Songül kabus görüyordu.
"Bebeğim!" diye sayıklarken Güney hemen elindeki çayları bırakıp yanına oturdu.
"Güzelim kabus görüyorsun... Ben buradayım." diyerek Songül'ün saçlarını okşarken Songül "Hayır!" diye bağırarak nefes nefese ter içinde uyandı.
Güney:
"Şşt tamam geçti." diyerek Songül'ü göğsüne doğru çekip sarıldı ve usul usul saçlarını okşamaya başladı.
Songül Güney'in omzunda hıçkırarak ağlıyordu.
"Bebeğimizi gördüm... Alıyorlardı onu bizden... Bora.. Bora alıyordu."
Güney derin bir nefes aldı.
"Al bi su iç hadi." diyerek kenarda duran suyu alıp Songül'e içirdi.
Songül başını Güney'in omzuna koyarak güven almak istercesine sarılırken Güney de usul usul saçlarını okşuyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O sırada Feride ve doktor içeri girdi.
Feride:
"Tahlil sonuçları çıktı çocuklar."
Doktor:
"Songül hanım kanınızda bir ilaca rastladık. Gebeliği bitiren de bu ilaç olmuş."
Feride:
"Bi ilaç içtin mi canım?"
Songül başını iki yana salladı.
"Hayır... içmedim."
Doktor:
"Yediğiniz içtiğiniz bir şeyin içine katılmış olabilir."
Feride:
"Var mı bunu yapabilecek birisi?"
Songül düşünürken aklına Bora gelmişti.
"Bora.." dedi. "Bugün meyvesuyu vermişti."
Feride:
