Hayal:
"Yakaladım!" diyerek Güney'le Songül'ü sobeledi.
Güney:
"Ah be yakalandık." dedi sahte bir üzüntüyle.
Hayal Selin'le Ekrem'i de sobelemişti.
Songül:
"Hayal'ciğim... geç oldu artık uyu istersen."
Hayal:
"Güney abiyle uyusam?"
Güney:
"Olur... hadi gel bakalım."
Songül:
"İzninizle... biz Hayal'i uyutalım..."
Ekrem:
"Tamam kızım keyfinize bakın siz."
Güney:
"İyi geceler."
Selin:
"İyi geceler oğlum."
Hayal, Güney ve Songül üst kattaki misafir odasına çıkmıştı.
Hayal yatağa uzanırken Güney yanına uzanmış Hayal'in saçlarını okşuyordu. Songül de yatağın diğer ucuna oturmuş ve gülerek onları izliyordu.
O sırada odanın kapısı çaldı ve Hülya içeri girdi. Onları o halde görünce bozulmuştu.
Güney:
"Ne oldu Hülya?"
Hülya:
"Odanızı hazırladım da onu haber verecektim."
Güney:
"Gerek yok burada kalacağım ben."
Hülya:
"Ama..."
Güney:
"Hülya... çıkabilirsin."
Hülya bozulmuştu. Hiçbir şey söylemeden dışarı çıktı.
Songül:
"Ya bu kızın derdi ne?"