Güney Songül'den ayrılıp söylendi.
"Ne oluyor ya?"
Songül:
"Kalk da bakalım."
Güney:
"Off..." derken hala kalkmamıştı
Kapı ısrarla çalıyordu.
Songül:
"Hadi Güney.."
Güney:
"Tamam.. dur sen ben bakarım." diyerek ayağa kalktı.
Güney saçları dağılmış ve gömleğinin üst düğmeleri açılmış bir halde kapıyı açtığına Güney ne olduğunu anlayamadan Bora aniden yakasından tutmuştu.
Güney:
"Ne oluyor lan?!"
Bora:
"Songül nerede?!"
Güney:
"Sanane!" diyerek Bora'yı itti.
O sırada Songül gelmişti.
Songül:
"Bora ne işin var senin burada?!"
Bora önce Güney'e sonra Songül'e baktı.
"Ne bu hal lan?!"
Songül Bora'nın bakışlarınan rahatsız olduğu için sabahlığının önünü kapatıp Güney'in arkasına geçmişti.
Güney:
"Bana bak benim sinirimi bozma. Defol git."
Bora:
"Songül'e dokunmana izin vermeyeceğim!"
Güney:
"Lan sana hesap mı vereceğiz?!"
Songül Güney'in elini tuttu.
"Anla artık Bora. Biz Güney'le evliyiz!"
Bora başını iki yana salladı.
"Hayır... asla kabul etmeyeceğim bunu. Bu adamın sana dokunmasına katlanamam."
Güney iyice sinirlenmişti.
"Karım lan o benim! Karışamazsın bize!"