıyor gibi durmuyordu, daha çok eğleniyor gibiydin. "
Beni, beni fark etmiş miydi? Bakışlarımı kaçırdığımda konuşmasına devam etti.
"Seni senden daha iyi tanıyorum Jaehyun, nasıl iyi bir oyuncu olduğunu bizzat kendim deneyimleydim. Sadece tek bir şey için dua ediyorum..."
Dedikten sonra başımı tekrardan kaldırıp gözlerine diktim irislerimi.
Gözleri karanlık bir okyanusu andırıyordu, bense o okyanusta kaybolan bir balık...
"...Umarım bu hafıza olayı gerçektir Jaehyun, umarım... "
Ardından kapıya doğru ilerledi.
"Dur! "
Jungkook olduğu yerde çakılı kaldığında aklıma takılan o soruyu sordum.
"Neden bana güveniyorsun? Herkes oyun oynadığımı, kendilerini kandırdığımı söylüyor. Sense bana inanmak istiyorsun. Neden? "
Jungkook başını yana yatırdı ve gülümsedi. Gülümsemenin ardından dudaklarını oynattı. Sessiz yaptığı bu eylem bozguna uğramam neden olmuştu. Yüzü bana dönük olmadığı için tam anlamıyla çözememiştim dediğini.
"Çünkü seni seviyorum. "
Jungkook odadan çıktıktan bir süre sonra kendime gelebilmiştim, bana öyle bir şeyi söyleme olasılığı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OH MY TEAR² • JJK
FanficOMT SERİSİNİN 2.KİTABIDIR Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği. Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı... Sen ise duyulmayan fısıltıma saklanmıştın utanmadan. Tüm OMR'lere ithafen... BAŞLAMA TARİHİ: 29.08.2018 B...