1.9 [ES GEÇE]

12.8K 1.6K 2.8K
                                    

"Ölmek istemiyorsun fakat yaşamayı bilmiyorsun, söylese bana mutlu olmak nedir biliyor musun?

1.8

HATIRLATMA

Gördüğüm manzara ile çenemin kapanması bir olmuştu, nutkum tutulmuş bir vaziyette karşımdaki diz çöken dizili bedenleri seyrederken hepsinin karşısındaki ayaktaki bedene döndüm.

Tanrım, bu gerçek olabilir miydi?

Elindeki silahla alnını kaşıyan beden umursamazca salladı elindeki silahı, namlusu beni bulduğunda gülümsedi. Büyük bir coşkuyla kahkaha attıktan sonra eskiden kızıl, şimdi siyah olan saçlarını karıştırdı.

"Ben geldim."

Hiç de hoş gelmedin, Jung Hoseok. Hem de hiç...


1.9

[ES GEÇE]


"Dondun kaldın, gel ayakta bekleme. Sen de otur arkadaşların gibi."

Demişti Hoseok gülümseyerek, şaşkınlığıma balyozla saldırıyordu. Ellerim titrerken yerde çömelen Jungkook'a döndüm, ellerini dizlerinin üzerine koymuş, kurbanlık koyun gibi beklediği anda başını neden yerden kaldırmadığını anladım.

Benim sağımdaki levyeye bakıyordu.

Bakışlarımı onun göz hizasına çevirdiğim sırada Hoseok konuşmuştu.

"Neye bakıyorsun sen?"

Dedikten sonra yanıma gelip omuzmdan tutup itti, arkamda kalan levyeye uzanan Jungkook'un eline bastıktan sonra botlarının sert ucuyla Jungkook'a tekme attı. Levyeyi ayağıyla tekme savurarak garajdan çıkarttığında garajın ev ile içten bağlantılı olan kapısı aralandı, Jimin-Taehyung-Seokjin-Jungkook dörtlüsü kapının önünde durduğu için içeriye giren jeongmun direkt olarak Hoseok ile yüz yüze geldi. Şaşkınca yüzüne baktığı sırada Hoseok silahı yerde çömelen bedenlere çevirdi.

"Evde kaç kişi var Tanrı aşkına, toplama kampı mı burası?"

Hoseok geriye doğru ilerlediğinde Jeongmun ayağıyla Jimin'in arkasındaki sopayı Seokjin'e itti. Seokjin ayağıyla yavaşça sopayı Jungkook' ittiğinde sopa beton zeminde ses çıkartmıştı. Hoseok tilki gibi dizili dört bedene döndüğünde hafifçe sırıttı.

"Neler oluyor orada? İki dakika yerinizde duramıyorsunuz."

Dedikten sonra bana döndü.

"Git yukarıdan eşyalarını topla, seni almaya geldim."

Dediğinde bir adım geriledim, korkuyla Jungkook'a baktığımda sopayı arkasında kavrayıp kaldırmak için uygun anı kolluyor gibiydi.

"Seninle hiçbir yere gelmeyeceğim."

Dediğimde Hoseok kaşlarını çattı, başını bana doğru çevirip yüzünü beşliden sakladı.

"Hafızanı gerçekten de kaybetmişsin, söylenti sanmıştım. Tüh, o kadar da hazırlık yapmıştım."

Dedikten sonra silahın namlusuyla kulağının üstündeki tutamları kaşıdı. Bu esnada Jungkook hızla ayağa kalkıp elindeki sopayı kaldırdı, Jeongmun ondan hızlı davranıp çevik bir hareketle sopayı Jungkook'dan alıp Hoseok'a fırlattı.

OH MY TEAR² • JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin