Bölüm 105

570 114 29
                                    

Hayal Güney'e sarılıp ağlarken mırıldandı.

"Anneme bir şey olmayacak değil mi baba?"

Güney Hayal'in saçlarını okşarken gözyaşlarıyla başını iki yana salladı.

"Olmayacak babacığım annen seni... bizi bırakamaz."

Koridorun diğer tarafından Hayal'le Güney'in sesini duyan Eylül, Ali ve Mert yanlarına gelmişti.

Ali:

"Güney..."

Eylül:

"N.. ne oldu?" dedi korkuyla.

Güney:

"Birden bir şeyler oldu Songül'e... Doktorlar bizi çıkardı." derken gözyaşları usulca yanaklarından süzülüyordu.

Eylül de ağlamaya başlarken Mert Güney'in yanına oturup Hayal'in elini tuttu.

"Hayal'ciğim gel biz biraz dolaşalım."

Hayal elini çekip başını iki yana salladı.

"Annem uyanmadan gitmem bi yere."

Ali:

"Uyanacak abiciğim. İyileşecek annen. Kardeşlerini de alıp evinize gideceksiniz yakında."

Eylül gözyaşlarını silip gülümsedi.

"Evet bitanem.. ağlama artık."

Güney de gözyaşlarını sildi.

"Bak ben de ağlamıyorum." diyerek Hayal'in yüzündeki yaşları sildi.

Hayal:

"Niye hala çıkmadılar?"

Ali:

"Çıkarlar şimdi... Annen seni böyle görmesin. Ağlamak yok tamam mı?"

Hayal başını olumlu anlamda salladı.

Güney:

"Niye kimse bir şey demiyor ya?"

Mert:

"Bi sakin ol oğlum... Bak çocuğu da korkutuyorsun." diye fısıldadı.

Odanın kapısı açıldı ve hemşire bebeklerin beşiğini sürerek dışarı çıktı. Güney hemen yanına koşmuştu.

"Songül nasıl?"

Hemşire:

HAYAL (SonGün)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin