Kızların evinin önüne gelmişlerdi. Ali kapıyı çalmak için elini kaldırmıştı ki Eylül kapıyı açtı.
"Neredesin sen Ali?!"
Ali:
"Aşkım bi sakin ol. Hayal'i almaya gittik. Mert söylemedi mi?"
Cemre de gelmişti.
"Serkan... Kaç saattir alamadınız mı Hayal'i? Hani yan binaydı."
Serkan:
"Lan senin yüzünden biz de yandık." diye fısıldadı Güney'in kulağına.
Güney:
"Neyse iyi akşamlar kızlar..." diyerek Hayal'le beraber yukarı çıkarken Serkan ve Ali kızlarla birlikte içeri girmişti.
Güney kapıyı çaldığında Songül de biraz sinirli bir halde kapıyı açmıştı.
Songül:
"Nerede kaldınız?" dedi içeri girerken.
Hayal:
"Bizim oyunumuz bitmemişti. Betül teyzede babamları içeri çağırdı kahve içmeye. Oyunumuz bitince çıktık."
Songül Güney'e ters bir bakış attı.
"Kahve içmeye?"
Güney:
"Y.. yok kahve falan içmedik. Kadın ısrar etti de. Biz kabul etmedik."
Songül Hayal'e döndü.
"Hadi uyu artık sen kızım."
Hayal ikisine de iyi geceler deyip odasına gitmişti.
Songül:
"Ben burada sizi bekliyorum siz içeriye mi girdiniz Güney?"
Güney:
"Ne yapsaydım Songül? Çocuk oynamak istedi."
Songül kadının evde yalnız olduğunu bilmediği için fazla kızmamıştı.